Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun Çallı, 1 Haziran Dünya Süt Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, sağlıklı bir yaşam sürmek için beslenmede süt ve süt ürünlerine mutlaka yer verilmesi gerektiğini belirterek “Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin düzenli süt içmeleri, geleceğimizi emanet edeceğimiz sağlıklı nesillerin yetişmesini sağlayacaktır. Çiftçimizin önemli gelir kapısı olan süt, kırsal kalkınmamızın temeli, ülke refahının artmasının anahtarıdır. Ekonomimiz için yerli ve milli süt ürünlerimiz halen keşfedilmemiş potansiyel güçtür. Bu nedenle süt dediğimiz bu mucize besinin hak ettiği değeri bulması için; el birliği ile çalışmamız gerek.
Dünya Süt Günü çerçevesinde bir açıklama yapan Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun Çallı; İçerisinden geçmekte olduğumuz pandemi günlerinde ise sütün her yaştan birey için önemi bir kez daha anlaşılmıştır. Bu zorlu süreç tüketicilerin sağlıklı ve hijyenik ürünlere olan bakış açısını değiştirmiş, ambalajlı gıdanın önemi tartışmasız olarak kavranmıştır. Bağışıklığın ön plana çıkması ile kişiselleştirilmiş ürünler giderek değer kazanmıştır. Kalsiyumu, yağı, proteini, şekeri tüketiciler daha yakından takip eder olmuştur dedi. Çallı sözlerine şöyle devam etti:
“Beslenmemizde süt ve süt ürünlerine yer açarak örnek ebeveynler olursak ülke olarak kazançlı çıkarız”
Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında ülkemizde süt ve süt ürünleri tüketimi maalesef arzu edilen düzeyde değildir. Biz büyükler yaz mevsiminin sıcak günlerinin başladığı şu günlerde sofralarımızda gazlı içecekler yerine, başta ayran olmak üzere, yoğurt, peynir, süt tatlıları gibi daha fazla süt ürünlerine yer açarak çocuklarımıza örnek ebeveynler olmalıyız ki sütün getireceği sağlık ve zindelik çiftçimizin refahına, ülkemizin kalkınmasına vesile olsun.
“Süt gibi sağlıklı bir gıdanın ‘sağlıksız tüketimini’ teşvik etmek akıl alır gibi değil”
Sağlığın en kıymetli hazine olduğunu bir kez daha idrak ettiğimiz bir dönemde hala sokak sütçüleri eliyle, nerede, hangi koşullarda, hangi hayvandan sağıldığı, kaynağı belli olmayan çiğ sütlerin tüketiciye satıldığını görüyoruz. Doğal, organik kandırmacasıyla, mikroplu süt için diyenlere “her ne kadar akademik unvana da sahip olsalar” dahi itibar edilemeyeceğini maalesef geçte olsa kavradığımız şu günlerde ambalajlı ürünlerin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Hijyenik üretim, izlenebilirlik, sağlıklı taşıma ve depolama koşulları nedeni ile ambalajlı ürünün kıymeti bir kat daha artmıştır.
Türk sütünün dünya sofralarında daha fazla yer bulması için ihracat potansiyelimizi harekete geçirmeliyiz.
Ülke olarak üretmiş olduğumuz çiğ süt miktarı hemen her yıl artarak 23 milyon ton seviyesini geçmiştir. Bu rakamla dünya da 8., AB ülkeleri arasında 3. sıradayız diyebiliriz. Olumsuz pandemi koşulları ve dünyada ki siyasal çalkantılara rağmen Türk çiftçisinin alın teri sütümüzü dünyaya ihraç edebilmek için canla başla çalışmaktayız. Bugün geldiğimiz noktada 27 tesisimiz AB ülkelerine 70’ yakın tesisimiz ise Çin’e ihracat için ilgili otoritelerce onaylanmış ve ihracat yapmaktadır. Ülkemiz süt sanayisinin kapasitesi ve yeterlilikleri açısından bu gurur verici bir tablodur. Fakat ihracat rakamlarımız dünya ülkeleri arasında 38. Sırada olup çok geri sıralardadır. Görülüyor ki, “önemli bir ihracat potansiyelini ülke olarak göz ardı ediyoruz.”
Sanayicimizin ihracat pazarlarında elde edeceği başarılar sayesinde çiftçimizin üretmiş olduğu çiğ süt ve et fiyatları da ülke içerisinde istikrara kavuşacaktır. Bu sayede sanayicimiz, dünya standartlarında üretmiş olduğu ürünleri iç pazarda tüketicilerimize, daha avantajlı fiyatlarla arz etmeye devam edebilecektir. Bu nedenle ülke olarak çiftçimizin üretim maliyetlerini düşürerek, üretim ölçeğini yani üretici başına hayvan adedini büyütmeliyiz. AB normlarında, hastalıktan ari çiftliklere geçiş için çiftçimizi cesaretlendirmeliyiz. İhracat potansiyelimizi harekete geçirerek daha fazla süt ve süt ürünlerini dünyaya ihraç edebilmek için ihracata yönelik devlet desteklerini uygulamaya koyarak, kalıcı hale getirmeliyiz.
Diyerek sözlerini tamamlayan ASÜD Başkanı Harun Çallı; Bu vesile ile Sağlıklı ve güvenilir süt ve süt ürünleri üretimi için canla başla çalışan, ülkemizin refahı ve kalkınması için emek veren tüm üreticilerimizin ve sütü seven herkesin “Dünya Süt Günü” nü kutlarım. Umarız 1 Haziran Dünya Süt Günü geleceğimizi emanet ettiğimiz, süt gibi mucize bir ürünün hak ettiği değeri bulmasına vesile olur dedi.
(95)