Körfez ülkesi Katar merkezli The Commercial Bank (P.S.Q.C.), Anadolu Grubu’nda bulunan yüzde 25’lik hisseyi de alarak, ABank’ın tüm hisselerinin sahibi oldu. Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, ABank’ı emin ellere teslim ettiklerini söyledi.
The Commercial Bank ve Anadolu Grubu arasındaki ABank hisse devri tamamlandı. Temmuz 2013’te hisselerin yüzde 70,8’ini Anadolu Grubu’ndan satın alan ve ardından hisse geri alımı işlemleriyle hisse oranını yüzde 75’e çıkaran The Commercial Bank (P.S.Q.C.), geriye kalan yüzde 25’lik hisseyi de, Anadolu Grubu’ndan 222,5 milyon dolara satın alarak, bankanın tümünün sahibi oldu.
3 yıl önce imzalanan hissedarlar sözleşmesi çerçevesinde gerçekleşen yüzde 25’lik hissenin satışına ilişkin karar, 2016 yılının Temmuz ayında KAP’a bildirilmişti.
“Daha fazla işbirliği ve entegrasyon”
The Commercial Bank Yönetim Kurulu Üyesi ve ABank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Omar Hussain Alfardan açıklamasında, “ABank’ın The Commercial Bank iştiraki haline gelmesi; aynı iş yapış kültürü ile birlikte geniş sinerji olanaklarının yaratılmasını ve Katar ile Türkiye’deki tüm paydaşlarımızın hissedeceği avantajlar sunulmasını sağlamak amacıyla, daha da güçlü işbirliği ve entegrasyon fırsatlarının önünü açıyor” dedi.
“Türk ekonomisine güvenimizin bir göstergesi”
The Commercial Bank CEO’su Joseph Abraham ise 2013 yılında başlayan yatırımlarının, Türk ekonomisine, bankacılık sektörüne ve çeyrek asırlık bir geçmişe sahip ABank’a güvenlerinin en güçlü göstergesi olduğunun altını çizdi. Abraham, “ABank, Katar dışındaki en büyük ve üçüncü yatırımımız. Hedefimiz, Türk ekonomisinin büyük potansiyeli ve Katar ile Türkiye arasında her geçen gün güçlenen ticari bağlar sayesinde, ABank’ın grup içindeki payını artırmak olacak” diye konuştu.
“ABank’ı emin ellere teslim ediyoruz”
Temmuz 2013 tarihinden bu yana geçen 3 yıl içindeki uyumlu ortaklığa dikkat çeken Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan da, şunları söyledi:
“Bu yılın Temmuz ayında, ABank’taki kalan yüzde 25 oranındaki hissemizi, The Commercial Bank’a devretme kararımızı bildirmiştik. Düzenleyici kurumların onayını takiben, bu değişiklik gerçekleşti ve ABank, The Commercial Bank’ın yüzde 100 iştiraki haline geldi. Büyük emek vererek bugünlere getirdiğimiz ABank’ı, emin ellere teslim ediyoruz. ABank’ın, odaklı bankacılık stratejisi ve güçlü insan kaynağı ile bundan sonraki çalışmalarında da ülkemiz ekonomisine katkı sağlamayı sürdüreceğine inanıyorum.”
Hisse devrinin tüm taraflar için hayırlı olmasını dileyen Özilhan; ortaklık boyunca gösterdikleri yakınlık için The Commercial Bank üst düzey yönetimine teşekkürlerini sundu.
“ABank için önemli kilometre taşı”
ABank Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Müge Öner ise bu gelişmenin ABank için önemli bir kilometre taşı olduğunu belirterek, “Artık bütünüyle The Commercial Bank’ın bir parçasıyız. Bu hisse devri sürecinin bizzat kendisi, The Commercial Bank’ın, Türk ekonomisi ve ABank’a olan inancının somut göstergesidir. Son birkaç yılda, uluslararası anlamda saygın bir bankayla aynı aileden olmanın faydalarını, sendikasyon kredileri, sermaye benzeri kredi kullanımı ve tahvil ihracı gibi işlemlerde net olarak tecrübe ettik. The Commercial Bank sayesinde hissettiğimiz uluslararası itibar gurur vericiydi. Yaşadığımız tecrübeler de, bankamıza duyulan güvenin bir başka göstergesidir.” dedi.
The Commercial Bank bilançosuna son 3 yıldır konsolide olduklarını vurgulayan Müge Öner, “Gerçekleşen hisse devri, hedeflerimiz ve stratejimiz açısından bir değişiklik yaratmayacak. Ancak The Commercial Bank’ın bankamıza desteğini daha da artıracak. Sürdürülebilir büyüme yolculuğumuzda bize ekstra güç olmaya devam edecek. Bankanın uluslararası itibarı ve vizyonu, ABank’ın sürdürülebilir büyüme iştahını daha da artıracaktır” değerlendirmesini yaptı.
“Odaklı Bankacılık stratejisi ile sürdürülebilir büyüme”
Bankanın Anadolu Grubu gibi Türkiye’nin en köklü gruplarından birine dayanan önemli bir iş yapma kültürüne ve mirasa sahip olduğuna değinen Müge Öner, ABank’ın hedefleri konusunda da şunları kaydetti:
“Banka olarak, 2015’ten, 2017’ye uzanan 3 yıllık dönüşüm sürecini kapsayan ve adını ‘Odaklı Bankacılık’ olarak koyduğumuz büyüme stratejisiyle önemli yol kat ettik. Bu yolda ilerlemeye devam ederek, sürdürülebilir büyüme hedefimizi gerçekleştireceğiz. Odaklandığımız alanlarda müşterilerimizin ana bankası olmayı istiyoruz. Bu yaklaşımla oluşturduğumuz iş modelimizin, sağlıklı aktif büyümesini ve sürdürülebilir karlılığı doğal olarak beraberinde getireceğini düşünüyoruz.”
(7)