2030 yılında küresel mal ticaretinin yıllık yaklaşık %6 büyüme ile 37 trilyon dolara, küresel hizmet ticaretinin ise yıllık ortalama %7’lik bir büyüme ile 12,4 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor. Türkiye’nin hizmet ihracatı da 2030’da 139 milyar dolara ulaşacak.
HSBC Grubu’nun Oxford Economics ile birlikte hazırladığı Dış Ticaret Tahmin Raporu, iş dünyasının ticaret yaptığı veya yapmayı planladığı pazarlarda orta ve uzun vadedeki potansiyel değişimlere ilişkin analizleri ortaya koyuyor. Türkiye’nin de dâhil olduğu 24 ülke arasındaki ikili ticaretin mercek altına alındığı rapora göre; ihracatını artırmak isteyen şirketler küresel ekonomik ve politik dalgalanmaların küresel mal ticaretini yavaşlattığı bir ortamda hizmet ticaretinin sunduğu fırsatları kullanabilir.
Türkiye ekonomisinin önündeki engeller
Türkiye ekonomisine yön verecek faktörlere dair öngörüler de içeren rapora göre; hanehalkı tüketimi büyümenin lokomotifi olmaya devam ederken; politik ortam, yatırım ve ihracat potansiyeli üzerinde etkilerini sürdürecek. Raporda yurt içi tasarrufların düşük olması, istihdam ve ürün piyasalarındaki kısıtlar ve eğitim sisteminin kalitesi gibi faktörler uzun vadede Türkiye ekonomisinin önündeki zorluklar arasında yer alıyor.
Küresel ticarette ABD ve İngiltere belirsizliği
HSBC Dış Ticaret Tahmin Raporu’na göre, 2030’da küresel mal ticaretinin yıllık yaklaşık %6 büyüme ile 37 trilyon dolara ulaşması, küresel hizmet ticaretinin ise yıllık ortalama %7’lik bir büyüme ile 12,4 trilyon dolar olması bekleniyor.
Raporda ayrıca; ABD’nin dış politikasında görülebilecek değişimler veya Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması dolayısıyla küresel ticaretin serbestleşmesi önünde engel oluşturabilecek tarife dışı önlemler, 2030 yılında 50 trilyon dolara ulaşacağı öngörülen küresel ticaretin %3 düşüş ile 48,8 trilyon dolar seviyesinde gerçekleşmesi ile sonuçlanabileceğine dikkat çekiliyor.
Turizm ve ulaşım sektörleri öne çıkacak
Uluslararası mal ve hizmet ticareti verilerinin analiz edildiği raporda, işletmeler arası (B2B) ve bilişim teknolojileri (ICT) hizmet ihracatlarının, küresel hizmet ticaretinde büyümenin lokomotifi olacağı tahminine yer verilirken, Türkiye’nin jeopolitik konumunun sağladığı avantajla hizmet ihracatı gelirlerinde aslan payının turizm ve ulaşım sektörlerinden gelmeye devam etmesi öngörülüyor.
Türkiye’nin toplam ihracatında hizmet ihracatı payının 2030 yılında %27’ye yükselmesi öngörülüyor. 2015 yılında 47 milyar dolar olarak gerçekleşen hizmet ihracatının 2030’da yıllık ortalama %7,5 büyüme ile 139 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Rapora göre; Türkiye’nin 2030’da en çok hizmet ihraç edeceği ülkeler sırasıyla Almanya, Çin, Birleşik Krallık, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olacak.
Avrupa, Türkiye için ana ihracat rotası
Türkiye’nin gerçekleştirdiği mal ihracatında, endüstriyel makine ve taşımacılık ekipmanlarının önümüzdeki yıllarda da ön planda olmayı sürdüreceği tahminine yer verilen HSBC Raporu’na göre, maden üretimindeki artış ile birlikte maden ürünleri ihracatı, tekstil ve ahşabın yerini alacak ve toplam ihracat büyümesinde dördüncü en büyük sektör haline gelecek. Türkiye’nin mal ihracatındaki bu değişimler, Asya’daki büyük gelişmekte olan ülkelere yapılan endüstriyel ve madeni ürün ihracatının yükseliş göstermesi ile birlikte gerçekleşecek.
Avrupa’nın 2030 yılına kadar olan süre içerisinde Türkiye’nin ana ihracat rotası olmaya ve mal ihracat gelirlerinin yarısından fazlasını oluşturmaya devam edeceği öngörülüyor. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın ise 2021-2030 yılları arasında Türkiye’nin toplam mal ihracat gelirlerinin yaklaşık %20’sini oluşturarak ihracatta en önemli ikinci bölge olmayı sürdüreceği tahmin ediliyor.
2030 yılında Türkiye’nin mal ihracatında en büyük paya sahip ülkelerin sırasıyla Almanya, Birleşik Krallık, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD ve Fransa olması bekleniyor.
(42)