Antalya’da düzenlenen Doğal 2016, Uluslararası Katılımlı Türkiye Doğal Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Günleri 2016 Kongre ve Fuarı kapsamında düzenlenen panelde, hayvancılık ile Türkiye süt sektöründeki gelişmeler ele alındı.
Doğal 2016 Uluslararası Katılımlı Türkiye Doğal Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Günleri 2016, 14-17 Nisan 2016 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirildi. Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmenin tüm yönleriyle masaya yatırıldığı konferansta, “İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Üretim”, “Sağlıklı Yaşam”, “Gıda Hijyeni ve Güvenliği”, “Beslenme ve Diyetetik”, “Spor ve Sağlık Turizmi”, “Gıda ve Beslenme”, “Beslenme ve Sağlık” başlıklı oturumların yanı sıra, “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp”, “2016 Dünya Bakliyat Yılı”, “Organik Üretim”, “İş Sağlığı ve Güvenliği”, “Hayvancılık ve Süt Sektörü” ve “Kanatlı Hayvancılık Sektörü” panelleri düzenlendi.
Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek ile Türkiye Hayvancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (HAYKOOP) Başkanı Ahmet Ertürk’ün başkanlığındaki yapılan Hayvancılık ve Süt Sektörü Paneli, 16 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirildi. Panele, Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Genel Sekreteri Burhan Sakkaoğlu, SETBİR eski Başkanı Zeki Ilgaz, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Yetişemiyen, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yılmaz ile Türkiye Damızlık Manda Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Hüseyin Yılmaz konuşmacı olarak katıldı.
Paneldeki konuşmasında süt ve süt ürünleri sanayinde faaliyet gösteren şirketler tarafından Mart 2009’da kurulan ASÜD’ün 7 yılı geride bıraktığını vurgulayan ASÜD Genel Sekreteri Burhan Sakkaoğlu, derneğin 135’e ulaşan üyesiyle Türkiye Süt Sektörünün en büyük ve en yetkin sivil toplum kuruluşu olduğunun altını çizdi.
ASÜD’ün kuruluşundan bu yana sektörün sürdürülebilir büyümesini desteklemek ve halkın beslenme ihtiyacının karşılanmasına ‘Güvenilir Gıda’ şartları içinde katkı sağlamak” misyonu doğrultusunda yürüttüğü çalışmalarla süt ve süt ürünleri tüketiminin ve ihracatının arttırılmasını hedeflediğini kaydeden Sakkaoğlu, hükümet kararıyla uygulamaya konulan Okul Sütü Programı’nın, 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının ikinci yarısında 5’inci kez uygulandığını hatırlattı. Sakkaoğlu, “Çocuklarımıza, sağlıklı ve dengeli beslenme için tüketmeleri gereken besinlerin başında gelen süt içme alışkanlığının kazandırılmasında büyük önem taşıyan ve ülke genelinde uygulanan Okul Sütü Programı kapsamında, toplamda 250 bin ton süt dağıtılmış olacak. Ambalajlı, güvenilir, UHT kutu sütlerin üretiminden çocuklarımızın sıralarına konuluncaya kadar olan tüm süreci büyük bir özenle yürüten sanayicimiz, 5 yıllık programın başarısında da büyük pay sahibidir. Başta Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız olmak üzere Bakanlarımıza ve emeği geçen herkese ASÜD olarak teşekkür ederiz. Beklentimiz, bundan sonra projenin her iki dönemde de uygulanmasıdır” diye konuştu.
Okul Kantinleri Genelgesi
Sözü Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı Okul Kantinleri Genelgesi’ne getiren ASÜD Genel Sekreteri Burhan Sakkaoğlu, şöyle devam etti:
“Maalesef önümüzdeki eğitim öğretim yılından itibaren meyve aromalı sütler, dondurma ve yoğurtlar kantinlerde satılamayacak. Gerekçe ise obezite ile mücadele… Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi için önde gelen gıdalarında başında bulunan süt ve süt ürünlerinin, yoğurdun, dondurmanın okul kantinlerinde satışının yasaklanması, hiçbir gerekçeyle izah edilemez.
Günümüzde süt endüstrisi, git gide artan ve hızla çeşitlenmeye devam eden tüketici taleplerini karşılayabilmek adına sağlık ve tat gibi trendlere yanıt veren ve genel anlamda süt ürünleri tüketimini arttırmayı öngören birçok yeni ürünün geliştirilmesi için çalışmaktadır. Piyasaya sürülen ürünlerin arasında birçok meyveli veya kakao gibi tatları içeren süt ürünleri bulunmaktadır. Süt ve süt ürünlerinin çeşitliliği her tür damak zevkine sahip çocuğa hitap ederek severek tüketmelerine olanak sağlamaktadır.
Biz sektör olarak obezite gibi hastalıklarla yan yana anılmak istemiyoruz. Zaten beslenme uzmanları da obeziteyle mücadele için diyet listelerinin en başına süt ve süt ürünlerini koyuyor. Abur cubur diye tabir edilen kimi gıdalarla süt ve süt ürünlerini aynı kefeye koymaktan daha büyük yanlış olamaz.
Bakın bugün çocuklarımız gazlı içecek sektörünün pençesinde… Bunu biz değil, beslenme uzmanları söylüyor. Gazlı içecek sektörü Türkiye’de sürekli büyürken, maalesef süt ve süt ürünleri gibi masum ve sağlıklı yaşamak için elzem gıdaların kantinlerde tüketilmesine izin vermiyoruz, kriterler getiriyoruz. Bu olacak iş değildir. Bu konuda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Faruk Çelik’ten yardım rica ettik. Kendisi bizi kırmadı ve konuyla ilgileneceğini beyan etti. Bizim de konuya ilişkin çalışmalarımız devam edecek.”
Konuşmasında ASÜD’ün süt ve süt ürünleri ihracatının artırılmasına yönelik çalışmalarına da değinen Sakkaoğlu, son olarak Çin’e süt ve süt ürünleri ihracatı konusunda Bakanlığın öncülüğünde ilerleme sağlandığının altını çizdi.
Süt fiyatlarında kalite derecelendirmesi, istikrara katkı yapar
Mevsimselliğin yoğun olarak yaşandığı süt sektöründe sürdürülebilir bir fiyat mekanizmasının kurulamadığına işaret eden Sakkaoğlu, kırmızı et üretimindeki yetersizliğin dönem dönem süt üretimini ve damızlık hayvan varlığını da tehdit ettiğini kaydetti.
Sektörde ciddi bir Pazar ve pazarlama organizasyonunun olmamasının kayıt dışılığı da beraberinde getirdiğini vurgulayan Sakkaoğlu, bir türlü önüne geçilemeyen sokak sütünün sektörde haksız rekabete, devletin gelir kaybına yol açmasının yanı sıra halk sağlığı için yol açtığı risklere de dikkat çekti.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in dile getirdiği çiğ sütte kalite derecelendirmesinin önemine vurgu yapan Sakkaoğlu, “Bu sayede süt sanayimizin kaliteli hammadde talebi karşılanacağı gibi, üreticinin sütü de hak ettiği değeri bulacaktır. ASÜD olarak Bakanlığımızın bu yoldaki çalışmalarına destek veriyoruz” dedi.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(11)