Akıllı şebekeler ve akıllı şehirler alanında dünya devlerini bir araya getiren ICSG 2016, Uluslararası Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı’nın dördüncüsü, Haliç Kongre Merkezi’nde başladı.
ICSG 2016, 4. Uluslararası Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı’nın açılışında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, teknolojinin bu denli hızla ilerlemesinde en büyük faktörün şehirler olduğunu söyledi. Bakan Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü:
Fatma Güldemet Sarı: Akıllı Şehirler için mevzuat tamam
“İnsanların şehirlerde buluşmasıyla teknolojik gelişmelere talep arttı. Bu anlamda şehirler hem sorunların hem de çözümlerin merkezi haline geldi. İnsan ve teknoloji arasında sıkışan ise maalesef doğa oldu. İnsan hayatını kolaylaştıran ve çevreyi verimli kullanan hem de sürdürülebilirlik ilkesini benimseyen projeler birer birer hayata geçirilmeye çalışılıyor. Akıllı binalar, akıllı şebekeler, akıllı şehirler de bu planın farklı birer parçası. Bu nedenle iş gücünün daha verimli kullanıldığı, doğanın maksimum da korunduğu, çöpün dönüştürüldüğü elektriğin doğal kaynaklarla üretilip yeniden kullanıldığı sistemler için hızla çalışıyoruz. Akıllı şehirlerin Türkiye’de uygulanabilmesi için tüm mevzuat alt yapısı tamamlanmıştır.”
Enerjide en büyük sorun!
Enerjinin akıllı yönetiminin altını çizen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Ali Rıza Alaboyun da, “Akıllı trafikten bahsediyoruz, insansız araçlardan, kendi başına giden kendi başına park edebilen teknolojilerden bahsediyoruz. Dolayısıyla akıllı enerji, akıllı yönetim bir gerekliliktir. Yenilenebilir enerji ile kastettiğimiz parayı, zamanı, mekanı, sistemi çok iyi yönetmek. Skala sistemi ile biz nereden, ne zaman ve ne kadar enerji ihtiyacımız olduğunu ortaya koyabilirsek doğru zamanda doğru enerjiyi verimli şekilde kullanabiliriz. Enerjide en büyük sorunumuz depolayamamak. Suyu, gıdayı depolayabiliyoruz ama enerjiyi depolayamıyoruz. Enerjiyi ürettiğimiz an ya anında tüketeceğiz ya toprağa vereceğiz ya da üretimden vazgeçeceğiz” diye konuştu.
Mustafa Yılmaz: Türkiye teknoloji çöplüğü olmamalı
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz ise elektrik şebekelerinin görevinin esas olarak, santrallerde üretilen elektrik enerjisinin tüketim noktasına ulaştırılması olduğunu söyledi. Yılmaz, şöyle devam etti:
“Bir benzetme yapmak gerekirse bunu tek yönlü bir yol olarak düşünebiliriz. Geldiğimiz noktada artan rekabet, verimlilik arayışları küçük ölçekli üretim ünitelerinin hızla gelişmesi gibi birçok nedenden ötürü tek yönlü trafik akışı artık yetersiz kaldı. İşte bu sebeple çift yönlü trafik akışının sağlanmasının yolu akıllı şebekelerden geçiyor.
Üretici ve tüketici arasında iletişim yeteneğine sahip akıllı şebekeler enerji vizyonumuz açısından çok önemli. Çünkü akıllı şebekeler kullanıcılara daha fazla verimlilik ve güvenilirlik sağlıyor. Daha da önemlisi talep tarafının aktif olarak piyasaya dahil olması ile kaliteli ve düşük maliyetli enerji üretimini mümkün kılıyor.
EPDK olarak tüm elektrik dağıtım şirketlerinin akıllı şebeke yapısını kurmalarını istiyoruz. Bunu sağlamak için önemli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Elektrik dağıtım şirketlerinin vatandaşlarımıza daha iyi hizmet vermesi için akıllı şebeke kurmalarını sağlayacak mevzuat düzenlemelerini yaptık. Elektrik dağıtım şirketleri için 2016-2020 uygulama dönemi için yaklaşık 150 milyon liralık Ar-Ge bütçesi ve 1 milyar liralık şebeke işletim sistemi yatırımları planladık. Türkiye’nin bir teknoloji çöplüğüne dönmesini istemiyoruz. Bu yüzden akıllı şebeke yatırımlarında çok dikkatli adım atıyoruz.”
İstanbul’un nüfusu kaç olacak?
