Son 13 yılda 2,4 milyon hektar tarım arazisinin kaybedildiğini vurgulayan TEMA Vakfı, “16 Ekim Dünya Gıda Günü”nde kömürlü termik santrallerin Türkiye’nin tarım arazilerine olan etkilerine dikkat çekti.
TEMA Vakfı Genel Müdürü Doç. Dr. Barış Karapınar, “Son 13 yılda 2,4 milyon hektar tarım arazisinin kaybedildi. Bu rakam Türkiye’deki tarım topraklarının yaklaşık yüzde 10’una denk geliyor. Son dönemde benimsenen kömür odaklı enerji politikaları nedeniyle Türkiye tarımının geleceği için tablo karanlık görünüyor. Tarımsal açıdan önemli bölgelerimiz olan Adana, Çanakkale ve Konya Havzası büyük kömür yatırımları ile karşı karşıya. Kömür ve linyitle çalışan termik santrallerin insan sağlığına, doğaya ve tarım arazilerine verdiği zararlar büyük” dedi.
80’e yakın termik santral yapılması planlanıyor
Tüm Türkiye’de 80’e yakın termik santral yapılmasının planlandığına dikkat çeken Karapınar, her biri 150-200 km çaplı bir alanı etkileyecek olan bu santrallerin yaratacağı hava kirliliğinin 15 milyon hektar tarım alanını olumsuz etkileyeceğini vurguladı.
Türkiye’nin önemli tarım alanlarını barındıran Çanakkale’de işletmedeki 3 santrale ek 13 santral yapılmasının planladığının altını çizen Karapınar, bölgede meydana gelecek hava kirliliğine ve etkilerine işaret etti.
“Hava kirliliği verim kayıplarına neden olacak”
Çanakkale için bir modelleme çalışması yaptıklarını belirten Karapınar, elde ettikleri sonuçlara göre yeni santrallerin hayata geçmesiyle bölgedeki hava kirliliğinde yıllık ortalama düzeylerin yüzde 50- yüzde 150 oranlarında artacağını bildirdi. Bu kirliliğin 1400 km2’lik bir alana etki edeceğini ifade eden Karapınar, bu tahminlere göre tarımsal gelirlerin 3 milyar TL’yi aştığı Çanakkale’de hava kirliliğinin önemli verim kayıplarına neden olacağını söyledi.
Hava kirliliğinin yanı sıra kömürlü termik santrallerden kaynaklanan başka bir önemli sorunun ise iklim değişikliği olduğunu bildiren Doç. Dr. Karapınar, kömür odaklı enerji politikalarına devam eden Türkiye’nin, iklim değişikliğinin etkilerinden en fazla etkilenecek ülkelerden biri olduğuna değindi.
Türkiye’nin daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacağını ifade eden Karapınar, önlem alınmadığı takdirde doğal varlıklara doğrudan bağımlılığı nedeniyle iklim değişikliğinden en fazla tarım sektörünün etkileneceğini kaydetti.
(4)