CHP Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Okan Gaytancıoğlu, Milli Tarım Projesi’ni, CHP olarak değerlendirdiklerini ve içinde çok da önemli şeylerin olmadığını gördüklerini kaydetti. Havza bazlı destekleme modeline ilişkin açıklama yapan Gaytancıoğlu, “170’in üzerinde havzanın koruma altına alınması güzel ve olması gereken bir şey. Bunu destekliyoruz” dedi.
CHP Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Milli Tarım Projesi’ni, CHP olarak değerlendirdiklerini ve içinde çok da önemli şeylerin olmadığını gördüklerini bildirdi.
Tarımda uzun vadeli politika vurgusu!
AK Parti’nin, ülke tarımını yönetemediğini ileri süren Gaytancıoğlu, tarım politikalarının değişmemesi, bilimsel ve tutarlı olması, hükümetlere göre değişmeyen, uzun vadeli yapısal programları içermesi gerektiğini belirtti.
Milli Tarım Projesi kapsamında, 12,8 milyar lira tarımsal destek verileceğini anımsatan Gaytancıoğlu, geçtiğimiz yıla oranla bu rakamda yüzde 10’luk bir artışın gözlendiğini bildirdi.
Gaytancıoğlu, “Türkiye’de yüzde 10 enflasyon var zaten. Demek ki enflasyon oranında arttırdığınıza göre herhangi bir yenilik gözükmüyor. Yani yine köyden kente göçler olacak, buğday, ayçiçeği, soya, pamuk, mısır, tütün, kırmızı et gibi hayvansal ve bitkisel ürünler ithal edilecek anlamına geliyor.” dedi.
“12,8 milyar liralık bütçe ile tarım yönetilemez”
Tarım Kanunu uyarınca gayrisafi milli hasılanın yüzde 1’inin çiftçinin desteklenmesine ayrılması gerektiğini ancak bunun uygulanmadığını ifade eden Gaytancıoğlu, tarımsal destekleme için ayrılan 12,8 milyar liralık bütçe ile tarımın yönetilmesinin ve yeni bir atılım yapılmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
Milli Tarım Projesi çerçevesinde, “Mazotun yarısı sizden, yarısı bizden” denildiğini hatırlatan Gaytancıoğlu, “Peki bunun kaynağı var mı bütçede? Yok. Demek ki 2017 yılında böyle bir şey olamayacak. Peki niye o zaman popülistçe açıklamada bulunuyorsunuz? 2018 bütçesine kalacağını buradan görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Çiftçinin ürününü sattığı fiyatla tüketicilerin ödedikleri bedel arasında ciddi farklar bulunduğunun altını çizen Gaytancıoğlu, bunu çözecek bir yapısal yaklaşımın ise milli tarım politikasında yer almadığını belirtti ve ekledi: “Yani çiftçinin 40 kuruşa dalından kestiği mandalinayı ben hala 2 liraya yiyorsam, aradaki farkı aracılar alıyorsa milli tarım nerede?”
Havza bazlı destekleme modeline destek
Hükümetin, Milli Tarım Projesi içerisinde, 170’in üzerinde havzayı koruma altına almasını olumlu bulduklarını vurgulayan Gaytancıoğlu, şöyle devam etti:
“Bu güzel ve olması gereken bir şey. Tarımın dışında başka bir üretim şeklinin yapılmamasına, tarım alanlarının korunmasına, özellikle inşaatlardan çevreye faydalı olmayan yatırımların gelmesinden dolayı korumaya yönelik bir eylem planı. Bunu destekliyoruz. Olması gereken bir çalışma ve daha ne kadar böyle havza varsa bunları da korumamız gerekmekte. Ama havza bazlı desteklemede AKP’nin bazı hatalarını gördük. Örneğin bir havzada bazı ürünler yetiştirilebilmesine rağmen devreye alınmıyor.”
“Ürüne değer katmayı düşünüyoruz”
İktidara geldikleri takdirde gayrisafi milli hasılanın ilk başta yüzde 1’ini tarımsal üretime aktaracaklarını ve zaman içerisinde bu bütçeyi de artırmayı hedeflediklerini aktaran Gaytancıoğlu, katma değeri yüksek ürünler üretmeyi planladıklarını bildirdi.
Gaytancıoğlu, şunları kaydetti:
“Fındığı fındık olarak satmak yerine işleyerek satmayı düşünüyoruz. Çayı çay olarak satmak yerine meyveli çay olarak satmayı düşünüyoruz. Yani değer katmayı düşünüyoruz. Her üründe böyle politikalarımız var. Biz 3 milyar dolar para kazanıyoruz fındıktan ama elin yabancısı 30 milyar dolarlık çikolata olarak bütün dünyaya satıyor.” Kaynak: Anadolu Ajansı
(6)