ABD merkezli gıda devi Chobani’nin sahibi Hamdi Ulukaya’nın kurucusu olduğu Tent Vakfı’nın yönetimindeki Mülteciler için İş Birliği İnisiyatifi, küresel devleri mültecilere destek olma hedefinde buluşturuyor. Unilever , bu kapsamda 10 ülkede beceri ve iş eğitimi için sivil toplum örgütlerine 500 bin dolar daha yardım yapacak.
Chobani markasıyla Amerikan gıda pazarında büyük başarı kazanan Türkiyeli girişimci Hamdi Ulukaya, Davos’ta bu yıl “Duyarlı ve Sorumlu Liderlik” temasıyla gerçekleştirilen 47. Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına katıldı.
“İş dünyası sorumluluk almalı”
“Toplumsal Değer Yaratarak Kâr Elde Etmek” başlıklı oturuma, Hamdi Ulukaya’nın yanı sıra EY Küresel Başkanı ve CEO’su Mark Weinberger, Tata CEO’su Natarajan Chandrasekaran, Global Innvation Fund CEO’su Alix Zwane ve Proctor & Gamble Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su David Taylor konuşmacı olarak katıldı.
Oturumda Chobani’de gerçekleştirdiği işçilerle hisse paylaşımı da dahil pek çok sıra dışı uygulamayı örnekleriyle aktaran Ulukaya, “Gelir adaletsizliğini gidermede iş dünyası sorumluluk almalı” mesajını verdi. Ulukaya, “İş insanlarının daha fazla varlık edinmek yerine çalışanları için daha fazlasını yapması şart. Başarıyı paylaşmak ticarette zarar getirmiyor. Bugüne dek farklı devlet yönetimi türlerini denedik, farklı iktisat kuramlarını denedik. Ama henüz denemediğimiz bir şey var: Şirketlerin liderlik rolünü üstlenmesi” ifadelerini kullandı.
Mülteciler için “Lafın Ötesine Geçmek”
Davos’ta Hamdi Ulukaya’nın kurucusu olduğu, mülteci sorununa yönelik çalışmalar yürüten Tent Vakfı’nın bir yan etkinliği de gerçekleştirildi.
Ulukaya’nın yanı sıra More in Common Başkanı Brendan Cox, Save the Children International CEO’su Helle Thorning-Schmidt, Hollanda Dış Ticaret ve Kalkınma İş birliği Bakanı Lilianne Ploumen, Radcliffe Vakfı Başkanı ve dünyaca ünlü Lions Gate sinema prodüksiyon şirketinin kurucusu Frank Guistra’nın katıldığı, “Lafın Ötesine Geçmek: Açık Toplumlar İnşa Etme Korkusunun Üstesinden Gelmek” panelinde, dünyanın pek çok yerinde göçmenlere, mültecilere, Müslümanlara ve diğer azınlıklara yönelik olarak giderek artan tedirginlik masaya yatırıldı. Bu durumun tansiyonu, güvensizliği hatta şiddeti artırdığına dikkat çekilen panelde konuşmacılar, sorunun nedenlerinden öte çözümlerine odaklandı. Katılımcı kurumlar sahadan veriler paylaştı ve uzmanlar, yükselen düşmanca tutumla nasıl mücadele edilebileceği ve mültecileri topluma katkılı olacak şekilde kucaklayacak toplulukların oluşmasının nasıl teşvik edilebileceğine dair birikimlerini paylaştı.
1 yılda 70 dev şirket destek verdi
Panelde kurucusu olduğu Tent Vakfı’nın mülteciler konusunda yürüttüğü çalışmalardan söz eden Hamdi Ulukaya, bu sayede her biri dünya devi olan pek çok markayı ortak bir amaç için bir araya getirdiklerini ifade etti.
