Türkiye dondurma sektörü firmaları, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte, yeni ihracat pazarları için çalışma başlattı. Bu kapsamda ilk toplantı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş başkanlığında yapıldı.
Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği’ne (ASÜD) üye Türkiye Dondurma Sektörünün önde gelen firmalarının temsilcileri, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş ve Bakanlık yetkilileri ile 6 Ekim’de Ankara’da bir araya geldi.
Toplantıya, TGDF Genel Sekreteri İlknur Menlik, ASÜD Genel Sekreteri Burhan Sakkaoğlu ve sektörden Algida (Unilever), Golf, Panda, L’era Fresca, Alpedo firmalarının temsilcileri katıldı.
Toplantıda, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Dış Pazar Stratejileri Çalışma Grubu’nun hazırladığı Dondurma Dış Pazar Çalışması üzerinden, dondurma ihracatındaki potansiyel masaya yatırılarak, yapılması gerekenler tartışıldı.
Sektör temsilcileri, dondurmanın, günümüzde tüm dünyada yılın her mevsimi tüketilen, sağlıklı bir süt ürünü olduğuna dikkat çekerek, bunun ihracat için büyük bir avantaj olduğunu dile getirdiler.
Türkiye ve dünyada dondurma üretimi
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) belirlemelerine göre, Türkiye’de halen biri yabancı sermayeli olmak üzere 514 adet dondurma imalatı yapan tesiste, 4 bini aşkın kişi istihdam ediliyor.
Yıllar itibariyle sürekli artış gösteren dondurma üretimi, 2015 yılında 340 bin tona ulaştı. Dondurma üretiminin oluşturduğu katma değer 704 milyon TL olarak hesaplanırken, sektördeki en büyük 4 işletme, toplam sektör cirosunun %95,2’sini oluşturuyor.
Avrupa Birliği’nde (AB) 15 bini aşkın kişinin çalıştığı 100’ün üzerindeki işletmenin üretim miktarı 2.2 milyar litre iken, AB dondurma pazarının büyüklüğü 9 milyar avroya ulaşmış durumda. ABD’de ise dondurma üretiminin 2014 yılında 3.4 milyar litreyi geçtiği belirtiliyor.
Tüketimin önündeki en büyük engel; mevsimsellik algısı
Sektör firmalarının dondurmanın sadece yazın tüketilebileceği algısını kırmaya yönelik çalışmaları sonucu, yıllar itibariyle dondurma tüketimi giderek artsa da, Türkiye’de dondurma tüketimi dünya ile kıyaslandığında hala oldukça düşük seviyelerde kalıyor.
Ülkemizde 2000 yılında 1 litre olan kişi başına ortalama tüketim miktarı, 2005 yılında 1,5 litreye, 2010 yılında 2,5 litreye ve nihayet 2015 yılı itibariyle 4,2 litreye çıktı.
Her yıl düzenli olarak artış gösteren dondurma tüketiminin %70’i anında tüketim, %21’i evde tüketim, %9’u da catering dondurma tüketimi olarak gerçekleşiyor. Dondurmayı ağırlıklı olarak (%80) 6-25 yaş grubu tüketirken, bölgeler bazında tüketimde %44 ile Marmara Bölgesi öne çıkıyor. Bu bölgeyi, %23 oranıyla Ege Bölgesi izliyor.
Türkiye’de dondurma tüketiminin artışının önündeki en büyük engel, mevsimsellik algısı. Ancak neredeyse yılın 10 ayında kışı yaşayan kuzey ülkelerinden Danimarka’da kişi başına tüketim 8 litre, Finlandiya’da 13 litre, İsveç’te 16 litre, Norveç’te 11,5 litre.
Dünyada dondurma tüketiminde ilk sıraları Amerika ve Asya ülkeleri alıyor. ABD’de kişi başı yıllık tüketimin yaklaşık 10 kg, AB’de ise 6,8 litre civarında olduğu hesaplanıyor.
Türkiye’nin dondurma dış ticareti
Türkiye, 2015 yılında 9 milyon 47 bin dolar tutarında 1.878 ton dondurma ithalatı yaptı. Buna karşılık dondurma ihracatımız değer olarak 36 milyon 388 bin dolar, miktar olarak ise 16 bin 665 ton oldu. İhracatımızda Ortadoğu, Kafkasya ve Türk Cumhuriyetleri ile Kuzey Afrika ülkeleri öne çıkıyor.
Türkiye’de üretilen dondurmanın sadece %5’lik kısmının ihraç ediliyor olması, sektör ihracatında var olan potansiyeli de ortaya koyuyor.
Dünya genelinde 16,6 milyar litrelik hacimle 200 milyar TL’lik bir büyüklüğe sahip dondurma pazarında Türkiye, ciroya göre 14’üncü, litreye göre ise 18’inci sırayı alıyor.
Dünyanın en önemli dondurma ithalatçılarının AB ülkeleri olması, Türkiye dondurma sektörünün dış pazar arayışında AB ülkelerinin önemini ortaya koyuyor. AB, halen Türkiye’den süt ve süt ürünleri, bu arada dondurma ithalatında, ancak onaylı süt işletmelerinden alınan süt ile üretilen ürünlerin ithalatına izin veriyor. Bu nedenle, süt üretiminde kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalarla, AB standartlarında üretim yapan, onaylı süt işletmelerinin sayısının artırılması gerekiyor.
Bunların yanı sıra dondurma ihracatında büyük potansiyele sahip Ortadoğu, Uzakdoğu ve Kuzey Afrika’ya yönelik pazar faaliyetlerinin geliştirilmesi, butik dondurma ve yöresel dondurma çeşitlerinin de yurt dışında tanıtımına önem verilmesi gerektiği belirtiliyor.
(80)