Dünyada tarımın öneminin her geçen gün arttığına dikkat çeken Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, güvenli gıda üretiminin son derece önemli olduğunu söyledi. Tarım kesimine 14 yılda 90 milyarlık destek verdiklerini belirten Çelik, 941 havzada desteklenecek ürünler arasına patates ve soğanın da alındığı müjdesini verdi.
TBMM Genel Kurulu’nda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2017 Yılı Bütçesi görüşmelerinde konuşan Bakan Çelik, tarım sektörünün stratejik bir sektör ve milli bir mesele olduğunu söyledi.
Tarımın öneminin gün geçtikçe arttığına işaret eden Çelik, “Artan dünya nüfusu, dolayısıyla gıdaya ihtiyaç var. Tarım arazilerinde küçülme var dünyada. Bu çerçevede sıkıntı oluşuyor. İklim değişiklikleri var, su kısıtı var ve gıdaya erişimde ciddi zorluklar var. İşte bunları dikkate aldığınız zaman tarımın önemi gün geçtikçe daha da artmaya başlıyor” diye konuştu. Çelik’in konuşmasından satır başları şöyle:
“34 ülkede gıda sorunu var”
“Dünya nüfusunun yüzde 40’ı tarımda istihdam ediliyor. Dünyadaki yoksulların yüzde 75’inin ise birincil geçim kaynağı tarım sektörü. Bunun yanında 1 milyar insan aşırı yoksul, 800 milyon insan açlıkla karşı karşıya. Buna mukabil 1,4 milyar insanın da aşırı kilolu olduğunu görüyoruz. Her yıl 1,4 milyar ton gıda israf ediliyor ve dünyadaki en zengin yüzde 20’lik dilimde yer alanlar toplam gıdanın yüzde 77’sini tüketiyor. 34 ülkede gıda, 80 ülkede ise su sorunu var. Eşitsizliklerle dolu bir dünyada yaşıyoruz.
Tarım ve gıda konusunda dünyayı, insanlığı neler bekliyor? 2030 yılına kadar 700 milyon insanın yaşadığı yeri terk edeceği tahmin ediliyor. 2050’de dünya nüfusu 9,5 milyara ulaşacak, tarımsal üretimin yüzde 60 oranında artmaması hâlinde dünya insanlığının daha büyük açlıklarla, büyük felaketlerle karşı karşıya kalacak. Bugün petrol ve gaz için kopan fırtınaların çok yakın bir gelecekte gıda ve su için kopacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız. İşte, ülkemize bu çerçeveden bakmamız gerekiyor.
“Tarımsal hasılamız 147 milyar TL”
24 milyon hektarlık tarıma elverişli bir arazimiz, 14,6 milyon hektarlık meramız, 1 milyon hektarlık su alanımız, 2 milyonun üzerinde ÇKS’ye kayıtlı çiftçimiz var. Bunun neticesinde 115 milyon ton bitkisel üretim ve 24 milyon ton hayvansal üretim gerçekleştiriyoruz. 147 milyar TL’lik tarımsal hasılamız var, 16,8 milyar dolarlık da ihracatımız var. Bunları yaparken, tarım kesimine 14 yıllık dönem içerisinde 90 milyarlık bir destek verdik. 2016’da genç çiftçilere hibe projesi çerçevesinde, 15 bin projeye 450 milyon TL’lik hibe desteği verdik. Bu proje 2017 ve 2018’de de devam edecek.
“Verimli tarım arazilerine çivi dahi çakılamayacak”
Topraklarımızın korunması, çocuklarımızı ve nesillerimizi ilgilendiren bir mesele. 1989-2002 arasında tarım dışı kalan arazinin toplamı 1,5 milyon hektar. 2002-2016 arasında ise 1,2 milyon hektarlık arazi tarım dışı kalmış. Bu daralma dünyada da yaşanıyor. Bunun için gerekli önlemleri almamız gerekiyor. Şu an itibarıyla 184 ova tespit ettik ve bu tespitlerimiz devam ediyor. 184 ovanın 140’ı şu anda Bakanlar Kurulunda imzaya açıldı ve buraları tarımsal sit alanı olarak ilan ediyoruz ve buraya bir çivi dahi çakılamayacağını özellikle belirtmek istiyorum.
Toprağın bize değil bizim toprağa ihtiyacımız var; topraktan geldik netice itibarıyla toprağa gideceğiz. Bizim toprağa ihtiyacımız var, o hâlde toprağı iyi korumamız gerekiyor. Büyüklük itibarıyla tarımsal arazileri korumamız güzel ama aynı zamanda toprağın niteliği de son derece önemli. Eğer toprak niteliğini kaybederse, verimsiz olursa bunun hiçbir anlamı yok; toprak ha var ha yok anlamındadır. Onun için, 941 havza belirledik, bu 941 havzada her havza için gübre kullanım kılavuzunu belirliyoruz. Toprağın niteliği açısından bunu sağlamak durumundayız. Onun için, toprağın ihtiyacına göre organik, mikrobiyal ve kimyasal gübrelerin formüle edildiği, o havzada nasıl bir formatta gübreye ihtiyaç varsa onu formüle eden o kılavuzu çiftçilerimize ulaştıracağız.
Patates ile soğan da destek kapsamında
Üretim planlaması yapmak için Türkiye’yi 941 havzaya böldük ve Havza Bazlı Destek Modeli’ne geçtik. Bu destekler kapsamında 19 ürün vardı, 2 ürün daha ilave ettik. Nevşehir’e, Niğde’ye selam olsun; patates ile soğanı da bu destek kapsamına aldığımızı belirtmek istiyorum.