Ulukaya, “Tent’in özel sektör ile kurduğu ittifakı bundan tam 1 yıl önce Davos’ta ilan etmiştik. O gün yola çıktığımızda yanımızda yalnızca 10 şirket vardı. Haziran’da 30’a ulaştık. Kasım ayı itibarıyla Tent, Amerikan Dışişleri Bakanlığı tarafından başlatılan Mülteciler için İş birliği İnisiyatifi’nin yönetimini üstlendi. Bugün ‘Tent Mülteciler için İş Birliği İnisiyatifi’ne dahil olan 70’ten fazla şirket var. Özel sektör uykudan uyandı. Elbette çok daha fazlasının yapılması gerekiyor ama mevcut işaretler umut verici.” dedi.
Şirketler için de kazan-kazan durumu
Kendisinin de ABD’ye İngilizce bilmeyen bir yabancı olarak geldiğini hatırlatan Ulukaya, sözlerine şöyle devam etti:
“Her zaman kolay değildi ama hayatım için endişelenmedim, ailem de tehlikede değildi. Mülteciler için ise durum inanılmayacak kadar zor. Şirketler eğer harekete geçerlerse bir kazan-kazan durumu yaratabilirler. İş imkânı verildiğinde, eğitim sunulduğunda, kaynaklar doğru kullanıldığında bu tüm taraflar için kazanç anlamına geliyor. Biz Chobani’de bunu uyguladık. Bu sayede artık çok daha güçlü bir şirket ve aileyiz. Özel sektörün milyonlarca yaşamı etkileyebilecek ölçülebilir çözümler bulması ve finanse etmesi gerekiyor. Korku ve öfkeye kapılmak yerine daha fazla anlayış ve şefkat göstermemiz şart. Tent Vakfı olarak biz, bu yılın ilk yarısında tüm yardımlarda entegrasyon meselesine odaklanacağız.”
Ev sahibine “teşekkürler”
Ulukaya, panelde, Tent Vakfı tarafından Ağustos-Eylül 2016 arasında mültecilerle yüz yüze yapılan bir araştırmanın sonuçlarını da paylaştı. Buna göre, her 10 mülteciden 9’u, ev sahibi ülkeye entegre olabileceğine inanıyor.
Araştırmanın dikkat çeken bir başka sonucu da mültecilerin çalışma isteği. Her 10 erkek mülteciden 8’i iş arıyor ancak ya bulamıyor ya da bulmasına rağmen çeşitli kısıtlamalar yüzünden çalışamıyor. Tent Vakfı’nın araştırması, mültecilerin ev sahibi ülkelere bakışı hakkında da önemli bir ipucu veriyor: Mültecilerin yüzde 75’i ev sahibi ülkelerine vermek istedikleri mesajın “Teşekkürler” olduğunu söylüyor.
Şirketler ne yapıyor?
Daha önce Tent Alliance adıyla sürdürülen, Kasım 2016’dan itibaren Tent Mülteciler için İş birliği İnisiyatifi adını alan platformda halen aralarında Airbnb, Cisco, Johnson & Johnson, İkea, LinkedIn, Unilever, UPS ve MasterCard’ın da bulunduğu 70 şirket yer alıyor. Bu şirketler, doğrudan mal ya da hizmet sunmanın yanında istihdam fırsatı yaratıyor ya da tedarik zincirlerini mültecileri istihdam eden ya da mülteci örgütlerine destek veren tedarikçilerden alım yaparak şekillendiriyor.
Tent Mülteciler için İş birliği İnisiyatifi’nde yer alan özel şirketlerden bazılarının yaptığı işler şunlar:
SAP, 10.000 mülteci gence iş bulmalarına yardımcı olacak programlama becerileri öğretiyor.
Unilever, 10 ülkede beceri ve iş eğitimi için sivil toplum örgütlerine 500.000 dolar daha yardım yapacak.
MasterCard 2 milyon mültecinin, tehdit altındaki ailelerine para göndermelerine yardım ediyor.
TripAdvisor mültecilere daha güvenli yolculuk etmelerini sağlayacak teknolojiler sağlamak için 5 milyon dolar harcıyor.
(4)