Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, süt sektöründe yaşanan sorunların çözümü konusunda sektörün talepleri doğrultusunda gerekli adımları attıklarını söyledi, “Biz sözümüzü tuttuk, siz de tutun. Üreticinin üç kuruş gelir elde edeceği sütte, onu mağdur edecek bir yaklaşımın izahı olamaz . Sözünü tutmayanlarla yüzleşeceğiz, sözünü tutanlarla kucaklaşacağız” ifadelerini kullandı.
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Olağan Genel Kurulu, Ankara’da yapıldı. Genel kurulun açılışında konuşan SETBİR Başkanı Zeki Ilgaz, tarım ve sanayi sektörlerinin birbirine neden sonuç ilişkisi ile bağımlı olduğunu, hiçbir ülkede tarımsal faaliyetlerin de sanayiden bağımsız olarak modern yöntemlerle sürdürülmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Tarıma dayalı sanayinin kırsal ve bölgesel alanda istihdam yarattığını, ihracat gelirlerini artırdığı ve etkin kaynak kullanımını artırarak kalkınmayı desteklediğini vurgulayan Zeki Ilgaz, şöyle devam etti:
“Türkiye’de imalat sanayi içinde tarıma dayalı sanayi önemli bir yere sahiptir. Türkiye’de tarım ürünlerinin yaklaşık %25-30 kadarı tarıma dayalı sanayilerde yarı mamul ve mamul haline getirilmektedir. Üretim değeri açısından tarıma dayalı sanayinin imalat sanayi içindeki payı %15 civarındayken bu oran ihracatta yaklaşık %5 olup, ihracata yansıma oranını artırabildğimizde; yaratılan katma değer de artmış, refah taban yayılmış olacaktır ve tarımdan elde edilecek milli gelire de olumlu olarak yansıyacaktır.
Hayvansal ürünlerin işlendiği et, süt, gıda ve ürünleri sanayii, insanların temel protein kaynaklarını karşılayan önemli bir gıda sanayi dalıdır ve bu ürünler, yeterli ve dengeli beslenmenin önemli bir ögesi olarak değerlendirilmektedir.
Sektöre sadece bir üretim alanı veya ekonomik faaliyet alanı olarak bakmak doğru değildir. Sektörün her yönüyle ve her kademesiyle kayıt altına alınması, kayıt dışı üretimin, işletmenin sona erdirilmesi, olmazsa olmaz önceliğimiz olmalıdır. Sektörde güncel kayıt sistemlerinin oluşturulması ve aktif olarak çalıştırılması ve veri kalitesinin artırılması, kamu yönetiminin karar verme sürecini de olumlu yönde etkileyecektir.
Nüfusun önemli bir kısmı, yüzde 24’i tarımsal faaliyetlerde geçimini sağlamaktadır. Kırsal kalkınma için önemli olan hayvancılık, sanayi sektörünün de birçok dalına girdi sağlanması açısından da önem arz etmektedir. Et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünleri sanayilerinin kurulması, sürdürülebilir süt hayvancılığının sağlanması başta gelen koşuldur.
Desteklerin yeniden gözden geçirilerek; üretime, kaliteye, ölçeğe, altyapı iyileştirmeye yönelik olarak ağırlık kazanması ortak bir dilektir. Sürdürülebilirlik açısından besi hayvanı ve süt tedariki önem kazanmaktadır.
Zeki Ilgaz: Hayvancılık Türkiye için şart!
Sağlıklı tüketim, gıdaya erişim, gıda güvencesi gibi unsurlar açısından hayvancılık giderek daha fazla öne çıkmaktadır. Hayvancılık ve buna dayalı sanayi, insanoğlunun geleceği ve beslenmesi için olmazsa olmaz koşuldur. Bu nedenle salt ekonomik kaygı ile değil, sosyal politika aracı olarak da dikkate alınması zorunluluğu vardır.
Türkiye, hayvancılıktan ve buna dayalı sanayiden çok şey öğrenmektedir. İstihdam, gıda güvencesi, sağlıklı beslenme, ekonomiye katkı, yoksulluğun azaltılması, hayvancılık ve buna dayalı sanayinin temel misyonlarıdır. Hayvancılığa dayalı sanayi ülkemizin kalkınmasına daha fazla katkı sağlayabilir.
Bunun için başta kamu olmak üzere tüm aktörler rollerini iyi oynamalıdır. Sektör; işlevsel destekler, sürdürülebilir, kalıcı politika yaklaşımları, dış pazar arayışları, mevzuatların zamanında çıkması ve tam olarak uygulanması, haksız rekabetin önlenmesi, karar vericilerin zamanında girişimde bulunması gibi karar vericilerden çok şey beklemektedir.
