Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Başkanı ve Beypiliç Genel Müdürü Dr. Sait Koca, Türkiye’de kişi başına et tüketiminin yüzde 60’ından fazlasını kanatlı etinin oluşturduğunu söyledi. En fazla kullandıkları hammadde olan mısır ihtiyacını yurt içinden karşıladıklarını, soya fasulyesi ile küspesinde ise dışa bağımlı olduklarının altını çizen Koca, “Dünyada ticarete arz edilen soya fasulyelerinin yüzde 90’ından fazlası GDO’lu. Biz de bu dünyada yaşadığımıza ve ithalat yapmak zorunda olduğumuza göre farklı bir durum beklemek yanlış olur. Tersini söylemek ise yalan olur” dedi.
Beyaz et sektörü markalarından Beypiliç, Bolu’da gerçekleştirdiği basın gezisi ve bilgilendirme toplantısında hem tesislerini basın mensuplarına açtı hem de sektör gerçekleri ve kurumsal hedefleri konusunda çok önemli bilgiler paylaştı.
BESD-BİR Başkanı ve Beypiliç Genel Müdürü Dr. Sait Koca, Bolu’daki Beypiliç tesislerinde gerçekleştirilen basın toplantısında yeni yatırımlar ve hedefleri konusunda açıklamalarda bulundu. 2016’da günlük 1,5 milyon adet sofralık yumurta üretimi kapasitesine sahip tesislerinin devreye gireceğini belirten Koca, “Değeri 25 milyon avro dolayında olacak bu yatırımı uzun zamandan beri geciktirmemizin sebebi, çevre konusundaki hassasiyetimiz. Üretim sırasında ortaya çıkacak gübrenin enerjiye dönüştürülmesi ve çevreye olumsuz hiçbir etkisi olmaması konusunda tüm önlemleri eksiksiz şekilde gerçekleştirdik.” dedi.
2017’de hedeflerinin saatte 27.000 adet piliç kesim kapasitesine sahip yeni bir kesimhaneyi hayata geçirmek olduğunu bildiren Dr. Sait Koca, “Üretim kapasitemizi yaklaşık yüzde 110 arttıracak bu projemizle ilgili teknik çalışmalarımızı tamamladık. Bu projenin maliyeti yaklaşık 65 milyon avro. Şu an 2.788 kişi istihdam ediyoruz. Yeni yatırımlarımızla birlikte 2020 yılında 7000 kişi istihdam etmeyi hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
Beyaz et üzerine oynanan oyunlar!
Sektöre ilişkin de açıklamalarda bulunan BESD-BİR Başkanı Koca, Türkiye’de kişi başına et tüketiminin yüzde 60’ından fazlasını kanatlı etinin oluşturduğunu söyledi. Piliç eti sektörünün Türk halkının dengeli beslenmesine çok önemli katkılar sağladığını anlatan Koca, kırmızı et üretiminin yetersizliği nedeniyle ortaya çıkan açığın piliç etiyle karşılandığını belirtti. Koca, Türkiye’de piliç eti üretiminin artmasıyla ithal et getirilmesi riskinin azaldığını vurgulayarak, “Kırmızı et ithalatı bugünkü rakamların çok üzerinde olacak, fiyat rekabeti sağlanamayacağı için belki de kırmızı ette üretim bitecek ve tamamen dışa bağlı konuma geçilecekti. Beyaz et üzerinde oynanan oyunlarda da bu gerçeği göz ardı etmemek gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Türkiye ve dünyadaki beyaz et tüketimi hakkında da bilgi veren Koca, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin kişi başına et tüketimi gelişmiş ülkelerin çok gerisindedir. Avrupa Birliğindeki et tüketimi Türkiye’nin iki katından fazladır. ABD de ise 3 katından fazladır. Türkiye kişi başına et tüketiminin yüzde 60’ından fazlası kanatlı etidir. Bu durum gelecek yıllarda da sürecektir.
Türkiye kanatlı eti tüketiminde en büyük payı piliç eti almaktadır. Suudi Arabistan’daki kişi başına piliç eti tüketiminin 52 kilogram olduğunu söylersem ne kadar yol almamız gerektiği ortaya çıkar.”
“Soyada dışa bağımlıyız!”
Piliç eti üretiminde kullanılan yem ve hammaddelere de değinen Koca, şunları kaydetti:
“En fazla kullandığımız hammadde mısır. Mısır ihtiyacımızı yurt içinden karşılıyoruz. Bu bağlamda mısır üreticisini ciddi olarak finanse ediyoruz. Bununla ilgili olarak yakınmıyoruz, tam tersi olarak verdiğimiz bu destekten ötürü mutluluk duyuyoruz.
Mısırdan sonra kullandığımız diğer önemli hammadde grubu yağlı tohumlar ve küspeleri. Burada da ağırlık soya fasulyesi ve küspesinde. Bu hammaddelerde ise tamamen dışa bağımlıyız. Dünya pazarlarında var olan ürünü, dünya fiyatları ile almak zorunda kalıyoruz. İthalatta yaşanabilecek sıkıntı riskini dikkate alarak bu ürünler için de ciddi stoklar oluşturmak zorunda kalıyoruz.
Türkiye’de GDO’lu ürünler en çok tartışılan konulardan biri. Şimdi, bu soya fasulyesinin GDO’lu olup olmadığını sorguladığınızı düşünüyorum. Cevabım, evet. Önemli bir kısmı GDO’lu. Zira dünyada ticarete arz edilen soya fasulyelerinin yüzde 90’ından fazlası GDO’lu. Biz de bu dünyada yaşadığımıza ve ithalat yapmak zorunda olduğumuza göre farklı bir durum beklemek yanlış olur. Tersini söylemek ise yalan olur.”
Dünya markalarına üretim yapıyor
Beypiliç’in, dev tesisleri, sağlıklı ve hijyenik üretim koşulları, ve kalitesi ile de dünya markalarının tercihi oluyor. Burger King, Popeyes, Arbys, Little Ceasars ve Sbarro markalarının kendilerine özgü piliç ürünleri de Beypiliç tarafından özenle üretiliyor.
Burger King tarafından bağımsız bir kuruluşa yaptırılan araştırma, Beypiliç’in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesindeki Burger King tedarikçiler arasında en yüksek kalite standartlarında üretim yaptığını ortaya koydu.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(14)