Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, üreticinin boşa kürek çekmemesi ve ektiğinin para etmesi için yeni bir modele geçileceğini belirterek “Bunlardan birincisi havza bazlı destekleme modeline geçiyoruz, ikincisi ise hayvancılık destekleme modelinde yerli üretime dayalı bir destekleme modeline geçiyoruz. Bunlara birden milli tarım projesi diyoruz” dedi.
Bakan Çelik, Trakya Bölgesi Tarım Sektörü Ortak Akıl Toplantısında yaptığı konuşmada, bakan olduktan hemen sonra Türkiye’nin 7 bölgesinde çok önemli toplantılar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Eli nasırlı çiftçilerin, üreticilerin beklentilerini kendilerinden dinlemek, gıda, tarım ve hayvancılık sektöründeki sorunların tespiti ve çözümü için bu toplantıların önemli olduğunu vurgulayan Çelik, “Sorunlara birlikte çözüm bulalım diye, ben anlayışıyla değil biz anlayışıyla geleceğimizi inşa edelim diye bu toplantıları gerçekleştiriyoruz. ‘Ben bilirim’. Hayır arkadaş sen bilmezsin, ne olursan ol, allame cihan da olsan. Ama bu salonu dolduran insanların bu ortak akıl çerçevesinde ortaya koydukları tespitleri, yaşanmışlıkları dikkate alırsanız, işte ‘biz anlayışı’yla çok daha bereketli, çok daha doğru bir yol izleriz anlayışıyla bu toplantıları gerçekleştiriyoruz.” diye konuştu.
“Dünyada tarım alanında gidişat iyi değil”
Faruk Çelik, tarımın artık dünyada çok önemli olduğunu, Trakya’nın tarımda milli hasılaya 9.7 milyar ve ihracata 200 milyon dolar katkı sağladığını açıkladı.
Dünyada tarım alanında gidişatın iyi olmadığını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
”Ülkemizde 24 milyon hektarlık tarıma elverişli arazi var, 32,5 milyon parselimiz var. ‘Toplulaştırma ve sulama aciliyetlerimiz var’ diyor valimiz. Bu iki konu da hem Trakya için hem Türkiye için önemli. Biz toprağı suyla buluşturamadığımız zaman ciddi şekilde ürün kayıplarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Toplulaştırmada siz neredeyse yarı yarıya, 32,5 milyon parsel sahibi olursanız ve işletme başına düşen 60 dekar arazimizde, her işletmeye 60 dekar arazi düşüyor.
Oysa normalde bizim ayardaki ülkeler için 525 dekar düşerken, bizde 60 dekar düşüyor. Böyle parçalı bir tablodan sağlıklı bir verim elde etmek mümkün değil. İşte bu çerçevede 7 bölgede yaptığımız toplantı ve bugün Trakya bünyesinde yaptığımız toplantılardan, bir özet çıkacak. Özelde Trakya ilgili söylenecekleri bugün alacağız. Ama genelde aldıklarımız çerçevesinde, bakanlık yaşadığımız 15 Temmuz’lar ve bunun gibi bin bir türlü sıkıntıya rağmen, gece demeden, gündüz demeden çalışmalarımızı sürdürdük ve iki konuda kararımızı almış bulunuyoruz.
Bunlardan birincisi havza bazlı destekleme modeline geçiyoruz, ikincisi ise hayvancılık destekleme modelinde ithalata dayalı bir destekleme değil, yerli üretime dayalı bir destekleme modeline geçiyoruz. Bunlara birden milli tarım projesi diyoruz. Bugüne kadar gelirken birçok başarılara imza attıktan sonra yaptığımız düzenlemelerle bu iki alanda da inşallah önemli bir dönüşüm gerçekleştirmiş olacağız.”
”Neyi ne kadar ekeceğiz, bunun düzenlemesini yapacağız”
Süte müdahale ettiklerini ve bu durumun üreticiye yaradığını aktaran Çelik, gelecek dönemde de bunun süreceğini kaydetti.