Karar vericilerin sektörden çok şey beklediklerinin de bilincindeyiz. Bugün dünya fiyatlarına göre yüksek maliyetimiz, ancak yetersiz kalitemiz var.
Sonuç olarak, hayvancılık ve buna dayalı sanayiler her boyutuyla kalkınma yolundaki Türkiye için şarttır.”
SETBİR Başkanı Ilgaz, Genel kurula katılan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’e de, “Göreve başlamanızla birlikte Bakanlığımızda yeni bir heyecan, yeni bir şevk ve heyecan ve ivmelenme kazandı. Bunun farkındayız, bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz. Sizin başarınız sektörün başarısı, ülkemizin başarısı olacaktır” diye seslendi.
Gıdaya erişimde ciddi sorunlar yaşanıyor
SETBİR Olağan Genel Kurulu toplantısında konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’te, vahşet yüzyılı olarak adlandırılan 20. Yüzyılın ardından 21. Yüzyılın da insanlık dramlarına sahne olduğuna dikkat çekti.
Gıdaya erişim konusunda dünya insanlarının çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğu, birçok ülkenin açlık sorunuyla karşı karşıya olduğu bir süreç yaşandığını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
“Gıda arz ve güvenliğinin öneminin arttığı bir dönemi yaşıyoruz. Gıda, et ve sütün temelini toprak oluşturuyor. Toprak yoksa bunların hiçbiri yok. Maalesef dünyada ve ülkemizde toprakla ilgili tabloların çok iç açıcı olmadığını görüyoruz. Dünyada her yıl 12 milyon hektar toprağın, ülkemizde ise 100 bin hektar toprağın tarım dışı kaldığını görüyoruz. Sanayileşme tabii ki olmalı, ama bunun bedelini toprağın ödememesi gerekiyor. Sanayileşme adına bedeli toprağa ödetmemiz gerekiyor. Böyle giderse 3-5 nesil sonra nesillerimiz toprağı saksıda görecekler.”
Ülkemizde hayvansal üretim toplamının yaklaşık 23 milyon ton olduğunu, 1 milyon tonun üzerinde et, 18.6 milyon ton süt üretimi yapıldığını belirten Bakan Çelik, “Tarımsal hasılamızın 125 milyar TL’ye çıktığını, ihracatımızın 17 milyar dolar, ithalatımızın ise 11 milyar dolar civarında olduğunu görüyoruz. Bu rakamlar, Türk tarımının geldiği düzey açısından son derece önemli. Ama 2023’te 150 milyar dolarlık tarımsal hasıla, 40 milyar dolarlık ihracat hedefliyorsak daha çok yol almamız gerekiyor. Almamız gereken çok yol var. Bunu hep birlikte; üreticilerle, sanayicilerle, kamuyla, özele el ele vererek yapmamız, hedefleri yakalamamız gerekiyor” diye konuştu.
Göreve geldiğinden bu yana geçen 4 aylık sürede sektörlerle iç içe olduklarını, en çok görüşmeyi de hayvancılık sektörü temsilcileriyle yaptıklarını ifade eden Çelik, şunları kaydetti:
Siz talep ettiniz, biz yaptık!
“Sanayi ne diyor, ne istiyor, sizleri dinledik. “Hayvancılığın geleceği açısından süt arzının artması gerekiyor” diye ifade edildi, “Süt tozu desteği isteriz” dediniz. Tartıştık, arz fazlası laktasyon dönemi, bu desteği verelim dedik, ton başına 4.500 TL desteği verdik. Islak ürün desteği denildi, bunu da verdik. Kaliteye destek konusunda çalışmamızı son aşamaya getirmiş bulunuyoruz. Sektörde örgüt karmaşası konusunda derli toplu hale getireceğiz. Bakanlar Kuruluna sunumunu gerçekleştirdik.
Biz bu taleplerin karşısında üzerimize düşeni yerine getirmeyi görev biliyoruz. Yönetimde süreçlerin savsaklanmasının kabul edilemeyeceğini çalışma arkadaşlarımızla paylaştık.
İlk 10 firma kararın arkasında dursa…
Biz sizden ne istedik? Sizin aldığınız kararla, 1 Temmuz 2014’ten bu yana geçerli olan 1,15 TL süt fiyatından geri gitmeyin diye konuştuk, “Bu karara uyacaksınız” dedik. Karşımızdaki tablo böyle değil. Biz sözümüzde durduk, siz durdunuz mu? Eğer sorunların çözümünü istiyorsak, her şeyi açık şekilde konuşacağız. Üreticinin üç kuruş gelir elde edeceği sütte, onu mağdur edecek bir yaklaşımın izahı olamaz. Aksi halde sürdürülebilir olmaktan çıkar.
