Bir önceki raporunda Türk ekonomisi için 2017’de yüzde 3 büyüme öngörüsüne yer veren Dünya Bankası, tahminini yüzde 2,7 olarak revize etti. Banka, 2016 için büyüme tahminini de yüzde 2,5’dan yüzde 2,1’e çekti.
Dünya Bankası, Türk ekonomisine ilişkin Şubat ayı notunda, hem 2016’daki büyüme tahminini hem de 2017 için öngörüsünü aşağı yönlü revize etti.
Tahminler aşağı yönlü
Daha önce Türk ekonomisinin 2016’da yüzde 2,5 büyüdüğü tahmininde bulunan Dünya Bankası, bu oranı yüzde 2,1’e indirdi. Notta, “Dördüncü çeyrekte gerçekleşen toparlanma daha önce öngörülenden daha zayıf olduğu için, 2016 yılına ilişkin büyüme tahminimizi yüzde 2,1 olarak revize ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.
2017 için büyüme öngörüsünü ise bir önceki raporundaki yüzde 3’ten yüzde 2,7’ye çeken Dünya Bankası’nın yıla dönük değerlendirmeleri şöyle:
“İyileşen net ihracat sayesinde 2017 yılında büyümenin toparlanarak yüzde 2,7 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. 2017 yılında büyümenin sürükleyici etkenlerinin büyük ölçüde kamu harcamaları ve net ihracat, daha küçük ölçüde ise özel tüketim ve yatırımlar olmasını bekliyoruz. AB’de güçlenen büyümenin, ihracatın artmasına yardımcı olurken, hareketsiz özel talep ithalat artışını sınırlamasını bekliyoruz. Güvenlik endişeleri Rusya ile iyileşen ilişkilere rağmen hem Avrupa hem de Rusya’dan turist ziyaretlerini sınırlamaya devam edebilir.
“Hane halklarının satın alma gücünde erozyon”
TL’deki değer kaybı tüketici fiyatlarına daha fazla yansıyabilir ve hane halklarının satın alma güçlerini erozyona uğratabilir. Öte yandan, büyük döviz açık pozisyonları sebebiyle şirketlerin bilançoları kötüleşebilir, dolayısıyla özel yatırımlar zayıflayabilir. Kurdaki değer kaybının büyüklüğü ve hızı, para politikasında düzeltmeyi kaçınılmaz kılıyor, dolayısıyla 2017 yılında önemli ölçüde bir faiz artışı kuvvetle muhtemel. Bu durum yakın gelecekte iç talebi kısıtlayabilir, ancak orta vadede olumlu etkilere yol açabilir. Ayrıca, düşen bankacılık sektörü borç yenileme oranları kredi artışını sınırlayabilir.”
Büyümeye kamu harcamaları katkısı
Türkiye ekonomisinin geçici siyasi çalkantı ve azalan turizm gelirleri sebebiyle geçen yıl üçüncü çeyrekte daralma yaşadığı belirtilen notta, düşen turizm gelirleri, başarısız darbe girişimi ve sonrasında azalan tüketici ve reel sektör güveni sebebiyle mevsim etkisinden arındırılmış Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,7 azalışla, Mart 2009’dan bu yana en büyük düşüşünü kaydettiği bildirildi.
Yatırımların da çeyrek bazında yüzde 1,7 azaldığı ifade edilen notta, kamu harcamalarının çeyrek bazda yüzde 6,1 artarak büyümeye pozitif katkıda bulunan tek kalem olduğu ifade edildi.
Harcama tarafındaki daralmaların yansımalarının üretim tarafında da düşüş olarak kendini gösterdiği kaydedilen notta, imalat sektörünün üst üste üç çeyrek daraldığı ve üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre küçülmenin yüzde 4,8 olarak gerçekleştiği belirtildi.
Dünya Bankası, üçüncü çeyrekte tarım, hizmetler ve inşaat sektörlerinde üretimde düşüş kaydedilmekle birlikte (sırasıyla yüzde 0,9, yüzde 1,7 ve yüzde 4,6) imalat sektöründeki resesyonun reel sektördeki zorlukları gösterdiğinin altını çizdi.
(9)