Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun faiz üst bandında 50 puanlık indirime gitme kararında işlenmemiş gıda fiyatlarındaki düşüşün etkisine dikkat çekilirken, olumlu hava koşulları, yapısal reformların etkisi ve ihracat pazarlarında oluşan sıkıntılar nedeniyle işlenmemiş gıda enflasyonunda yaşanan düşüş trendinin sürmesi bekleniyor. Merkez Bankası’nın orta vadeli enflasyon beklentileri ise yüksek…
Merkez Bankası Para Piyasası Kurulu sonrası analistlere yapılan teknik sunumda, orta vadeli enflasyon beklentilerinin yüksek seviyede olduğu bildirildi.
Mayıs ayına ait teknik sunumdan bazı başlıklar şöyle:
“Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. İç talep büyümeye pozitif katkı verirken, Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Yakın dönemde küresel oynaklıklarda bir miktar artış yaşanmıştır. Kurul, sıkı para politikası duruşunun, temkinli makroihtiyati politika çerçevesinin ve Ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılmasının ekonominin şoklara karşı dayanıklılığını artırdığını değerlendirmektedir. Bu doğrultuda Kurul, sadeleşme yönünde ölçülü bir adım atılmasına karar vermiştir.
Bununla birlikte, çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmenin sınırlı olması likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasını gerektirmektedir. GSYİH ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini korumaktadır. Sanayi üretiminde ılımlı artış eğilimi sürerken, dış sipariş göstergelerinde yakın dönemde bir miktar bozulma gözlenmiştir. Güven endeksleri oynak bir seyir izlemektedir. İstihdamdaki istikrarlı artış devam etmektedir. Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Jeopolitik riskler ihracat artışını sınırlamaktadır. Petrol fiyatlarındaki düşüşün cari denge üzerindeki olumlu etkisinin sürmesi beklenmektedir. Önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesindeki iyileşmenin devam edeceği öngörülmektedir. Cari işlemler açığı finansmanı uzun vadeli borçlanma ve doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile sağlanmaktadır. Son dönemde enflasyonda, temelde işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı olarak belirgin bir düşüş gözlenmektedir. Bununla birlikte, çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşme sınırlı olmuştur.”
Mayıs ayı toplantısında sadeleştirme adımları çerçevesinde faiz koridorunun üst bandında 50 baz puan indirime giden Merkez Bankası Para Piyasası Kurulu, faiz indirimine gerekçe olarak cari açık ve enflasyonda yaşanan gerilemeye dikkat çekerken, küresel risklerin etkisinin sınırlı kalacağı yönünde vurgu yapmıştı.
Gıda enflasyonu düşmeye devam edecek
Enflasyon tarafında ise beklenti, olumlu hava koşulları, yapısal reformların etkisi ve ihracat pazarlarında oluşan sıkıntılar nedeniyle işlenmemiş gıda enflasyonunda yaşanan düşüş trendinin süreceği yönünde. Analistler, Merkez Bankası’nın faiz indiriminde işlenmemiş gıda (tarım ürünleri) fiyatlarındaki düşüşün etkisine dikkat çekiyorlar.
Merkez Bankası’nın faiz indiriminin ardından piyasalarla ilgili genel bir değerlendirme yapan Saxo Capital Markets Strateji Müdürü Cüneyt Paksoy, önceki gün kabine açıklaması ile Merkez Bankası toplantısı nedeniyle piyasalar açısından çok kritik bir gün yaşandığının altını çizdi. Cüneyt Paksoy, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Hem yeni kabinenin ilanı, hem de Merkez Bankası PPK kararları uzun süredir piyasaların kafasını kurcalayan ana başlıklardı. Gerçekten de piyasalar bulabilecekleri en iyi senaryoyla karşılaştı. Yeni kabinede ekonomi ile ilgili bakanlıklar noktasındaki soru işaretleri şimdilik dağılmış oldu. Mehmet Şimşek kabinede kaldı, ayrıca ekonomiden sorumlu isimlere genel olarak baktığımızda piyasaların prim vereceği ılımlı isimler olduğu görüldü. Ayrıca Sayın Başbakan Binali Yıldırım’ın belirttiği yatırımcılara ve özel sektöre teşvikler, büyümeye olan bakış açısı, mali disiplin noktasında taviz vermemesi, cari açığı ihracatla kapatma hedefleri gibi başlıklar piyasalar için olumlu açıklamalardı.
Dolayısıyla bu açıklamaların akabinde hızla Dolar/TL’de 3,01’lerden 2,98-2,97’lere geçiş yaşadık. Yine, yeni kabine ile Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusundaki soru işaretleri de kalkmış oldu ki; Merkez Bankası toplantısı kararları da bunu onayladı. PPK toplantısında Merkez Bankası piyasanın ve bizim beklediğimiz gibi koridorun üst bandında 50 BP indirime giderek faizi 9,5’a çekmiş oldu.
Merkez Bankası yavaş yavaş koridoru daraltıyor ve sadeleştirme anlamında fonlama maliyetine getirme hedefini sürdürüyor. Bundan sonra daha ölçülü ve dikkatli davranacak çünkü global risklere dikkat çekmeye devam ediyor, sıkı para politikasına vurgu yapmaya devam ediyor. Bu piyasalar için rasyonel bir hareket.
Piyasa Merkez Bankası’nın bu söylemini de doğru yorumladı ve devamında dün hızla Dolar/TL’de 2,95’lere gelindiğini gördük. Bugün itibariyle de mevcut durumda 2,93 civarında işlemlerin gerçekleştiğini görüyoruz
Özet olarak; global piyasalar tarafında FED yaklaşırken dolar çok önemli bir değer kazanmadıkça ve buna bağlı olarak dolar endeksi 98.00-100.00 bandına gelmedikçe ya da Avrupa, Çin kaynaklı herhangi bir başlıkla global piyasalar negatif ortama ilerlemedikçe içsel dinamiklerin daha öngörülebilir olduğu bir ortamda biz en azından Dolar/TL’de 2,90-92 bandının bir kez daha test edilebileceğini, oranın altının global şartlara bağlı olarak yeniden mümkün olabileceğini düşünebiliriz ama yine de temkinli olmak gerekiyor. Çünkü FED yaklaştıkça global şartlara bağlı olarak, 2,95 üzerinde kalıp yeniden 3’lerin görülmesi yeni bir rekor anlamına da gelebilir.
Faiz tarafında da gösterge tahvillerinde 9,5’ları, uzun vadeli tahvillerde 10’ları gördük. Bu da piyasaların yeni kabineye ve Merkez Bankası’na prim verdiğini gösteriyor. Ancak söylendiği gibi piyasada faizlerin tüketici ve kredi faizleri anlamında geri gelmesi için, asıl piyasanın kendi faizi ve mevduat faizlerinin geri gelmesi gerekiyor. Sanırız bundan sonraki süreçte hükümet ve bankacılık sistemi arasında bu anlamda koordineli bir çalışma olabilir.
Piyasa jeopolitik riskleri, global riskleri ve FED’i takip ederken en azından belli bir süre için Merkez Bankası ve yeni hükümet anlamında daha rahat olacak. Ama yine de Merkez Bankası’nı izlemeye ve yeni kabinenin ekonomi ile ilgili adımlarını takip ederek onları da fiyatlamaya devam edecektir.”
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(4)