CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), hesaplama yöntemini değiştirerek, Türkiye ekonomisinin kronik sorunlarını ‘buharlaştırdığını’ kaydetti. Budak, “Tasarrufta, cari açıkta, yatırımlarda, büyümede sorun yoksa, işsizlik neden rekor kırıyor?” diye sordu.
Türkiye’nin ekonomide yapısal sorunlarının bulunduğunu ve bunların hesap oyunlarıyla giderilemeyeceğini savunan Budak, TÜİK’in, yeni hesaplamalarının dayanaklarını somut olarak ortaya koyması gerektiğini belirtti.
“Yatırım oranı yüzde 30’larda ise neden yeni paketler açıklanıyor?”
CHP’li Çetin Osman Budak, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin “tasarruf oranları” olarak gösterildiğini hatırlattı ve ekledi: “Hükümet bunun için zorunlu bireysel emekliliği getirdi ama TÜİK’e bakıyorsunuz, tasarruf oranı yüzde 24,8. Cari açık için yüzde 4 hedefi konuyordu, meğer yüzde 3,8’miş. Yatırım oranı yüzde 30’larda görülüyor. Yatırım oranı yüzde 30’larda ise neden Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantı üzerine toplantı yapıyor, yatırım için yeni yeni paketler açıklıyor? Yani bu rakamların hiçbir inandırıcılığı ve gerçekliği yok.”
“İktidar betona yatırım yapıyor”
“Yoksulluk neden artıyor? Asgari ücretliye neden sıfır zam öneriliyor? Memura, emekliye niye milli gelir artışından pay verilmiyor?” diye soran Budak, iktidarın, dünyada para bolluğu döneminin yaşandığı süreçte, yapısal reformları gerçekleştirmek yerine betona yatırım yaptığını ve fırsatları kaçırdığını iddia etti.
“Özel sektörün birikimleri risk altında”
Budak, bugün ekonominin, siyasi krizin etkisiyle yine bir darboğaza girdiğini ifade ederek, Ekonomideki çok başlılığın, iç ve dış siyasetteki belirsizliklerin, risklerin güven sorununu derinleştirdiğini kaydetti.
Budak, şunları kaydetti:
“Özel sektörün net döviz pozisyonu eksi 210 milyar dolar düzeyindeyken, ‘dolardan bize ne’ denirse, güven ortamı nasıl oluşacak? Özel sektörün birikimleri risk altında. Türkiye’nin her alanda sağladığı birikimler risk altında. Türkiye ekonomisinin darboğazdan çıkışının yolu, Türkiye’nin yeniden demokrasi, hukuk, içeride ve dışarıda barış yoluna girmesindedir. Hukuk güvenliğinin olmadığı yerde yatırım, gelişme ve refah olmaz. Türkiye, hesap oyunlarıyla, rakam oyunlarıyla değil ancak üretimle büyür.”
(1)