Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, dünyanın Türkiye’nin çok önceden keşfettiği, ülkenin tamamını ve kaynaklarını harekete geçirmenin sihirli formülünün KOBİ’lerde olabileceği gerçeğini yeni fark ettiğini ifade etti.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından her iki yılda bir İstanbul’da düzenlenen uluslararası MÜSİAD EXPO ve Uluslararası İş Forumu’nda konuşan Ekonomi Bakanı Zeybekci, bir zamanlar jet lastiği olmadığı için uçağı uçuramayan Türkiye’nin bugün silah sanayisini 6 milyar dolara, ihracatını 2 milyar dolara çıkaran bir ülke haline geldiğini söyledi.
“Edilgen değil, tüketim alışkanlıklarını belirleyen ekonomi”
Yüksek katma değerli ürünleri teşvik etmek amacıyla Ar-Ge yatırımlarına teşvik vermeyi sürdüreceklerini açıklayan Zeybekci, “Böylece ihracatımızdaki yüksek teknolojili ürünlerin oranını yüzde 4’ten 15’lere çıkarmayı planlıyoruz. Türkiye böylece edilgen değil, tüketim alışkanlıklarını belirleyen etken bir ekonomi haline gelecek” dedi.
Zeybekci, “Son dönemdeki gelişmeler ve özellikle Brexit ve bugün sonuçlanan ABD seçimlerinden sonra dünyanın değiştiğini, köklü değişiklikler olacağını ve bunların da Türkiye’nin faydasına olacağını inşallah göreceğiz” dedi.
“Sihirli formül KOBİ’ler”
Dünyanın Türkiye’nin çok önceden keşfettiği, ülkenin tamamını ve kaynaklarını harekete geçirmenin sihirli formülünün KOBİ’lerde olabileceği gerçeğini yeni fark ettiğini belirten Zeybekci, “Ama birçoğunda KOBİ zenginliği ya hiç yok ya da yeterli sayı ve duyarlılıkta değil. Hamdolsun biz her iki açıdan oldukça zenginiz” diye konuştu.
Dünyanın yeniden yapılandığını, yeni bloklar ve birliklerin oluştuğunu ifade eden Zeybekci, şunları kaydetti:
“Edilgen değil etken bir ekonomi olarak dünya ekonomi haritalarını çizen ülkelerden olmak istiyoruz. Türkiye artık sürdürülebilir bir şekilde enerji, hammadde ve ara malı geleceğini garanti altına alan, bilgiyi üreten ve bu bilgiyi dünya pazarlarını fethedecek teknolojiye dönüştüren bir ülke olma yolunda. Diğer bir deyişle 80’lerin tabiri olan sürümden kazanmak değil nitelikli üretim yaparak ve yaptığımız üretime ‘Made in Turkey’ damgasını vurarak dünya sahnesinde yer almak istiyoruz.”
Proje bazlı teşvik sistemi
Zeybekci, amaçlarının 2002 yılında milli gelirin yüzde 0,5’i olan ve 2014 yılında yüzde 1 seviyesine yükselttikleri Ar-Ge harcamalarını, 2023’e kadar yüzde 2,5-3 seviyesine ulaştırarak ülkenin teknoloji altyapısını, inovasyon kapasitesini muasır medeniyetler seviyesine yükseltmek olduğunu söyledi.
Yüksek teknoloji yatırımlarını 5. bölge teşvikleriyle desteklediklerini kaydeden Zeybekci, orta ve yüksek teknoloji yatırımlarında da yaptıkları yeni değişiklikle Türkiye’nin neresinde olursa olsun 4. bölge destekleri verdiklerini dile getirdi.
Zeybekci, “Şu anda dünyadaki en iddialı teşvik sistemlerinden biri haline getirdiğimiz proje bazlı teşvik sistemimizle de ülkemizi küresel bir yatırım üssü haline getirme yolunda önemli adımlar atıyoruz ve sistemde kendi devlerimizi yaratmak istiyoruz. Ancak bu sayede ihracatımızdaki yüksek teknolojili ürünlerin oranını şimdiki yüzde 4’ler seviyesinden yüzde 15’ler seviyesine yükseltecek ve yaratılan katma değer sayesinde 2023 yılında yüksek gelirli ülkeler sınıfında olacağız.” dedi.
Türkiye’nin fason üretim yapan edilgen bir ekonomi olma tuzağına düşmeden, yüksek katma değer yaratan, markalaşma ve Ar-Ge’ye önem veren etken bir ekonomi modeline geçiş sağlayacağını bildiren Zeybekci, böylece dünyada egemen olan kültür kalıpları kullanılarak belirlenen tüketim alışkanlıkları ve tüketim ağlarında Türkiye’nin etki alanının genişleyeceğinin altını çizdi.
(6)