Yaptığı televizyon programlarındaki önerileriyle tartışma yaratan Dr. Mehmet Öz’ün “Süpermarketlerde satılan sızma zeytinyağlarının yüzde 80’i otantik değil hatta sahte bile olabilir” cümleleri başına dert açtı. Öz’ün programda söylediği bu sözler, ABD’li zeytinyağı ithalatçılarını harekete geçirdi.
Doktor Mehmet Öz’ün marketlerde satılan zeytinyağlarının çoğunun ‘sahte’ olabileceği açıklamaları sonrası New Jersey merkezli Kuzey Amerika Zeytinyağı Birliği, Georgia eyaletinin Fulton County bölgesindeki eyalet mahkemesine başvurdu. Öz’ün avukatları açılan davaya ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı.
Sahteci ve şarlatan nitelendirmesi
Öte yandan Öz’ün diyet tedavisi için önerdiği ilaçların işe yaramadığı gerekçesiyle, üretici firmanın tüketicilere toplamda 9 milyon dolar ödemesine karar verilmişti.
Mehmet Öz’ün ayrıca, yeşil kahve çekirdeklerini programında tanıtıp kamuoyunu yanılttığı gerekçesiyle 10 bilim insanı tarafından Columbia Üniversitesi’ne gönderilen mektupla, görevine son verilmesi istenmişti.
ABD Senatosu’nda ifade vermek zorunda kalan Dr. Mehmet Öz’e, “sahteci, şarlatan” olarak nitelendirilmesi yapılmıştı. Amerikan medyasında da geniş yankı uyandıran olayda, “Dr. Öz defalarca bilimsel ve kanıta dayalı tıp için küçümseme göstermiştir” denildi.
Columbia Üniversitesi Sağlık Bilimleri ve Tıp Fakültesi Dekanı Lee Goldman’a yollanan mektupta, Dr. Öz’ün Cerrahi Anabilim Dalı Başkan Yardımcısı olarak görevlerini yerine getirmediği, doktorluk yapmaktan çok şovmenlik yaptığı ve kişisel mali çıkarları için kamuoyunu yanılttığı savunuldu.
“Üst düzey bir görevi işgal etmesi kabul edilemez”
Amerikan talk-show program yapımcısı Oprah Winfrey ile birlikte TV programlarına katılarak ABD çapında ünlenen, ünü ABD’yi de aşan Dr. Mehmet Öz’ün kendisinin sunduğu televizyon programında, çıkar amaçlı olarak diyet ilaçlarını övdüğü gerekçesiyle ABD Senatosu’nda ifade vermek zorunda kaldığı da anımsatılan mektupta, “Dr. Öz’ün, en saygın üniversitelerden biri olan Columbia Üniversitesi Cerrahi Anabilim Dalı Başkan Yardımcılığı gibi üst düzey bir görevi işgal etmesi kabul edilemez.” görüşüne yer verilmişti.
(6)