Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Artvin ve Rize’de demokrasi nöbetlerine katıldı. Çelik, “İbadetle ihanet yan yana olur mu? Herkesin telefonunu dinleyeceksin, herkesi fişleyeceksin ama bir tek Allah’ı dinlemeyeceksin, böyle bir ibadet olur mu? Allah’ın ne dediğine bak ‘bir kişiyi öldürürseniz bütün insanlığı öldürürsünüz’ diyor. Sen nasıl Müslümansın?” dedi.
15 Temmuz’dan itibaren tüm Türkiye’nin ayakta olduğunu kaydeden Çelik, “Sizler ne güzel insanlarsanız sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Çünkü sizler gövdelerini yalnız taşın altına değil tankın altına koyan bir milletsiniz. Bunu gördük mü? 15 Temmuz akşamı gördük.
Gövdesini taşın altına koymayı bilirdik biz ama bu millet öyle bir millet ki gövdesini tankın altına koydu. Bu milletin uçağını milletin kanını akıtmak için uçurdular. Tanklarını hareket ettirdiler, toplarını patlattılar ama bu millet öyle bir millet ki minarelerden sela sesleriyle, uçak seslerini, top seslerini bastıran bir millet.”
“Millet kendi değerleri için ayağa kalktı”
Her yerde aynı coşku olduğuna işaret eden Çelik, “Meydanlar ayakta ay yıldızlı bayraklar… Böyle bir heyecan var, böyle bir dik duruş var. Ve her yerde milli duruş var. Millet kendi değerleri için ayağa kalkmış durumda. Ne oldu peki? Ne oldu ki millet bütün meydanlarda ve bütün sabahlara kadar milletimiz ayakta?” şeklinde konuştu.
15 Temmuz akşamında hainlerin ortaya çıktığını dile getiren Çelik, “15 Temmuz akşamı gibi bir ihanetle bu millet hiç karşılaşmadı. Rüyada bile olması düşünülmeyen bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Bizi böyle bir tabloyla karşı karşıya bıraktılar, onun için ben birçok meydanda söyledim, 15 Temmuz akşamı Türkiye Büyük Millet Meclisini vuranlar, 15 Temmuz akşamı Genelkurmay Başkanlığını vuranlar, 15 Temmuz akşamı Özel Hareket Dairesini vuranlar, 15 Temmuz akşamı Ankara Emniyet Müdürlüğünü vuranlar, 15 Temmuz akşamı 237 kardeşimizi şehit edenler insan olabilir mi?” dedi.
“Bunlar hayvandan çok çok aşağı mahlûklar”
Bakan Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunlar Türk olabilir mi, bu milletin evladı olabilir mi, bunlar Müslüman olabilir mi? Kimse hayvanlara haksızlık yapmasın, bunlar birileri diyebilir ki hayvan olabilir, bunların hayvan olması demek hayvanlara en büyük hakarettir açıkça söylüyorum. Onun için bunlar hayvandan çok çok aşağı mahlûklar. Utanmadan sıkılmadan bu milletin değer yargılarını, bu milletin en ana kurumlarını vurmaktan çekinmediler. “
“Bu terör örgütü çok yüzlü bir terör örgütü, tek yüzlü bir terör örgütü değil” diyen Çelik, “Siz şimdi birçok terör örgütünü tanıyorsunuz, PKK diyorsunuz biliyoruz nasıl bir terör örgütü olduğunu, DAİŞ diyorsunuz biliyorsunuz nasıl bir terör örgütü olduğunu. Ama bu terör örgütü çok yüzlü bir terör örgütü. Nedir çok yüzlü bir şunu açıkça ifade edeyim. İbadetle milleti kandıran bir terör örgütü. Onunla milleti kandırıyorlar. Zavallı inançlı temiz insanları yıllardır kandırdı.” şeklinde konuştu.
“ İbadetle ihanet yan yana durur mu?”
Çelik, ticari boyutuyla da insanların sömürüldüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bunu da milletimiz çok iyi biliyor ki son bir kaç senedir yaşanan olaylardan dolayı bir ihanet boyutu var diyorduk. İnanmayanlar vardı ama 15 Temmuz akşamı herkes gördü ki ibadet yönüyle kandıran, ticaret yönüyle sömüren ve 15 Temmuz akşamı da ihanet yoluyla milleti arkadan hançerleyen bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. 15 Temmuz’un, bu örgütü bütün yönleriyle karşımıza çıkardığını hiçbir kardeşimiz unutmasın.
