Yeryüzünde yaklaşık 2 milyar hektarlık alanın, küresel ısınma, iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, “Dünyada israf edilen gıdanın değeri, 1 trilyon doları aşıyor. Dünyanın en zengin yüzde 20’lik diliminde yer alanlar, üretilen toplam gıdanın yüzde 76’sını tüketiyor” dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Oteli’nde düzenlenen, “Dünya Gıda Günü” etkinliğine katılan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, traktörün egzozundan çıkan gazın iklim değişimine etkisinin tartışıldığını kaydetti ve “Bunu tartışıyoruz güzel de bombaların etkisi nedir? Bombaların insan psikolojisine ve iklime ne gibi etkisi var, bunlar gündeme dahi gelmiyor” dedi.
Yeryüzünde yaklaşık 2 milyar hektarlık alanın, küresel ısınma, iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirten Bakan Çelik, 1,5 milyardan fazla nüfusun bu tablodan etkilendiğini, ortalama küresel sıcaklığın 2015 yılında 0,6 santigrat derece arttığını ve deniz seviyesinin de 10-20 santimetre yükseldiğini bildirdi.
“İsraf edilen gıdanın değeri 1 trilyon doları aştı”
Dünyanın bazı bölgelerinin sular altında kaldığına dikkat çeken Çelik, su kıtlığı yaşanan bölgelerde 2030 yılına kadar 700 milyon kişinin yurtlarından olacağının tahmin edildiğini ifade etti.
Bu olumsuz gelişmelerden en çok tarımsal faaliyetlerin etkilendiğine işaret eden Çelik, iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle, 20. yüzyılın başından bu yana tarımsal ürünlerdeki genetik çeşitliliğin yüzde 75’inin yok olduğunu kaydetti.
Tedbir alınmadığı takdirde kuraklık sebebiyle mahsullerden alınan verimin yüzde 10-25 düşeceğinin hesaplandığını hatırlatan Çelik, dünyada israf edilen gıdanın değerinin 1 trilyon doları aştığını dile getirdi.
Çelik, dünyanın en zengin yüzde 20’lik diliminde yer alanların, üretilen toplam gıdanın yüzde 76’sını tükettiğine işaret etti.
“Çiftçi, kafasına göre değil havzasına göre ekim yapacak “
Türkiye’nin tarım konusunda taraf olduğu tüm uluslararası sözleşmelere uyum için çok ciddi çaba içinde olduğunu ve yürütülen çalışmalara öncülük ettiğini bildiren Çelik, şunları kaydetti:
“Türkiye tarımsal hasıla bakımından Avrupa’nın en büyük tarım ülkesi konumundadır. 2023 yılı için konulan hedeflere ulaşmak için tarımsal üretimde de kaynakları verimli kullanmamız gerektiğinin farkındayız. Bu gerçekten yola çıkarak, ‘Milli Tarım’ projesini oluşturduk. Başbakanımızın da dediği gibi bundan sonra çiftçilerimiz, kafasına göre değil havzasına göre ekim yapacak.”
Mazot fiyatında yapılan indirime değinen Çelik, bu konuda çok yoğun bir çalışma yaptıklarını ve mazot desteğiyle kalitesiz mazot kullanımının önüne geçeceklerini ifade etti. Çelik, söz konusu uygulamanın çevre kirliliğini önleyecek bir karar olduğunu dile getirdi.
Sulamada yaşanan sorunlara da değinen Bakan Çelik, bu alandaki sorunların toplulaştırma projesiyle çözülmesinin doğru olacağını söyledi. Çelik, yapılacak yasal düzenlemeyle sulama ve toplulaştırma problemlerinin giderileceğini belirtti. Vatandaşa sağlıklı, ekonomik gıda arzını kolaylaştırmayı hedeflediklerini vurgulayan Çelik, gelişmiş ülkeleri de bu çabaya ortak olmaya davet etti.
Yuriko Shoji : 2050’de tarımsal üretimin yüzde 60 artmalı
Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi Yuriko Shoji de iklim değişikliğinin gıda güvenliğiyle ilişkisine dikkati çekti.
İklim değişikliği masaya yatırılmadan, açlık ve yoksulluğun sona erdirilemeyeceğini belirten Shoji, şunları kaydetti:
“Dünya nüfusunun 2050’de 9,6 milyara ulaşması bekleniyor. FAO, bu büyüyen nüfusu doyurabilmek için 2050’de tarımsal üretimin yüzde 60 artması gerektiğini tahmin ediyor. Öte yandan küresel sıcaklık yükselmesini 2 derecenin altında tutabilmek için emisyonların 2050’ye kadar yüzde 70 azalması bekleniyor. Bir başka deyişle, emisyonları azaltırken bugüne kadar görülmemiş bir gıda talebini karşılamak zorundayız.”
(5)