Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliği reform programının gerçekleşmesi durumunda Türkiye-AB ticaretinin 300 milyar dolara çıkabileceğini bildirdi. Toplantıda Türk iş dünyasının vize, taşıma kotaları ve TTIP konularında çözüm talebi dile getirildi.
Türkiye –AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog Toplantısı, İstanbul Hilton Oteli’nde Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, AB Bakanı Volkan Bozkır, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Avrupa Birliği Komisyonu Üyeleri, Türkiye ve AB’den iş dünyasının ve sivil toplumun temsilcileri ile uluslararası finans kuruluşlarının temsilcilerinin geniş katılımıyla gerçekleştirildi.
AB’ye tam üyelik stratejik hedef!
Toplantıda konuşan Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “AB’ye tam üyelik süreci Türkiye’nin en önemli stratejik hedefidir. Bugün değil, uzun bir süredir böyledir ve bundan sonra da böyle kalacaktır. Hedefimiz, Avrupa ailesi ve bütün değerleriyle birlikte tam üyeliktir. Bugünkü toplantı aslında şu anlamda çok önemli; AB-Türkiye ilişkileri hiç bir dönemde olmadığı kadar güçlü momentuma sahip” diye konuştu. AB sürecinin, Türkiye’nin menfaatine olduğuna dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti:
“Türkiye hukuk devleti ilkesini iyi işletip, demokratik standartlarını ileriye taşıyıp, kurumların kalitesini artırıp, ondan sonra da AB ile yakınsama sürecini başarıyla uyguladığı zaman ya da bunun işaretleri ortaya çıktığı zaman Türkiye’ye çok ciddi yatırım akışı oluyor. Türkiye’nin risk primi düşüyor. Dolayısıyla AB süreci bir anlamda Türkiye’nin en kapsamlı reform programıdır.”
AK Parti hükümetleri döneminde satın alma gücü paritesiyle kişi başına milli gelirin, Avrupa’nın yaklaşık 3’te 1’inden yüzde 55’i civarına ulaştığı ve Türkiye’nin AB ile yakınsama anlamında arayı 20 puandan fazla kapattığı bilgisini veren Şimşek, şimdi hedefin bu arayı daha fazla kapatmak olduğunu vurguladı. Şimşek, “Bunun tek yolu var. O da reform. Bu da Avrupa ile daha fazla bütünleşmektir. Türkiye, AB’nin en büyük 6. tedarikçisidir. Avrupa’ya ihracat yapan en büyük ülkelerden birisiyiz. AB’nin en büyük 4. pazarı Türkiye’dir. Eğer Gümrük Birliği’ni kamu alımlarını, hizmetleri ve tarımı içerecek şekilde genişletirsek, bu konuda kararlıyız, Türkiye’nin AB ile potansiyel hizmet ve mal ticareti çok rahat şekilde 300 milyar dolar seviyesine çıkabilir. Biz etle tırnak gibiyiz. Birbirimizden ayrılamayız” ifadelerini kullandı.
İş dünyası; Vize, taşıma kotaları ve TTIP
Toplantıda konuşan TOBB Başkanı ve EUROCHAMBRES Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ise iş dünyasının vize serbestisi, taşıma kotaları ve TTIP konusundaki taleplerini dile getirdi.
Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecine ilişkin, “Katılım müzakerelerinin duraksaması her iki taraf için de maliyetli oldu. Dolayısıyla katılım müzakerelerinin hızlandırılması kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Tüm fasıllarda müzakerelerin açılması ve kapanmasını istiyoruz” diyen Hisarcıklıoğlu, Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu ilk toplantısında Türk iş dünyasının vize serbestisini öncelikli gündem maddesi kabul ettiğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, “Vize AB ve Türkiye iş dünyaları arasındaki işbirliği önündeki en temel engellerden biridir. Bu hem AB için kayıp hem de Türkiye için kayıp. Türkiye’nin yaklaşık 260 milyar dolarlık ithalat yapan bir ülke olmasına rağmen Avrupa iş dünyasının temsilcileri vize engeliyle karşı karşıya kalıyorlar. Aynı bizim Avrupa’ya çıkışta vize engeliyle karşı karşıya kaldığımız gibi” dedi.
Türk ulaştırma şirketlerinin sürekli bir biçimde AB ile taşıma kotası sorunları yaşadığını anlatan Hisarcıklıoğlu, AB’li yetkililerin hem Dünya Ticaret Örgütü’nde (WTO) hem de G20’de korumacılığın getirdiği sıkıntıları vurguladıklarını, buna karşın taşıma kotalarına karşı çıkmadıklarını kaydetti. Hisarcıklıoğlu AB’nin Türkiye’nin, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması’na (TTIP) eklemlenmesi için destek olması gerektiğini de ifade etti.
Vize kriterler oluşunca kalkacak
AB Komisyonu İş, Büyüme, Yatırım ve Rekabetçilik konularından sorumlu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen ise Türkiye bütün kriterleri yerine getirdiğinde, AB’nin de vize serbestisini sunmak yönünde kararlı olduğunu belirterek, “Bu kriterler sadece Türkiye’nin değil, bütün ülkelerin yerine getirmesi gereken kriterler” dedi.
Düzenlenen etkinliğin bir dizi yüksek seviyeli diyaloğun ilk adımı niteliğinde bulunduğunu vurgulayan Katainen, “Söz konusu diyalog karşılıklı ilişkilerin tekrar canlandırılması yönünde atılan önemli bir adım. Çok önemli çünkü birbirimize bağımlıyız. Türkiye’nin ekonomik sağlığı AB’yi etkiliyor, AB’nin ekonomisi de Türkiye’yi yakından etkiliyor. Bu nedenle ekonomik işbirliğimizi ve ticari ilişkilerimizi derinleştirmemiz ve güçlendirmemiz lazım” diye konuştu. Katainen, iki taraf arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi için atılan adımları önemli bulduğunu ifade ederek, “Göçmen meselesi önemli ve zorlu bir mesele. Herhangi bir ülke bunu tek başına çözemeyecek” dedi.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(4)