Şehirlerin günümüzde bir inovasyon merkezi haline geldiğini vurgulayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Şehirlerde sürücüsüz metrolar var, hızlı trenleri çok daha hızlı hale getirecek çalışmalar yapılıyor. Tabii bunu yaparken de çevre etkilerini de düşünmek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Dünya nüfusunun 2050 yılında 9 milyara ulaşacağı öngörüldüğünde bunun yüzde 70’i şehirlerde yaşayacak. 7 milyar insanın şehirlerde yaşayacağı düşünülürse çok daha aktif çalışmalar yapmalıyız. Özellikle kentlerde yoğunluğun yaşandığı alanlarda yaşam standardını yükseltmek adına teknolojiyi en iyi şekilde kullanmaya, alt yapı sistemlerini kurmaya çalışmak zorundayız. İstanbul’da günlük hareketlilik 28, 5 milyona ulaştı. Yakın gelecekte şehrin nüfusu 3 katına çıkacak, 50 milyonu geçecek. Biz bu sistemleri kurgulamak, bu ihtiyaçları karşılamak zorundayız. Bu hareketlilik kaçınılmaz. İnsanlar daha hızlı yaşamaya alıştı” diye konuştu.
Akıllı şebekelerin enerji sektörünün dönüşümünde öncelik arz ettiğini ifade eden İsveç Enerji Bakanı İbrahim Baylan da, “Hep birlikte akıllı şebekelerin yenilenebilir enerji sistemleriyle daha iyi entegre olmasının ve karbon emisyonlarını azaltmanın yollarını bulabiliriz. Dünyanın fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçtiği bu dönemde, inovasyon, teknoloji ve iklim değişikliği ile mücadele büyük önem arz ediyor. Türk enerji sektörü de teknolojiyle birlikte gelişiyor. Ekonomisi giderek gelişen Türkiye’de İsveçli şirketler iş yapmaktan büyük memnuniyet duyuyor. Enerji sektörünün dönüşümü bizim daha da geliştirmemiz ve gelişimini sürdürmemiz gereken bir konu” dedi.
Mega şehir sayısı 28’e ulaştı
Viyana Şehircilik Bakanı Dr. Michael Ludwig ise Avusturya içinde bağımsız bir yönetim olan Viyana’nın akıllı şehirlere büyük yatırım yaptığını söyledi. Ludwig, “90’lı yıllarda dünya çapında 10 kadar mega şehir varken, 2015 yılında ise bu sayı 28’e ulaştı. Öngörülere göre bu sayının 2030 yılında 41’e ulaşması bekleniyor. Akılı şehirler kavramı şehirlerin karşı karşıya kaldıkları, birçok zorluğu çözmek için oldukça önemli. İnsanların yaşam kalitelerini idame ettirmeliyiz. Viyana akıllı şehirler içerisinde Avrupa’da marka şehir haline gelmeyi hedefliyor. İklimin korunması bizim için de çok önemli. Akıllı şehir, akıllı konut projelerimiz devam ediyor” bilgilerini verdi.
Türkiye’nin 2003 yılından beri yakaladığı başarılı büyümeyi devam ettirebilmesi için kesintisiz ve ucuz enerjiye ihtiyacı olduğunun altını çizen UGETAM ve ICSG Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç ise “Arz ve talep arasındaki dengenin mümkün olan en alt seviyede olması hem enerji tasarrufunu sağlayıp dışa bağımlılığı azaltacak hem de ülkemizin kalkınmasını daha da hızlandıracak” dedi. Arınç, enerji tasarrufunu sürdürülebilir hale getirebilmek için sistemlere entegre olabilecek akıllı şebekeler ve şehirler ile durum analizi yapılıp, otomatik ölçüm sistemleri ile enerji kesintilerini önleyerek, şebeke güvenilirliğini sağlayarak ve ayrıca yönetilemeyen izlenemeyen tüketimleri ve enerji kayıplarını kontrol altına almanın mümkün olacağını kaydetti.
Obama’nın Enerji Danışmanı da katılacak
İki gün sürecek etkinlikler kapsamında; Elektrik Marketinde Teşvikler, Düzenlemeler ve Fiyatlandırma, Akıllı Şebekelerde Veri Analizi ve Şehirler Oturumu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Akıllı Teknokentler, OSB’ler ve Kampüs Üniversiteler, Akıllı Şebekelerde Güç Kalitesi Problemlerine AB İle Ortak Çözümler, Akıllı Şebekelerde Teknolojik Çözümler Ve Geleceğe Yatırım, Akıllı Elektrik Dağıtım Şebekeleri, Akıllı Gaz Dağıtım Şebekeleri ve Akıllı Şebekelerde Değişen Kullanıcı Eğilimleri konu başlıklarında oturumlar düzenlenecek. Obama’nın Enerji Baş Danışmanı John McDonald da, “her yönüyle dünyada akıllı şebekeler ve şehirlerin mevcut durumu ve geleceği” hakkında son gelişmeleri duyurmak için ICSG İstanbul’a katılacak.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(3)