Unilever, Sürdürülebilir Yaşam Planı kapsamında, 2025 yılına kadar ürünlerinde kullandığı plastik ambalajların yüzde 100’ünün yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir ve kompostlanabilir olacağı sözünü verdi. Şirket, hızlı tüketim ürünleri endüstrisini kullan-at alışkanlığına dayalı tüketim modelinden, ürünlerin yaşam döngüleri sonunda yeniden kullanım ve geri kazanımlarının sağlandığı döngüsel ekonomi modeline doğru geçmeye de çağırdı.
Döngüsel ekonomiye geçişi hızlandırmak vizyonuyla kurulan ve bu alanda Unilever ile de ortak çalışmalar yürüten Ellen MacArthur Vakfı’nın (EMV) açıklamasına göre, küresel olarak kullanılan plastik ambalajların sadece yüzde 14’ü geri dönüşüm tesislerine giderken, yüzde 40’ı çöp sahalarında yerini buluyor.
Küresel ölçekte plastik ambalajların üçte biri ise okyanus ekosistemlerine karışıyor. 2050’ye kadar okyanuslarda balıklardan çok daha fazla miktarda plastik atıkların olacağı tahmin ediliyor.
Endüstri için Plastik Protokolü
Unilever, döngüsel ekonomi yaklaşımlarını benimsemedeki kararlılığını göstermek ve endüstri için bir “Plastik Protokolü” oluşturulmasına yardımcı olmak amacıyla ambalajlamada kullandığı plastik malzemelerin detay bilgilerini 2020 yılına kadar yayınlayacağını duyurdu.
Unilever, ayrıca EMV’nin “Yeni Plastik Ekonomisi” girişimini destekleyeceğini ve özellikle okyanusa plastik sızıntısı riskinin en yüksek olduğu kıyı bölgelerinde küçük lamine ambalajların geri dönüştürülmesini sağlayacak teknolojik bir çözüme yatırımda bulunacağını açıkladı.
Unilever CEO’su Paul Polman, konuya ilişkin açıklamasında, “Plastik ambalajlarımız, ürünlerimizi müşterilerimiz için güvenli, hoş ve cazip hale getirmek adına oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Okyanuslardaki plastik atığı sorununa değinmek için, ilk olarak su yollarımıza plastiklerin girmesini önleyecek sistematik çözümler üzerinde çalışmalıyız. Bu taahhütlerin endüstriyi, tüm plastik ambalajlarımızın tamamen geri dönüştürülebilir ve dönüştürülmüş olmasını sağlamak amacıyla kolektif bir ilerleme kaydetme yönünde cesaretlendireceğini umuyoruz. Biz, endüstrideki plastik ambalajların tümünün tamamen döngüsel olmasını istiyoruz” dedi.
Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Harm Goossens de, Türkiye’de uyguladıkları geliştirilmiş ambalajlama çözümleri, inovasyonlar ve yenilikçi projelerle, 2025 yılına kadar ürünlerinde kullandıkları plastik ambalajların yüzde 100’ünün yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir ve kompostlanabilir olması hedefine katkı sağlamak üzere çalışmalarını sürdürdüklerini bildirdi.
Gıda ambalaj atıklarını da azaltacak
Sürdürülebilir Yaşam Planı’nın 6. yılında, hedeflerinin büyük çoğunluğunu gerçekleştirme yolunda ilerlediklerini belirten Goessens, “Kullandığımız ambalaj miktarını son iki yılda gıda ve ev dışı gıdada 66.38 ton, dondurmada 63 ton, içeceklerde 166 ton, ev bakım ürünlerinde 252 ton azalttık. Sürekli olarak ambalajlarımızda kullanılan kaynak miktarını azaltmanın yenilikçi yollarını arıyoruz. 2017 yılında da yeni şampuan ve saç kremi ambalajı dizaynımız sayesinde 212 ton daha az plastik ve 78 ton daha az kağıt kullanacağız. Gıda kategorisinde de 2017-2018 yılları arasında yaklaşık 250 ton ambalaj atığı azaltmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Atık yönetimi ve tüm dünyada sıfır atığa geçilmesi konusunda da Unilever’in öncü bir rol üstlendiğini vurgulayan Harm Goossens, “Türkiye’deki tüm Unilever fabrikaları, 2013 yılından bu yana ‘çöplüğe sıfır atık’ statüsünde üretim yapıyor. 2015 itibarıyla fabrikaların yanı sıra depolar, dağıtım merkezleri ve ofisler de bu statüyü elde etti. Unilever’in tüm dünyadaki en büyük tesislerinden biri olan, 2017 yılı içinde tam kapasite üretime başlayacak Konya Ev ve Kişisel Bakım Ürünleri Fabrikası da ‘çöplüğe sıfır atık’ statüsüne sahip olacak şekilde tasarlandı” ifadelerini kullandı.
Unilever, 2020’ye kadar ambalaj ağırlığını üçte bir oranında azaltma çalışmalarını sürdürürken, 2025 yılına kadar da, 2015 yılı rakamlarına oranla, ambalajlarında kullandığı geri dönüştürülmüş plastik içeriği oranını en az yüzde 25 oranında artırmak için çalışıyor.
(65)