Türkiye’de 1.449 süt işleyen firma var. Sanayiye giden sütün %27’sini ilk 5 firma, %36’sını ilk 10 firma, %51’ini ilk 25 firma, %73’ünü ise ilk 100 firmaişliyor. İlk 10 firma eğer 2014 yılındaki kararın arkasında dursa, fiyatlardaki bu oynama söz konusu olmaz.
Piyasayla oynamasınlar!
Herkesi kastetmiyorum. Aracıyı ayarlayıp, piyasayla oynayanlara açık söylüyorum, oynamasınlar. Bunu sürdüremeyiz, birlikte gidemeyiz. Böyle bir şey yok. Dersimize çalışıyoruz. 1449 firma, nereden süt alıyor, hangi köyden, hangi ilçeden, hangi ilden, ne zaman süt almış, kaç liraya almış, hepsi elimizde var.
Tablo bu kadar netken biz üreticinin yüzüne nasıl bakacağız? Üretici olmadan sanayici, sanayici olmadan üretici olur mu? Mümkün değil. Bu kadar iç içe olması gereken iki kesim için ne yapmamız gerekiyor, gerçekten bu konuda samimi olmak, beraber yürümek. Onun için kimin ne yaptığını bildiğimizi, herkesin bilmesini istiyorum.”
Başkan sıkıntılar da olduğunu, bunları da oturup konuşabileceklerini vurgulayan Bakan Çelik, “Sıkıntılarımızı konuşalım, çözelim ama samimi olalım. Bu sektör çok önemli, süt açısından çok önemli, et açısından çok önemli. Sütü halledemezsek eti halledemeyiz. Hayvan varlığımızı artırmanın yolu sütten geçiyor. Bundan başka da çıkışımız yok. Süt üretimimizin artması bizi memnun eden bir şey. Biz bunu nasıl değerlendirebiliriz? Pazar çaresizliğinde bile çare bulmak durumundayız ki, hayvan varlığında bir sorun yaşanmasın” dedi. Çelik, sözlerini şöyle noktaladı:
Üreticiyi üzecek bir şeyin içinde olmayız!
“Eğer biz bunu anlamaz, anlamamak yolunda inat edersek, inanın bu sektörde olacak başka firmalar çıkabilir. Üreticiye sıkıntı veren, üreticiyi mağdur eden sözünde durmayan sektörlerde başka insanlar da çıkabilir. Bu tabloyu incelediğim zaman anlamakta zorlanıyorum.
Başka önlemlerin yanında regülasyon kurumu olarak ESK’da devreye girsin dedik. ESK şu anda 6 ilde dördüncü gündür süt alımını başlattı, süt tozuna dönüştürüyor. Ege’de, Marmara’da, İç Anadolu’da, Akdeniz’de süt alımları açık. Yeter ki sorunları aşalım.
Bazı uyanıklar, efendim hükümet şunu yapıyor, bunu yapıyor diyor. Devletle oynamayın, devletle oynatmayız. Böyle bir şey olmaz. Buna gerek yok, ihtiyaç da yok. Aldığınız karar belli, iki sene önce alınmış. Buna uyacaksınız. Bunun dışında koyacağınız argümanlar varsa bunu tartışmaya hazırız. Birbirimizi iyi anlayalım. Fabrikalarımıza gelin derseniz geliriz. Derdinizle dertleniriz ama üreticiyi, o eli nasırlı insanı üzecek bir şeyin içinde olmayız.
Hayvan sayımı ne zaman başlayacak?
Biz geçici bir çözümün peşinde değiliz. Atacağımız adımlar kalıcı çözümler olmalı. Hayvan varlığımızla ilgili sayısal verilerle ilgili sıkıntılarımız var. Nisan ayı itibariyle 16 bin personelimizle hayvan sayımını gerçekleştireceğiz. İşletme bazlı sorumlu bir idari anlayışı ortaya koyuyoruz. Her işletmenin bir sorumlu veterineri, bir ziraat mühendisi var.
Bizi kendinizden ayrı görmeyin. Sorunlarımızı bütün açıklığımızla konuşacağız. Bu değerlendirmeler sektörün sorunların çözümüne çok ciddi katkı sağlayacak. Bu yeni bir başlangıç. Listeler elimizde gün be gün takip edeceğiz. Sözünü tutmayanlarla yüzleşeceğiz, sözünü tutanlarla kucaklaşacağız.”
SETBİR Olağan Genel Kurulu’nda, Tarık Tezel başkanlığındaki liste yönetime seçildi.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(17)