Başkanlığı süresince Amerika’yı eski güzel günlerine döndürme sözü veren Donald Trump’ın ABD’de gıda endüstrisi özelinde ne gibi planları olduğu pek bilinmiyor. Trump seçim kampanyası döneminde gıda endüstrisindeki önceliklerinden nadiren söz etmişti.
Kampanya sırasında aşırı denetim yaptığını öne sürdüğünü Gıda ve İlaç Dairesi (Food and Drug Administration) gıda polislerini görevden alma yönündeki sert düşüncelerini dile getiren Trump, daha sonra bu sözünü geri almıştı.
Trump’ın 45. ABD başkanı olarak yemin etmesinden sonra, bazı endüstri paydaşları yeni yönetimin gıda endüstrisi için ne anlama geleceği konusunda yorum yapsa da, birçok paydaş sessiz kalmayı tercih etti.
Yeni dönem gıda endüstrisi için ne anlama geliyor?
Görünüşe göre, Trump başkanlığı büyük gıda firmaları için olumlu bir dönem anlamına gelebilir. Bunun nedeni, Trump’ın Obama’nın aksine mevzuat ve düzenlemeleri hafifletmek istemesi. Yeni başkan bunları endüstri üzerindeki yükler olarak görüyor.
Diğer tarafta ise CSPI (T. Kamu Yararına Bilim Merkezi) kampanya grupları Trump başkanlığının kâbus olacağını öne sürüyor. Bazı çiftçiler, Trump’ın Çin’e yönelik negatif tutumunun ticari ilişkilere zarar vereceğini ve ihracatı riske atacağını düşünüyor.
Henüz endüstri ile nasıl bir ilişki kuracağı ne olarak bilinmese de, Trump perde arkasında sektörle önemli toplantılar yapmaya başladı bile.
Trump endüstri devleriyle görüşmeye başladı
Trump, Bayer CEO’su Werner Baumann ve Monsanto başkanı Hugh Grant ile bir araya geldi. Firmalar bu görüşmenin oldukça verimli geçtiğini ve tarım endüstrisinin geleceğine ilişkin görüş alışverişi yapıldığını açıkladı.
Üretim işlerindeki istihdamı Amerika’da tutma yönünde yoğun bir kampanya yapan Trump, Bayer ve Monsanto’nun “birkaç bin ileri teknoloji, iyi maaşlı iş pozisyonu” yaratma sözünden etkilenmiş olabilir.
Çin ve ticaret ilişkileri
Ticaret, ABD tarım ekonomisinin değişmez bir parçası. Reuters’a göre, ABD’nin Çin’e yaptığı tarım ve gıda ihracatı 2015 yılında 20 milyar doların üzerindeydi.
Trump, kendi başkanlık kampanyasında tarımsal danışma komitesinde yer alan Sonny Perdue’yi tarım bakanı adayı olarak gösterdi.
Trump’ın seçim kampanyasında Çin karşıtı bir tutumda olmasının ticaret olumsuz etkileyeceği yönünde kaygılar olsa da, Perdue’nin ataması birçok çevre tarafından olumlu karşılandı.
Daha geniş bir açıdan bakıldığında, Trump döneminin ticaret anlaşmaları, küresel döviz oranları, üretim, araştırma ve geliştirme için ne ifade edeceğine dair çok sayıda spekülasyon var.
Merak edilen konular: GDO, etiketler ve iklim değişimi
Cumhuriyetçi parti platformunun genetiği değiştirilmiş gıdalar, gıda etiketleri ve özellikle iklim değişimi gibi konularda nasıl bir yaklaşım izleyeceği merak ediliyor.
Bu konuların haricinde, düşük gelirli 45 milyon Amerikalıya beslenme desteği sağlayan; çocuk, engelli ve yaşlıların aç kalmasını engelleyen Beslenme Desteği Programı’nın (SNAP) geleceği de merak ediliyor.
Kampanya döneminde Demokratlar SNAP’ın devam etmesini ve daha çok finansal destek almasını savunuyordu. Trump’ın da dahil olduğu Cumhuriyetçi kanat ise programdan kesinti yapılmasını ve ABD Tarım Bakanlığı’ndan (USDA) alınmasını öne sürmüştü.
Obama döneminde neler yaşanmıştı?
Obama döneminde ABD gıda politikasında birçok önemli adım atıldı. Bunlar arasında trans yağların yasaklanması, çiftlik sübvansiyon reformları, sodyumun azaltılması ve genetiği değiştirilmiş gıda etiketi yasasını saymak mümkün.
Geçtiğimiz yaz Obama tarafından imzalanan genetiği değiştirilmiş gıda etiketleri yasası, tasarlanandan daha hafif olduğu yönünde eleştirilmişti.
Obama’nın eşi Michelle Obama da sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı konularında bazı çalışmalar yapmış; sağlıklı beslenme vefiziksel aktivite savunucusu olarak öne çıkmıştı.
(10)