Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik başkanlığında düzenlenen ve 7 bölgeyi kapsayan, Ortak Akıl Toplantılarının 6’ncısı Ege Bölgesi’ni temsilen İzmir’de gerçekleştirildi. Ülke genelinde süt alan bin 449 işletme bulunduğunu belirten Çelik, “Bu işletmeler nereden, ne kadar, kaça aldı, bu bizde kayıtlı. Piyasayla, üreticiyle oynayan, mağdur etmeye çalışan insanla biz de oynayacağız” dedi. Çelik ayrıca, tarımsal açıdan son derece önemli potansiyele sahip Ege Bölgesi’nde üretim rakamlarının artırılması gerektiğini ifade etti.
Ege Bölgesi Ortak Akıl Toplantıları İzmir’de bir otelde düzenlendi. Ege Bölgesi Bakanlık Koordinasyon ve Sektörel Ortak Akıl Toplantısı’na katılan Çelik, Cumhuriyet’in 100. yılında 40 milyar dolarlık tarım ihracatı ile 150 milyar dolarlık tarımsal hasıla hedefine ulaşılması için tüm sektör paydaşlarının güç birliğiyle çalışmasının önemine dikkati çekti. Tarım parsellerinin ölçeğinin Türkiye’de 59 dekar olmasına karşın denk ülkelerde 500 dekarın üzerine çıktığını kaydeden Çelik, tarım parsellerinin küçüklüğünün, verimliliği olumsuz etkilediğine işaret etti.
Ülke genelinde 8,5 milyon hektar sulanabilecek araziden, sadece 3 milyonluk kısmında bunun yapılabildiğine dikkati çeken Çelik, toplulaştırma ile toprağın suyla buluşturulması çalışmalarının entegre şekilde yürütüleceğini ifade etti.
“Ege tarımsal açıdan önemli bir potansiyele sahip”
Çelik, tarımsal açıdan son derece önemli potansiyele sahip Ege Bölgesi’nin, sadece turizmle değil tarım ve hayvancılıkla da ön plana çıktığını ancak üretim rakamlarının artırılması gerektiğini ifade etti.
Bakan Çelik, bakanlık bünyesindeki Reform Genel Müdürlüğü içindeki Toplulaştırma Bölümünü müstakil genel müdürlük yapmayı planladıklarını dile getirerek, sorunun çözümüne ilişkin yasal düzenlemeleri yakın zamanda parlamentoya göndereceklerini bildirdi.
Bakan Çelik, Et ve Süt Kurumunun (ESK), ilk kez sütte regülasyon görevini yerine getirdiğini hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ulusal Süt Konseyi, 2014’te 1,15 lira fiyat belirledi. Fiyatlarda hareketlilik olunca nedenini sorduk, laktasyon dönemindeki artış, savaşlar, dünya piyasalarındaki sıkıntıları neden gösterdiler. Süt tozuna ton başına destek istediler, 4 bin 500 lira verdik. Başka sorunlar söylenseydi çözümünü bulurduk ama araya müteahhitleri koyup süt alımına başlandı, çiftçi mağduriyeti çıktı. ‘Bu olmaz’ dedik, seri olarak ESK’yı devreye soktuk.
“Sektör hassas, sütle bitmiyor, kırmızı eti, hayvancılığı etkiliyor”
Günlük bin 600 ton süt alacaktık ama 7-8 günde toplam bin 600 tona ulaşamadık. Bu müdahaleyle umarım normalleşir. Sanayicimiz ve üreticimiz, birbirinden ayrılmaz ikili. Aralarındaki ilişkiyi bozacak argümanları ortaya koyunca herkes bindiği dalı kesiyor demektir. Sektör hassas, sütle bitmiyor, kırmızı eti, hayvancılığı etkiliyor. A firması gider B firması gelir, A bakanı gider B bakanı gelir ama mesele, bu alandaki adımların sağlıklı olup olmayacağı meselesidir. Süt alan bin 449 işletme var. Bu işletmeler nereden, ne kadar, kaça aldı, bu bizde kayıtlı. Piyasayla üreticiyle oynayan, mağdur etmeye çalışan insanla biz de oynayacağız. İstisnaları hep beraber ayıklamamız gerekiyor.”
“Havza bazlı üretim 2017’de devreye girecek”
Çiftçinin yüzünü güldürecek, planlı ekimi sağlayacak havza bazlı üretim sisteminin 1 Ocak 2017’de yürürlüğe girmesinin planlandığını dile getiren Çelik, bu yıl 11,6 milyar lira olarak belirlenen tarımsal desteklerle ilgili karmaşıklığı da azaltacaklarını kaydetti.
Çelik, çiftçinin piyasa şartlarından yararlanması amacıyla lisanslı depoculuğa geçileceğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Her akşam yemeğinde et istiyorsun, bunu önüne kim getirecek? Sen sağma, ben sağma, bu inekleri kim sağacak? Çobana çoban diyemiyoruz. Kız vermiyorlar diye ‘sürü yöneticisi’ diyorlar. ‘Çiftçilik, emeklinin işidir’ anlayışından çıkmamız gerekiyor. Gençlik, tarımsal faaliyetlere mutlak suretle dönmeli. Gençlere 30 bin lira hibe, 50 bin lira faizsiz kredi vereceğiz. Bununla ilgili düzenlemeleri yapıp valilere gönderdik. Gençlerimize yardımları nakdi değil ayni vereceğiz. Al 6 düve, krediyle de 9 tane al, git köyüne, bir yıl sonra 30 düven olsun. Köye, rehberliğimizde geri dönün.”
“Hayvancılıkta ithalatçı ülke olmaktan kurtulmalıyız”
Bakan Çelik, Türkiye’nin hayvancılıkta ithalatçı ülke olmaktan mutlaka kurtulması gerektiğini söyledi.
ESK’da 7 bin tonun üzerinde karkas etin 23,3 liradan alıcı beklediğini ancak kasapların bu fiyata yanaşmadığını anlatan Çelik, “İthal edip etin fiyatı 15 lira derdik, herkes de alkışlardı ama o zaman hayvancılık bitecekti. ESK’da 70 binin üzerinde kesim için sıra bekleyen hayvan var. Her şeyi konuşacağız, her şeye açık olacağız ama bir şeye kapıları sonuna kadar kapatacağız, ikiyüzlülüğe, çifte standarda geçit vermeyeceğiz.”
Hayvan varlığı envanterini gözden geçirmek amacıyla 81 ilde tekrar sayıma başlandığını belirten Çelik, hayvancılıkta ari bölgenin genişletilmesi amacıyla sadece işletme bazlı değil topyekûn hareket edilmesi gerektiğini ifade etti.
“Birliklere ödenmesi gereken para bakanlıkça verilecek”
Çelik, hayvan nakilleriyle ilgili 6-7 terminal kurulmasının planlandığını kaydederek üretici birliklerinin de “bitkisel üretim ve hayvansal üreticiler birliği” adı altında toplanmasının planlandığını bildirdi.
Birliklerin üreticilerden para almasının sıkıntıya yol açtığına işaret eden Çelik, birliklere ödenmesi gereken paranın, bakanlıkça verileceğini dile getirdi.
Çelik, birliklerin hizmet alanı olduğunu anımsatarak, “Mesleğe dönüştürürsen, hanlar hamamlar, para pul konuşulur. İşin içinde olacaksın ki derdini anlatırken ıstırabını çekerek anlatacaksın. Bize çileyi çeken insanlar lazım ki böylece ileriye sağlıklı şekilde yürüyelim.” dedi.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(10)