İtalya’nın Milano kentinde yapılan 7. Uluslararası Gıda ve Beslenme Forumu’nda, önlem alınmazsa, 2050’de 10 milyar insana üç dünyalık gıda üretiminin yetmeyeceği bildirildi.
Dünyada gıda ve beslenmeye ilişkin sorunları analiz etmek amacıyla kurulan Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı (BCFN) tarafından bu yıl 7’incisi Milano Bocconi Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Uluslararası Gıda ve Beslenme Forumu’nda; gıda konusunda sürdürülebilir kalkınma hedefleri, gıda israfı, obezite, insan ve gezegeni koruyacak beslenme modellerine dikkat çekildi.
Gıda Sürdürülebilirlik Endeksi
Gıda, beslenme, tarım konusunda dünyanın dört bir yanından gıda uzmanları, bilim insanları, fikir önderleri, aktivistler, şirket temsilcileri ile genç yetenekleri bir araya getiren etkinlikte, insanlar ve gezegenimiz için sürdürülebilir bir gelecek inşa etmenin yol haritası çıkarıldı. Johns Hopkins, Kolombiya, Yale, Harvard, Toronto üniversitelerinin yanı sıra gıda, beslenme ve sağlık alanında 40’a yakın ismin konuşmacı olarak yer aldığı organizasyonda ekoloji ve gıda sistemleri için sürdürülebilirlik, eylem önerileri, sürdürülebilir gıda sistemleri, beslenmenin yeni kuralları, Akdeniz diyetinin rolü, gıda ve iklim değişikliğinde tarım için karşılaşılan zorluklar ile çözüm önerileri aktarıldı. Etkinlikte; dünya genelinde bugüne kadar yapılan, Türkiye’nin de dahil olduğu 25 ülkede gerçekleştirilen en kapsamlı Gıda Sürdürülebilirlik Endeksi sonuçları da katılımcılarla paylaşıldı.
“İnsanlar açlık çekerken, üretilen gıdalar israf ediliyor”
Forumda “Daha iyi ye, daha az ye, herkes için gıda” başlıklı bir sunum yapan BCFN Başkanı Guido Barilla, dünyada milyonlarca insanın gıdaya erişemeyip açlık çekerken, diğer tarafta büyük gıda israflarının yaşandığına; tarımsal ürünlerin biyoyakıt benzeri amaçlarla kullanıldığına dikkat çekti. Beş yıl önceki forumda gıdanın geleceğini garanti almak için gündeme getirilen konuların bugün daha hassas boyutlara ulaştığına işaret eden Guido Barilla, “20’inci yüzyılın başında 1,5 milyar düzeyinde olan dünya nüfusu, bugün 7 milyarı aştı. 2050’de ise 10 milyara ulaşması bekleniyor. AB ülkelerinin nüfusu azalırken, hızla gelişmekte olan ülkelerde nüfus artışı gerçekleşecek. Bu dönüşümün, olağanüstü iklim değişikliğinin gerçekleşmesine etki etmesi bekleniyor. Önümüzdeki 30 yıl el birliği ile önlem alınmaz ise her dakika ekilebilir arazinin 27 hektarını kaybetmeye başlayacağız. 2 milyar insan su kıtlığı yaşamaya devam edecek ve su stresi birçok ülkede daha çok yaşanacak” dedi.
“1,5 dünyalık gıda üretimi bizlere yetmiyor”
Toplantıda 2 milyardan fazla insanın aşırı gıda tüketimi nedeni ile obezite sorunu ile karşı karşıya olduğunu, 1,8 milyar insanın ise yiyeceğe erişemediği bir paradoks yaşandığını belirten Guido Barilla, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yemek, önümüzdeki süreçte dünyanın geleceği için daha da önemli olacak. Ancak gıda, bu yıllarda değerini kaybetti. Tedarik zincirinin değerini ve onu üretmek için yapılan çabaları göz önünde bulundurduğumuzda dünyayı beslemek için 1,5 gezegen tüketiliyor. Maalesef her yıl gıda üretiminin üçte biri israf oluyor. Herhangi bir yiyeceğe neredeyse hiç erişemeyen 1,8 milyar insan sayısı gün geçtikçe artıyor. 2050 yılına kadar aynı şekilde devam edersek, mevcut bitkisel üretim alanlarının 3 katına ihtiyacımız olacak. Çevresel faktörleri de göz önünde bulundurursak, bu gidişat kıtlığa, yoksulluğa ve açlığa sebep olacak. Gıda tedarik zincirinin kilit oyuncuları, konuyla ilgili kanun, politika yapıcıları ve düzenleyicileri hep birlikte karşı karşıya olduğumuz bu tabloyu daha fazla ertelemeden, önlem almalıyız.”
Barilla ürünlerini yeniden formüle etti
Tüm çalışmalarını ‘Sizin için iyi, Gezegen için iyi’ stratejisi ile sürdüren Barilla’nın dünya kaynaklarının hızla tükenmekte olduğu günümüzde, gıda ve beslenme ile ilgili yaptığı çalışmalar hakkında da bilgiler veren Guido Barilla, şunları kaydetti:
“Barilla olarak sürdürülebilir bir gelecek için adımlarımızı gezegen ve insan sağlığına yönelik olarak atıyoruz. Bu doğrultuda kendimizi de dönüştürüyoruz. Son 5 yılda neredeyse tüm ürünlerimizi yeniden formüle ettik. Daha az şeker, tuz ve yağ; daha fazla lif ve tam tahıl içeren formüllere geçtik. Böylece insanlara daha sağlıklı gıda ürünleri sunarken, bir taraftan da çevresel etkimizi azalttık. Economist Intelligence Unit ile iş birliği yaparak gıda sisteminin sürdürülebilirliğini beslenme, tarım ve gıda israfı olmak üzere üç temel konuya odaklı olarak ölçen yeni bir endeks hazırladık. Ayrıca Thomson Reuters Vakfı ile birlikte gıda sürdürülebilirliği, açlık ve obezite, gıda ve yakıt, israf ve açlıktan ölüm ikilemlerine ışık tutmak için yeni bir uluslararası medya ödül programı hazırladık. Barilla olarak sürdürülebilir bir gelecek ve yaşam tarzı için gıdanın değerini ve önemini her platformda hatırlatmaya devam edeceğiz.”
(5)