Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, lisanslı depoculuğun gelişmesi, ürün borsa ve piyasalarının oluşması açısından TMO’nun depoculuk işinden çıkacağını, özel sektör ile borsaların depo işinde görev alacaklarını bildirdi.
Bakan Çelik, Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) tarafından Antalya’nın Belek Turizm Bölgesinde bir otelde düzenlenen, 12. Uluslararası Kongre ve Sergisinin açılışında, 2008 yılında patlak veren küresel ekonomik krizin etkileri henüz geçmeden küresel siyasi krizlerin başladığını söyledi.
“Bölgemizdeki sorumsuz yöneticiler yüzünden Akdeniz ve Ege Denizi dünyanın en büyük mezarlığı haline gelmiş bulunmaktadır” diyen Çelik, patlayan bombaların 21’inci yüzyılı bir terör çağına dönüştürdüğünü ifade etti.
Dünyada birçok eşitliksizlik ve adaletsizliğin yaşandığını, gelir dağılımında da ciddi adaletsizlikler bulunduğunu anlatan Çelik, dünyada en varlıklı 62 insanın serveti ile yaklaşık 3,5 milyar insanın servetinin eşit olduğuna dikkati çekti. Bakan Çelik, “Bu yönüyle baktığımız zaman dünyanın çivisi çıkmak üzere. Bütün dengeler alt üst olmuş. Uluslararası tüm birliklerin yetkisiz ve etkisiz hale geldiğini görmekteyiz.” diye konuştu.
“Her yıl 12 milyon hektar arazi tarım dışı kalıyor”
Dünyada yaklaşık 5 milyar hektar tarıma elverişli arazi bulunduğunu, bu arazinin ancak 1,3 milyar hektarının tarımda kullanıldığını vurgulayan Bakan Çelik, her yıl 12 milyon hektar arazinin de tarım dışında kaldığını dile getirdi.
Türkiye’de ise yaklaşık 24 milyon hektar tarım arazisi bulunduğuna işaret eden Çelik, “Ülkemizde de her yıl 100 bin hektar arazinin tarım dışı kaldığını görüyoruz. Böyle giderse gerek dünya insanlığı gerek ülkemizde 200 yıl sonra, yani torunlarımız toprak dediğimiz şeyi belki de saksıda görecek.” dedi.
Toprağa gerekli ilginin gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, toprağa doğumdan ölüme kadar her zaman muhtaç olunduğunu söyledi. Bakan Çelik, “Onun için Aşık Veysel ‘Sadık yar’ derken son derece isabetli söylemiş. Bu sadık yara sahip çıkmak zorundayız.” diye konuştu.
“Un ihracatında dünyada birinci sıradayız”
Buğday üretimiyle ilgili de bilgi veren Çelik, dünyada yılda yaklaşık 732 milyon ton buğday üretildiğini, bunun yüzde 22’sinin AB’de, yüzde 18’inin Çin’de, yüzde 12’sinin Hindistan’da ve yüzde 8’inin de ABD’de yapıldığını bildirdi.
Türkiye’de geçen yıl 7,8 milyon hektarlık alanda 22,6 milyon ton buğday elde edildiğini anlatan Çelik, buğday alanlarındaki azalmaya karşın verimde ciddi bir artış sağlandığını dile getirdi. Türkiye’nin buğday tohumunda yüzde 95 kendine yeterli bir ülke olduğunu belirten Çelik, un ihracatında dünyada birinci sırada, makarnada ikinci, bisküvide ise 8’inci sırada olduğumuzu ifade etti.
Türkiye’den 118 ülkeye un ihracatı gerçekleştirildiğine dikkati çeken Çelik, bu konuya katkı sağlayan herkesi alkışladığını söyledi.
“Tarım sektörüne ciddi destek sağlıyoruz”
Türkiye ekonomisinin geçen yıl yaklaşık yüzde 4 büyüdüğünü, tarım sektöründeki büyümenin ise yüzde 7,6 düzeyinde gerçekleştiğini belirten Faruk Çelik, 2015 yılında 148 milyar liralık tarımsal hasıla elde edildiğini bildirdi.
