Uzakdoğu’nun en büyük pazarı Çin ile ticarette yaşanan sorunlar, TÜSİAD tarafından düzenlenen “Çin’i Anlamak & Çin İle İş Yapmak” Konferansı’nda masaya yatırıldı. Çin’in yılbaşından bu yana Türk vatandaşlarına vize konusunda zorluk çıkarmasını eleştiren TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, gıda ve tarım ürünlerinin Çin’e ihracattaki öneminin altını çizdi.
“Çin’i Anlamak & Çin ile İş Yapmak” isimli konferansın dördüncüsü, Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) ve Koç Üniversitesi – TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) işbirliği ile 16 Aralık’ta İstanbul InterContinental Otel’de düzenlendi. Etkinlik, ICBC Türkiye ve Çimtaş Grup ana sponsorluğu ve Dünya Gazetesi ve Fortune Dergisi medya sponsorluğunda gerçekleşti.
“2025’e doğru Çin”
Bu yılki ana teması “2025’e Doğru Çin” olarak belirlenen konferansta, Çin’in orta ve uzun vadeli ekonomi politikaları ışığında Çin ekonomisini, iş yapma ortamını, Türkiye için barındırdığı fırsatları ve zorlukları irdelemeye odaklanıldı. Konferansta bu doğrultuda, Çin hükümetinin Mart ayında açıkladığı “13. Beş Yıllık Kalkınma Planı”, 2015’te açıklanan ve Asya, Avrupa, Ortadoğu’daki pek çok ülkeyi içine alan “Bir Kuşak & Bir Yol” projesi ile Çin’in Sanayi 4.0 strateji belgesi niteliğindeki “Made in China 2025” planı ele alınırken, Türk/dünya ekonomisi üzerindeki etkileri farklı yönleriyle tartışıldı.
Türk ve Çin iş dünyasının önde gelen temsilcileri, ekonomistler, akademisyenler, kamunun konudan sorumlu yetkililerinin konuşmacı olarak katıldıkları konferansın açılış konuşmaları TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes, TÜSİAD Çin Network Başkanı Korhan Kurdoğlu ve Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Yu Hongyang tarafından yapıldı.
Vize konusundaki zorlukları eleştirdi
Açılış konuşmasında yılbaşından bu yana Türk vatandaşlarına Çin’e girişte uygulanan uzun vize prosedürlerini eleştiren TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, Türkiye ve Çin arasındaki işbirliğinin daha üst seviyeye ulaşması, ikili ticaret ve yatırım ilişkilerinin ivme kazanması açısından Vize Kolaylaştırma Anlaşması’nda sürecin hızlanmasını çok önemsediklerini söyledi.
Ancak Şubat ayından bu yana Çin tarafından Türk vatandaşlarına uygulanan vize prosedürlerinde yapılan değişiklikle ek taleplerin getirildiğini, vize almanın daha zor ve uzun bir hal aldığını hatırlatan Başaran-Symes, Çin’in Ankara Büyükelçisi Yu Hongyang’dan destek istedi.
Çin, Türkiye’nin ikinci büyük ticaret ortağı
Çin’in geçen yıl 27,3 milyar dolar; 2016 yılının 10 ayında ise 23,4 milyar dolarlık ticaret hacmiyle Türkiye’nin en önemli ikinci ticaret ortağı olduğuna dikkat çeken TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, buna karşın Türkiye aleyhine gelişen dış ticaret açığının Çin ile olan ilişkilerde mutlaka düzeltilmesi gereken bir alan olduğunu kaydetti. Bunun iyileştirilmesi amacıyla öncelikle Çin’e ihraç edilen ürünlerin çeşitlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Başaran-Symes, Çinli firmaların Türkiye’de enerji, altyapı, turizm, finans ve bilişim teknolojileri gibi sektörlerde yatırım yapmalarının, dengesizliği her iki taraf açısından yarar getirecek şekilde düzeltebileceğini bildirdi.
Türkiye ve Çin arasındaki ticaret hacmini artırmak amacıyla 2012’de imzalanan swap (para takası) anlaşması kapsamında, ilk para takasının 30 Kasım’da gerçekleştirildiğini hatırlatan Başaran-Symes, “ICBC Türkiye tarafından yapılan 450 milyon liralık bir kullanımla hayata geçirilen bu anlaşmanın, ülkelerimiz arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesi açısından önemli bir adım olduğunu düşünüyor, bu tür kullanımların artmasını temenni ediyoruz” dedi.
Gıda ve tarım ürünleri ihracatındaki potansiyel
TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, Türkiye’nin Çin’e ihracatında en fazla gıda ve tarım ürünlerinin potansiyel teşkil ettiğini belirtirken, Türkiye’nin Çin ile tarım ürünleri ticaretini artırması ve karşılıklı yapılacak yatırımlarla Türkiye’nin Çin’e yönelik ticaret açığını azaltmasına büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Çin talebinin emtia piyasalarında etkisi
Konferansın açılışında konuşan TÜSİAD Çin Netvvork Başkanı Korhan Kurdoğlu da, Çin’in yatırım ağırlıklı büyüme stratejisi ile son 20 yılda emtia piyasalarındaki talep artışında çok önemli bir etkiye sahip olduğuna vurgu yaptı. 2000 yılından bu yana petrol piyasalarındaki talep artışının yüzde 40’nın, çelik piyasalarındaki talep artışının yüzde 80’inin, bakırda ise tüm talep artışının Çin’den kaynaklandığının altını çizen Kurdoğlu, halen Çin’de 5 kente uçuş yapan THY’nin uçuş noktasını arttırmasının beklendiğini bildirdi. Kurdoğlu, vize konusundaki sıkıntıların da yakın dönemde aşılacağına olan inancını dile getirdi.
“Üçüncü pazarlar oluşturulmalı”
Çin’in Ankara Büyükelçisi Yu Hongyang ise Çin’in 2018’i “Çin’de Türk Turizm Yılı” ilan ettiğini hatırlatarak, bunun iki ülke arasındaki dostluğu artıracağını söyledi. İki ülke arasındaki ilişkilerin olgunlaşma ve istikrar dönemine girdiğini vurgulayan Yu, yeni gelişim fırsatlarının olduğuna dikkat çekti. Çin ile Türkiye arasında Ocak-Eylül 2016 döneminde 14,8 milyar dolarlık ticaret yapıldığına ve Çin’in Türkiye’nin 2 numaralı küresel ticaret partneri olduğuna değinen Yu, iki ülkenin yeni işbirliği olanakları araştırması ve kendilerine üçüncü Pazar oluşturmaları gerektiğini kaydetti.
(7)