Şimdi soruyorum onu halen safça bu olup bitenleri görmeden, halen düşünmeden bir kişi kalmışsa ona soruyor diyorum ki ‘ibadetle ihanet yan yana olur mu?’ Herkesin telefonunu dinleyeceksin, herkesi fişleyeceksin ama Allah’ı dinlemeyeceksin böyle bir ibadet olur mu? Allah’ın ne dediğine bak ‘bir kişiyi öldürürseniz bütün insanlığı öldürürsünüz diyor.’ Sen nasıl Müslümansın?
İkinci yönüne bakınız, ticaret boyutuna bakınız, ticaret erbabına sesleniyorum bu kadar paralar, bu kadar himmetler toplandı toplandı nereye gitti bu paralar. Bir sorsun, herkes kendisine sorsun bu paraların nereye gittiği şimdi tek tek ortaya çıkıyor görüyorsunuz.
Başka ülkelerin senatörlerinin seçimlerini siz finanse edeceksiniz, başka ülkelerin seçimlerine siyasi partilerine destek vereceksiniz, Türkiye’ye ihanet yaparken size sahip çıksınlar diye. İhaneti yaptılar mı? 15 Temmuz’da yaptılar kim sahip çıkıyor şimdi izleyin.”
“Utanmadan, sıkılmadan ben Batı’nın hizmetindeyim diyor”
Faruk Çelik, Türkiye’deki darbe girişimini demokratik ülkelerin çıkıp mertçe, erkekçe, adamca ‘bu bir darbedir lanetliyoruz’ diyemediklerini vurgulayarak, “Niye? Senden toplanan himmet paraları acaba kime gitti. Bu milletten toplanan o paralar kimlerin cebine peşkeş çekildi. Kendilerinin geleceği garanti altına alınsın diye. Onun için bu ticaret açısından da baktığınız zaman enteresan tablolarla karşı karşıya kalıyorsunuz.
Şimdi utanmadan çıkıyor Pensilvanya’dan diyor ki ben diyor Batı’nın emrindeyim. Ulan be uşak adam sen bunu yıllar önce söyleseydin bu millet sana bir kuruş verir miydi, 15 Temmuz’dan önce söyleseydin bu millet senin yüzüne bakar mıydı?
Milleti aldata aldata, salyalarından yaşlarını karıştıra karıştıra bu milletin içine nifak sokmaya çalıştın ve sonunda tabloyu net bir şekilde gördük. Utanmadan, sıkılmadan ben Batı’nın hizmetindeyim diyor. Şimdi diyor bunu gerçek kimliğini açıklıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Haritaları değiştirmek istiyorlar”
Çelik, 15 Temmuz gecesi milletin gösterdiği davranışın önemine işaret eden Çelik, “Size açık söylüyorum komşu devletlerde olanı Türkiye’de yapacaklardı. Haritaları değiştirmek istiyorlar, haritaları yeniden şekillendirmek istiyorlar, çizgileri yeniden çizmek istiyorlar.” ifadelerini kullandı.
O haritaları çizmek isteyenlerin amacının Türkiye’nin istikrarsızlaşması olduğunun altını çizen Çelik, şöyle konuştu:
“15 Temmuz akşamı millet olarak dur dememiş olsaydınız Türkiye kaosa, büyük iç çatışmalara sürüklenecek, ondan sonra da emperyalist güçler, aylar yıllar sonra, milyonlar canını kaybettikten sonra emperyalistler masaya oturacaklardı. Avrupa’nın bilmem neresinde, diyecekler ki ‘şurasını şuraya verelim, buraya buna yapalım, bunu bu şekilde taksim edelim’ diye plan yapacaklardı. İşte bu millet gördünüz buna fırsat vermedi.”
Bakan Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın demokrasi nöbetleriyle ilgili açıklamayı yaptığını dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Herhalde izlediniz, bu demokrasi nöbetleri 7 Ağustos’ta bitiyor. Ama nasıl bitecek biliyorsunuz. Türkiye’nin en büyük miting alanı neresi, İstanbul Yenikapı. Yenikapı’da herhalde artık 5 milyon kişiyi, denizi de doldururlar tahmin ediyorum, büyük bir demokrasi şöleniyle büyük bir tokat atarak şer güçlere, bu ülkenin geleceğiyle oynayanları Yenikapı’dan bir tokat atarak Allah’ın izniyle yeniden bir şekilde Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle kesilen sakalımız daha da gür çıkacak ve bu milletin sesi yeryüzünde inlemeye devam edecek.”
(7)