Çelik, 2023 yılında 150 milyar dolarlık bir tarımsal hasıla, 40 milyar dolarlık da tarımsal ihracat hedeflendiğini dile getirdi. Tarım sektörüne hükümet olarak çok ciddi destek sağladıklarını kaydeden Çelik, sektöre 13 yılda yaklaşık 78 milyar liralık destek sağlandığını, bu yıl da 11,6 milyar liralık destek sağlanacağını ifade etti.
Buğdayın stratejik bir ürün olduğunu ve Türkiye’de kişi başı buğday tüketiminin 300 kilogram civarında bulunduğunu ifade eden Çelik, buğdaya prim, toprak analizi, sertifikalı tohum, mazot, gübre gibi alanlarda destek verildiğini hatırlattı.
“Kimse serbest piyasayı bozmaya kalkmasın”
Üreticilerin her zaman yanında bulunduklarını, fakat tüketicilerin de son derece önemli olduğunu anlatan Çelik, şöyle konuştu: “Ondan da vazgeçmemiz mümkün değil. Tabii ki serbest piyasadan yanayız. Ama serbest piyasa şartlarını istismara kalkanların da karşısında olacağımızı herkesin bilmesinde fayda var. Biz yeri gelince serbest stilde de güreşi iyi biliriz yani. Onun için kimse serbest piyasayı bozmaya kalkmasın.”
“TMO depoculuktan çekilecek”
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ile ilgili önemli adımlar atılacağını da belirten Çelik, TMO’nun lisansı depoculuğun önünde engel teşkil ettiğini kaydetti.
Bakan Çelik, “Lisanslı depoculuğun gelişmesi, ürün borsa ve piyasalarının oluşması açısından TMO depoculuk işinden çıkıyor. Özel sektörümüz ve borsalarımız bu depo işinde görev alacaklar. TMO depo değil, üreticilerin ürettiği ürünün alınması, ürünün piyasada değer bulması noktasında yeniden konuşlanacak.” dedi.
Kongre çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Çelik, serbest piyasanın önemine işaret etti ve serbest piyasadan yana olduklarını söyledi.
Dünyada gıda erişiminin adaletli olmadığını, özellikle kurak mevsimlerde büyük sıkıntılar yaşandığını anlatan Çelik, “Serbest piyasadan yanayız, fakat gıda konusunda herkesin daha hassas davranması gerekiyor. Yani serbest piyasa bir sorumluluk piyasası değil, sorumlu piyasadır. Özellikle tarla ile raf arasındaki farklılıklara dikkati çekmek için bunları ifade ediyoruz, ifade etmeye de devam edeceğiz. Yalnız ifade etmeyeceğiz, alınması gereken tedbirleri de alacağız.” dedi.
Konuyla ilgili sorular üzerine, şu anda sütle ilgili bir sıkıntı bulunmadığını, Et ve Süt Kurumunun piyasaya girmesiyle regülasyonun sağlandığını anlatan Çelik, “Beklediğimizin 10’da biri düzeyinde bir süt alımı gerçekleşti. Şu anda bir sorun yok. Üreticiler son derece memnun.” açıklamasında bulundu.
Antalya’nın Türkiye’nin “göz bebeği” olduğunu, son dönemde bölgede gelişen olaylardan kentin direkt etkilendiğini ifade eden Çelik, hükümetin bunun farkında olduğunu ve sektör temsilcileriyle dayanışma içinde bu sorunu aşmak için gayret gösterdiklerini bildirdi.
Çelik, “EXPO 2016 Antalya’nın da turizme ciddi bir katkı sunacağını belirtmek istiyorum. 22 Nisan’da açılışı olacak. Bugün itibarıyla 47 ülkenin katılımı var, son derece önemli bir rakam. Katılımcı ülke sayısının 50’yi aşacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(6)