Meteoroloji Genel Müdürlüğü, İç Anadolu ile Marmara’nın bazı bölgeleri için zirai don uyarısı yaptı. Peki don nedir? Don bitkilere nasıl zarar verir? Bitkiler ‘don’dan nasıl korunabilir.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Eskişehir Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi’nden yapılan açıklamada, bu gece özellikle Eskişehir, Kütahya, Bilecik’te orta kuvvette, yer yer kuvetli don, Bursa’da orta kuvvette, zirai don olayının yaşanacağını belirtti.
Açıklamada, “Yarın gece bölge genelinde hafif şiddette zirai don olayı beklendiğinden üreticilerimizin ve ilgililerin zirai don olayına karşı dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir.” denildi.
DON NEDİR?
Suyun donduğu nokta, yani 0 ºC’nin altındaki sıcaklıklara don denir. Donlar zaman bakımından sonbahar, kış ve ilkbahar donlarına ayrılırlar. Sonbahar donlarına erken, ilkbahar donlarına geç donlar da denir.
EN TEHLİKELİ DON
En tehlikeli donlar ilkbaharın geç donlarıdır. İlkbahar donlarının tehlikeli oluşu, bitkilerin uyandığı ve en duyarlı oldukları döneme rastlamalarıdır. Donlar bitkilerde don ölümü, çatlatan don ve çıplak don olmak üzere üç şekilde zarar yapar.
Don ölümüne karşı en tehlikeli dönem gençlik ve özellikle çimlenme dönemidir. Don etkisiyle otsu bitkilerin toprak üstü kısımları solarak buruşur, yaprak ve sürgünleri aşağı sarkar. Renkleri başlangıçta kırmızımsı kahverengi ise de sonraları siyahlaşır. Bu belirtiler özellikle ilkbahar donlarında belirgindir. Sonbaharın başında görülen erken donlar taze sürgünlerin ölümüne neden olurlar.
Yaprak uçları ve çiçekler kavruk bir hal alır, fakat genellikle dökülmezler.
Erken donlarda bitkilerin yaprakları çoğu kez meyveden önce donar. Bazı ağaçlar üzerinde sıkça tekrarlanan don zararı bu ağaçların bodurlaşmasına neden olmaktadır.
Soğuk, az karlı kışlarda, özellikle kıştan ilkbahara geçişte, iğne yapraklı ağaçların genç sürgünlerindeki iğne yapraklar don kurutması nedeniyle yitirilebilir. Yani iğne yapraklar dondan birkaç gün veya birkaç hafta sonra ve özellikle dondan sonraki nemli, sıcak havalarda kızarır ve ilkbahar mevsiminde dökülür.
Tomurcukların sadece zayıf olanları ölür. Böylece sürgünde dondan zarar gören kısım sonradan iğne yaprakların azlığı ve yokluğu nedeniyle ilgiyi çeker. Özellikle ladinlerde rastlana bu olaya don kurutması denir.
Yapraklı ağaçlar genellikle iğne yapraklılara oranla don zararlarına karşı daha duyarlıdırlar. Kamelya, göknar, ladin, kestane, kayın, ökaliptus, manolya, Scimnia, kartopu, dişbudak, çınar, akasya, meşe gibi bitkiler ilkbahar donlarına karşı oldukça duyarlıdırlar. Yerli ağaç türlerinin tomurcuk ve odunlaşmış sürgünleri ancak ekstrem alçak kış soğuklarında donarak ölürler.
Fakat yaz sürgünleriyle egzotik ağaçların olgunlaşmamış ilkbahar sürgünleri, sonbahar ve kış donlarından etkilenirler. İlkbahar donları, göknarlarda genellikle sadece yan sürgünleri dondurarak kurutur. Sıcak yetişme yörelerinden daha serin bir iklime getirilmiş olan bitki türleri, sonbahar ve kış donlarından fazla zarar görmezler. Oysa kuzey ülkelerinden veya yüksek dağlardan daha sıcak yahut alçak yerlere getirilen bitkiler, yeni yerlerinde çok erken faaliyete geçeceklerinden ilkbahar donlarından zarar görürler.
! NE ZAMAN GÖRÜLÜR?
Don çatlağı genellikle öz ışınları kuvvetli gelişmiş olan sert yapraklı ağaçlarda çok, iğne yapraklılarda ise ender olarak görülür. Bu tip don zararında kuvvetli kış donlarının etkisiyle su bakımından zengin topraklarda ve su içeriği fazla olan ağaç gövdelerinde kabuktan başlayarak öze doğru ilerleyen, az yahut çok miktarda derine giden uzunlamasına çatlaklar oluşur. Ağaçlar çatlarken çoğu kez kısa, tabanca patlamasına benzer bir ses çıkarırlar. Don çatlakları, mantar ve böceklerin oduna girerek zarar vermesine neden olurlar.
Kış sonu ve ilkbaharda, özellikle Şubat ve Mart aylarında, geceleri kuvvetli donlar oluşarak gündüzleri çözülürse, kökleri toprağın üst tabakasında bulunan 1-2 yaşındaki genç fidanlar don etkisiyle yavaş yavaş topraktan çıkarak oldukları yerde yükselirler. Eğer kökler fazla açığa çıkarsa, o zaman fidanlar devrilerek ölürler. Çıplak dondan en fazla ladin gibi yayvan köklü ağaç türleri zarar görür. Kökleri erkenden derine giden meşe, kestane, ceviz ve çam fidanları ise çıplak dondan zarar görmezler. Çimlerin don tehlikesini arttırmasına karşın çalı gibi bitkilerden oluşmuş yüksekçe bir toprak örtüsü, buharlaşmayı azaltmak suretiyle genel olarak dona karşı yararlı etkilerde bulunur.
Donların zararları yanında bazı faydaları da vardır. Örneğin, gelişmeyi durdurarak bitkileri istirahat haline geçirir, toprağın gevşeme ve ayrışmasını sağlar, zararlı ve hastalıkların gelişmesini sınırlar.
(31)