Türkiye’nin itibarlı marka ve kurumlarını belirlemek üzere yapılan Türkiye İtibar Endeksi araştırmasının faktör analizi sonucu, Türk halkının zihninde bir marka ya da kurumu itibarlı hale getiren 5 faktör belli oldu.
Bu yıl 5’incisi gerçekleştirilen Türkiye İtibar Endeksi (TİE) araştırması, marka-müşteri ilişkisine dair çarpıcı sonuçlar içeriyor. “Genel” ve “Sektör” başlıkları altında gerçekleştirilen araştırma, en itibarlılar listesi ilk 10’da yer alan kurumların itibarlı algılanmasının altında yatan nedenleri de ortaya koyuyor.
Memnuniyet ve güven algısı
TİE çerçevesinde yapılan faktör analizine göre; itibarın belirlenmesindeki en önemli iki faktör, kurum veya markanın sunduğu hizmetlerden kaynaklanan “memnuniyet” ve o kurum ya da markanın toplum nezdinde tesis ettiği “güven” algısı. Bu faktörlerin ağırlığı yüzde 68,7 olarak ölçümlendi. Yani Türk halkı bir şirket, marka ya da kuruma itibar atfedecekse, öncelikle memnuniyetine ve bu memnuniyetten doğan güvenine bakıyor.
Üçüncü sırada ise “kurum veya markanın gönüllü ya da gönülsüz olarak önerilmesi” yer alıyor. Bu faktörün ağırlığı ise yüzde 13,5.
Dördüncü etkili faktör, yüzde 11,28 ile “markayı tanıma”. Bu da halkla ilişkiler faaliyetlerine ve reklama doğru şekilde bütçe ayıran ve hedef kitleleri ile sürekli temas kurarak hatırlatan marka ya da kurumların daha itibarlı kabul edildiğini gösteriyor.
“Gönüldaşlık” tek başına yüzde 6,6’lık ağırlığı ile 5’inci önemli faktör olarak belirlendi. Bu oran Avrupa ve Amerika başta olmak üzere diğer ülkeler ile hemen hemen aynı seviyelerde.
“İtibar, güven ve tolerans eşiği”
İtibar Atölyesi çatısı altında faaliyet gösteren Türkiye İtibar Akademisi adına Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü denetiminde gerçekleştirilen TİE 2015 araştırmasına ilişkin açıklamalarda bulunan İtibar Atölyesi Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Acar, şunları söyledi:
“İtibar, güven ve tolerans eşiğidir. İtibarlı kabul edilen kişi, kurum ve markalar, kolay kolay gönüllerdeki yerlerini kaybetmez. Çünkü itibarlı olmak, vazgeçilemeyen olmaktır.
İtibar, şirket ya da kurum güvenilirliğinin maddi olmayan en önemli ölçütlerinden biridir. Hiçbir kurum küçük kalma vizyonu ile kurulmaz. Bu iş dünyasının DNA’sına aykırı. Dolayısıyla ‘kurumsallaşma’, ‘marka yatırımı’ ve ‘itibar yönetimi’ gibi kavramlar, ülkemizde kurum ve markalar için yeni yeni anlaşılmaya başlandı. Şirketlerin defter değeri ile piyasa değeri arasındaki farkların en önemli kaynağı, onların itibarlarıdır. İtibar, üründen çok markanın değerine etki eden önemli bir kazançtır. İşletmecilik kültürünün genetik bilimi kadar derinleştiği batı dünyasında, itibarı ölçebilir hale getirmek uzunca süre önemli bir istatistik sorunu olmuştur. Bugün artık itibar da kesin olarak ölçülebilir bir değerdir. Biz de en güvenilir araştırma yöntemlerini kullanarak, beş yıldır ülkemizdeki şirket ve kurum itibarlarına dair Türkiye İtibar Endeksi araştırmasını yapıyoruz.”
Araştırmanın akademik boyutuna da dikkat çeken Ertan Acar, “TİE’nin raportörü ve akademik destekçisi Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü. Değerli bir akademik oluşumun çalışmalarımıza destek vermesi, araştırma sonuçlarının şeffaflığı açısından da çok önemli” dedi.
Gıda sektöründe Ülker seçilmişti
Türkiye’nin En İtibarlı Markası’nın Koç Holding olarak belirlendiği Türkiye İtibar Endeksi Araştırması’nda gıda sektöründe en itibarlı marka yine Ülker olmuştu. Alkolsüz İçecek Sektöründe Coca Cola, perakende sektöründe Migros, Türkiye’nin En İtibarlı Markaları olarak belirlenmişti.
(5)