Asüd tarafından bağımsız araştırma firması Akademetre’ye 2015 yılında yaptırılan 6 ilde 208 kişiyle gerçekleştirilen “Türkiye’de Süt ve Süt ürünleri algısı“ konulu kalitatif (focus grup) araştırma sonuçlarına göre; tüketici nezdinde süt; besin değeri yüksek (kalsiyum ve protein kaynağı, bebeğin ana besin kaynağı), sağlığa faydalı, besleyici, kemik gelişimini destekleyici, lezzetli, ferahlatıcı gibi kelimelerle anılıyor. Focus grup çalışmalarında “Süt tüm gruplar için “doğal” biçimde sunulmuş “sağlıklı” bir “besin”dir. Hatta kutsaldır.” Düşüncesi ortaya çıkmıştır. Kullanım alanı; Çocuklar için kahvaltı ve yatmadan önce bardaktan içme, özellikle 40 yaş üstü kadınlarda menopoz ve kemik erimesi gerekçesiyle bardaktan içme ,tatlılar, çorba börek yemeklerde yardımcı ürün,yoğurt yapmak için şeklindedir. Aynı süt gibi diğer süt ürünleri de ; kalsiyum değeri yüksek, kemik sağlığı için elzem, serinletici,rahatlatıcı, zehirlenme gibi rahatsızlıklarda tedavi edici özelliklerine sahip olarak algılanmaktadır.
İnternet kullanımıyla artan efsaneler ve inanış farklılıklarının yayılması gibi olumsuzluklar olsa da katılımcılar sütün yararı hakkında şüpheleri olmadığını ve tüketmeye devam edeceklerini söylüyor. Süt ; özellikle çocuklar için içimi kolay,hijyenik, erişimi kolay, pratik, ekonomik, son kullanma tarihi bilgisi ve markası olduğu için güvenli, çocuklara göre ilgi çekici görselleri olduğu için içilmektedir.
Süt bir gıda olarak düşünülmektedir ve besleyici değeri için önemsenmektedir. Beslenme alışkanlıklarına göre yine de en popüler çeşit sade tam yağlı süt olarak göze çarpıyor. Diğer süt ürünlerinin besleyici değerlerinin yanında yerel diyet için sağlıklı bir katkı , tamamlayıcı ürün, sağlıklı atıştırmalık olarak görülüyor.
Süt ve süt ürünleri tüketicilerinin tüketim eğilimlerinde son yıllarda yaşanan büyük değişiklikler endüstrinin de üretim teknolojilerinde değişime gitmesini sağlamıştır. Bu eğilimlerin arasında popülerliği en yüksek olan kategorilerden birisi doğallık imajıdır. Bu gelişimi olumsuz etkileyen bir faktör ise yaşlanan nüfus ile süt ürünleri tüketim alışkanlıklarının azalarak değişmesidir. Yeni nesillerin geçmiş nesillere oranlar daha az süt ürünleri tüketiyor olmaları, yaşanan değişimi yavaşlatmaktadır.
Süt ürünleri kendi içinde incelendiğinde tereyağının da bu tüketim alışkanlıklarından etkilendiği görülmektedir. Sağlıklı yaşam ve kilo kontrolü trendleri ile ortaya çıkan birtakım korkular tereyağı tüketimini olumsuz etkilemiştir. Bunun altında yatan nedenin ise yine yeni nesil ile beraber gelen yeni tüketim alışkanlıkları olmuştur.
Peynire bakıldığında ise durumun çok daha olumlu yönde ilerlediği görülmektedir. Son yıllarda peynir tüketiminde hızlı bir artış gözlenirken, bu büyüme birçok farklı etkene bağlı olarak belirlenmiştir. Diğer süt ürünlerinden farklı olarak kaliteli peynir ürünlerinin bir ülkede tüketimi, o ülkenin kültürel faktörleri ile ilişkilidir. Bununla birlikte peynirin yüksek miktarda kullanıldığı fast food tüketiminin artışı da peynir tüketimini olumlu etkilemiştir.
Son olarak yoğurda bakıldığında ise son yıllarda gittikçe artan meyveli, doğal, prebiyotik ve benzeri yoğurt türlerinin sağlıklı yaşam trendi sayesinde popülerlik kazandığı görülmektedir. Yoğurdun gelecekte popülerliğini korumasında ise yine en fazla sağlık ve lezzet etkenleri rol oynamaktadır. Tüketici eğilimlerini yakından takip eden endüstrinin bu duruma ayak uydurmak için yeni teknolojiler ve dolayısıyla yeni ve ilgi çekici ürünler piyasaya sürmeleri beklenmektedir.
(0)