Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Bakanlar Kurulunda, tarım ve hayvancılıkla ilgili sorunlar konusunda uzun bir değerlendirme yaptıklarını belirterek, “184 büyük ovanın tarımsal sit alanı olarak ilan edilmesi konusunda orada sunumumuzu gerçekleştirdik. Bütün Bakanlar Kurulu üyeleri buna ‘Evet’ dediler. İnşallah 184 ovamızı koruma altına alacağız.” dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tarafından düzenlenen “Toprak Bayramı Töreni” Ankara’da gerçekleştirildi.
Çelik, burada düzenlenen iftar yemeğinin ardından yaptığı konuşmada, toprağı “sadık bir yar” olarak tanımladı ve toprağın cömert olduğunu, insanların bütün yanlışlarına, zulmüne rağmen, her şart altında hizmetini sürdürdüğünü, vefasını esirgemediğini söyledi.
Tüketilen gıdaların yüzde 95’inin topraktan elde edildiğine işaret eden Çelik, topraksız hayatın idamesinin mümkün olmadığını dile getirdi.
“Toprağın siyaseti olmaz”
Bakan Çelik, şunları kaydetti:
“Her yıl 50 bin ile 100 bin hektar arasında toprak kaybediyoruz. Toprağın siyaseti olmaz, politikası olmaz, bir karış toprağı hep beraber korumak durumundayız. Yani 50 bin, 100 bin hektar araziyi kaybetmenin neticesi, saksıya dönmektir. Kullandığımız tarıma elverişli arazimiz belli.
24 milyon hektar, 19 milyonunu şu anda kullanıyoruz. Siz her 100 bin hektarı heba ederseniz, rakamlar açık, kaç yıl sonra hangi noktaya geleceksiniz? Her konuda bağımlı hale geliriz, dışa bağımlı hale geliriz tarımda.”
Bakanlığın toprağın bölünmemesi ve korunmasıyla ilgili çok önemli düzenlemeleri hayata geçirdiğini anlatan Çelik, gelecek nesillerden emanet alınan toprağı yine gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde taşıma noktasında üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi.
“Tarım ve hayvancılığın önündeki engelleri kaldıracağız”
Bakanlar Kurulunda, tarım ve hayvancılıkla ilgili sorunlar konusunda uzun bir değerlendirme yaptıklarını belirten Çelik, “184 büyük ovanın tarımsal sit alanı olarak ilan edilmesi konusunda orada sunumumuzu gerçekleştirdik. Bütün Bakanlar Kurulu üyeleri buna ‘Evet’ dediler. İnşallah 184 ovamızı koruma altına alacağız.” şeklinde konuştu.
Tarım alanında en önemli konulardan birinin eğitim olduğunu vurgulayan Çelik, sulama, gübre ve tarımsal ilaç kullanımında eğitimin önemli olduğunu kaydetti.
Çelik, “Bu eğitim çalışmalarıyla inşallah tüm tarım alanlarımızın daha sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi, korunması ve bilinçli bir şekilde çiftçilerimizin toprağı işlemesi noktasında mesafe alırız” görüşüne yer verdi.
Türkiye’nin 192 ülkeye ihracat yaptığını, 148 milyar liralık bir tarımsal hasılaya ulaştığını belirten Çelik, ülke nüfusunun arttığını, tarımdaki kat edilen mesafenin yeterli olmadığını ifade etti.
Çelik, tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanların önündeki engelleri kaldırmak için çok çalışacaklarını, üreticilere destek vereceklerini kaydetti.
Çelik’ten üniversitelere çağrı!
Türkiye’nin tarımsal hasılasını çok daha yukarı çekmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
“Üretmek güzel bir şey ama üretenin çektiği bir çile var. Bir de tüketenlerin yaşadığı sorun var. Ve bir de ortada geçinenler var. Bu konuda mutlak surette gıda rantçılarıyla da beraber mücadele etmemiz gerekiyor.
Siz 60 kuruşa tarladan bir ürünü alacaksınız, pazara gidecekseniz 2,5-3 lira. Halden çıkışı belli, nasıl üretildiği belli. Nasıl oluyor bu pazarda 3 lira? Kim var bu arada? Bu aradakiler mutlaka gözden geçirilmeli.
Bu üreticiye yansımadığına göre, bunu hak etmeyen, güneş yüzü görmeyenlerin bu derecede büyük bir rantı, bir kârı ceplerine indirmemeleri gerekiyor. Serbest piyasayı sömürü ve aracılar piyasasına dönüştürerek, bunun adına serbest piyasa diyemeyiz. Ben bütün üniversite hocalarına buradan sesleniyorum, ‘bu serbest piyasa anlayışını masaya yatırın’. Bu serbest piyasa anlayışı sakat.”
Toprak analizi desteğine ilişkin talepleri de değerlendiren Çelik, “Kasım ayında ekiyorsan, ekim ayında laboratuvara alacaksın ki tohumu, o toprağa attığını ben bileyim. Sen böyle yapmıyorsun. 78 milyonun hakkını haksız yere veremeyiz, 78 milyonun hakkını, hak eden toprak tahlil laboratuvarına vereceğiz. Kâğıt alıp, destek alma dönemi bitti. Destekler üreticiye gidecek, kim terliyorsa ona gidecek.” şeklinde konuştu.
“Üretici birlikleri bizim kolumuz, ayağımız”
Gelecek dönem bütün üretici birliklerinin paralarının üreticiye yatacağına işaret eden Çelik, “Üretici birlikleri, şu anda aidat alıyorlar, bizden aktarılan binde 2’lik bir pay var. Yetmiyorsa oturur konuşuruz. O birlikler bizim kolumuz, ayağımız. Bizim onlarla bir sorunumuz olamaz.” ifadelerini kullandı.
Bakan Çelik, havza bazlı destek konusunda 900 ilçeye dönük çalışmalarının ağustos sonu itibarıyla tamamlanacağını sözlerine ekledi.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(10)