Bakan Çelik, sütle ilgili gidişatın Et ve Süt Kurumunun gözetim ve denetimi altında olacağını belirterek, sütün istenilen kaliteye ulaşması için yapılması gerekenlerin olduğunu vurguladı. Bu konuda kalitenin yakalanacağını, havza bazlı üretimle neyin, nerede, ne kadar ekileceğinin belirleneceğini dile getiren Çelik, “Bunları niye getiriyoruz? Üreticimiz boşa kürek çekmesin, ektim bu sene para etmedi. Etmedi çünkü planlama yok. Yani benim 100 kilogram patatese ihtiyacım var diyelim, 200 kilogram patates alıyorum. Ne oldu? Fiyat düştü. Bu sefer 50 kilo oldu. Ne oldu? Fiyat yükseldi. Seneye hep beraber ekelim, 500 kilo oluyor. 100 kiloya ihtiyaç var, 400 kilo kaldı. Ne kadar patatese ihtiyacımız varsa, onu karşılayacak alanlarda düzenlemeyi yaptık.” dedi.
“Bir karış toprak dahi zayi edilmeyecek”
Meralarla ilgili yasal düzenlemeyi yaptıklarını hatırlatan Çelik, ”Kim hayvancılık yapacaksa, ‘mera ıslah et verdim gitti.’ Vereceğiz kardeşim. Şimdi A’dan Z’ye bir çiftçi gözüyle sizi siz gibi yaşayarak, olayları arkadaşlarımızla beraber baktığımızda, nerede bir engel var, o engeli kaldıracağız. O engeller kalkınca, ülkede hayvancılığın ve tarımın daha üst seviyelere çıkmasında hiçbir engel yoktur. Biz çok güzel hedefler koymuşuz, geldiğimiz noktalar da çok güzel.147 milyar liraya gelmiş tarımsal hasılamız. Ne kadar güzel ama hedef koymuşuz, 150 milyar dolar. Tarımsal hasıla yani 450 milyar liralık bir hedef koyuyorsunuz. Arkasından ihracat 40 milyar dolar demişiz. Şu anda ihracatımız 17 milyar. Cumhuriyetin 100. yılında ulaşmak için bir karış toprağın dahi zayi edilmemesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için de büyük bir dayanışma sergilememiz gerekiyor.” diye konuştu.
”5 milyon tonluk lisanslı depo”
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, lisanslı depoculuğun önemli olduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
”Bununla ne yapacağız? Sağlıklı bir depolama gerçekleşecek, arz-talep dengesinde fiyat istikrarı olacak. Uygun şartlarda kredi imkânları olacak. Dilediği zaman üretici ürününü satma imkânı elde edecek. Ne zaman uygun bulursa, o zaman satacak.
Bu altyapıyı, depoları oluşturmadan ürün borsasına geçme şansınız yok. Şimdi biz, bir milyon tonun ihalesini yaptık. Trakya da var işin içinde, hızlı bir şekilde 5 milyon tona çıkaracağız bunu. Şu anda 681 bin tonluk lisanslı depomuz var. Hızlı bir şekilde bu depoları bir yıl içerisinde tamamlayacağız, böyle bir lisanslı depo altyapısı tamamlandığında, Gümrük Bakanlığımızla çalışmamızı sürdürüyoruz, ürün borsasına geçtiğimiz an, üretici ürününü güvenli bir yere verecek.
Dilediği zamanda dilediği kadar ürünü, kâğıdı vasıtasıyla satacak. Artık babadan kalma bir tarım ve hayvancılık anlayışıyla yolumuza devam edemeyiz, çağın gerekleri neyse, teknolojik imkânlar neyse, makine ekipman neyse, bunların tümünü kullanacağız. Bilimsel veriler çerçevesinde, üniversitelerin de rehberliğinde, hep beraber inşallah yürüyüşümüzü gerçekleştirmiş olacağız.”
(7)