Hayvancılıkta, kırmızı ette açığımız var. Bu hepimizin meselesi. Daha çok et tüketiyoruz, kişi başı et tüketimi 7 kilolardan 15 kilolara kadar geldi. Tüketimin boyutu noktasında turistleri ve mültecilere de dikkate almak lazım. Türkiye 1 milyon 150 bin ton et üretiyor, 1 milyon 300 bin ton da et tüketiyor. 150 bin ton açığımız var. İşte, biz Millî Tarım Projesi çerçevesinde 30 ilde şimdi mera hayvancılığını teşvik ediyoruz. 30 ilde düve merkezleri oluşturuyoruz. Yine, koç, teke merkezleri ve damızlık manda merkezleri oluşturuyoruz 11 ilde. Hayvancılık yapmak isteyen vatandaş gidip bu merkezlerden dilediği ırktan, cinsten hayvanı alıp aracısız ve çok uygun bir fiyatta bunları alacak. Ayrıca buzağı ölümlerini önleyecek tedbirlerimizi de alıyoruz.”
Tarımsal destek hesabı
Tarımsal desteklerin gayrisafi millî hasıla içerisindeki payının yüzde 1’in altında olduğu şeklindeki eleştirilere dikkat çeken Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, “Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesi çok açık, diyor ki: ‘Tarımsal destekleme.’ ‘Nakdî destekleme’ demiyor. 2017 için 12,8 milyar liralık bizim nakdî desteğimizin yanında ihracat teşvikleri, kredi sübvansiyonları, TMO’nun ve ESK’nın gerçekleştirmiş olduğu alımlar, arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme gibi birçok kalemi dikkate almamız gerekiyor. Bunları göz önünde bulundurduğumuzda 2015 yılında 1 trilyon 953 milyar TL olan gayrisafi yurt içi hasıla karşısında 19,592 milyon TL’lik bir tarımsal destek söz konusu. Bu da yüzde 1’e tekabül etmektedir” dedi. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye tarımda ihracatçı ülke”
“Tarımda dışa bağımlılığımız ifade ediliyor. Türkiye tarımda ihracatçı bir ülkedir. Hollanda örnek veriliyor. Hollanda’nın tarımsal hasılası 14,5 milyar dolar. Tarımsal ithalatı ne kadar? 62,5 milyon dolar. Tarımsal ihracatı ne kadar? 92,5 milyon dolar. Şimdi, 30 milyon dolar artıları var. Nereden? Ham maddeyi mamul maddeye dönüştürüyor Hollanda. Bu, tarımsal hasılası değil. Yani Hollanda’nın 100 milyar dolarlık bir tarımsal hasılası yok. Hollanda’nın 14,5 milyar dolar hasılası var. Sizin tenkit ettiğiniz yani ‘Buğdayı alıyorsunuz, una dönüştürüyorsunuz.’ Dönüştürüyoruz da 7,5 milyar liralık bir kâr elde ediyoruz yani.
Burada saman alımıyla ilgili bir şey söylendi. Bakınız, Türkiye 2015 yılında 26 milyon ton saman üretmiş. Bir işletmeci 4 bin ton saman almış, dillere dolanmış bu. 4 bin ton nere, 26 milyon ton nere.
“ESK, piyasaya müdahale etmeye devam edecek”
Et ve Süt Kurumu tarihinde ilk kez regülasyon görevi olarak, süt fiyatlarındaki düşüşten dolayı piyasaya müdahale etti. Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği fiyat var, 1 lira 15 kuruş. Bu rakamın altına düşüldüğü için ESK devreye girdi. Önümüzdeki yıllarda da üreticimizi korumak için bu tür müdahaleler devam edecek.
Sudan’da arazi kiralama
Efendim, ‘Sudan’da ne işiniz var?’ deniyor. Arkadaşlar, eğer sizin ülkenizin ekolojisinde bir ürünü üretemiyorsanız, yeteri kadar üretme imkânınız yoksa neden istifade etmeyeceksiniz? Dünyadaki gelişmiş ülkeler, kalkınmış ülkeler Afrika’yı parsel parsel parsellerken sizin izlemeniz doğru olur mu? Ben bu konuda muhalefetin de ufkunun açılacağı inancı içerisindeyim.
“İhracatta sorun yaşanıyor”
2017 bütçemiz 19 milyar 537 milyon 920 bin liradır, 12 milyar 838 milyon TL’si çiftçiye destek yani yüzde 66’sı destek.
Ürünlerin ihracıyla ilgili piyasada sorun yaşadığı doğrudur. Etrafımız ateş çemberi. Irak, Suriye ve Rusya’yla yaşadığımız krizlerden dolayı bazı sıkıntılar yaşandı. Bu çerçevede destekler önemlidir. Bu destekleri sürdüreceğiz ama Tarım İş Forumu çerçevesinde Ukrayna’yla, Gürcistan’la, İran’la ve Çin de başta olmak üzere diğer ülkelerle şu anda pazar çeşitlenmesi konusunda yoğun bir çalışma içerisinde olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Güvenli gıda üretimi
Ürünlerimizin ihracatında ve iç piyasaya arzında her türlü atıktan, kimyasaldan arınmış sağlıklı ürünler olarak, güvenli gıda olarak sofraya gelmesi konusunda bilinç son derece önemlidir. Bu konudaki eğitim çalışmalarımızı hızlandırdık.”
(8)