Gıda güvenliği uzmanlarının oluşturduğu bir araştırma ekibi tamamladıkları çalışma ile gıda alerjisi olan kişilerin korunması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini ortaya çıkardı.
İrlanda’da bulunan Queen’s Üniversitesi Profesörü Chris Elliott liderliğindeki ekibin hazırladığı araştırma raporu gıda alerjenlerinin tespiti ve ölçümü için mevcut faaliyetlerdeki açıkları kapatmak için stratejiler öne sürmekte.
Gıda alerjisi gelişmiş ülkelerde gittikçe büyüyen bir problem halini almakta olup, çocukların %10’unu, yetişkinlerin ise %2-3’ünü etkilemektedir. Alerjik reaksiyonlar ise basit burun akıntısı, kaşıntı ve karın ağrısından ölüme yol açabilecek ciddi anafilaksi şoklarına birçok sıkıntıya neden olmaktadır.
Elliott liderliğindeki ekip gıda alerjenlerinin tespiti ve ölçümü için yeni arayışlar içerisinde çalışmalarını yürütmüşlerdir.
Gıda alerjenlerini içeren sahtekârlıklar
Gıda tedarik zincirinin gıda alerjenlerini içeren sahtekârlıklara karşı çok zayıf olduğunu ve tüketicilerin sağlığı ile gıda endüstrisinin itibarının tehlikede olduğunu belirten Elliott, bununla birlikte üretim ve taşıma sırasında yaşanan bulaşıların da tehlike oluşturduğunu ifade etti.
Hazırladıkları raporun tedarik zincirindeki eksiklikleri ön plana çıkartarak bu boşlukları doldurmak için gerekli stratejileri geliştirmeyi amaçladığını belirten Elliott, Avrupa Komisyonu’nu üç temel noktada harekete geçmeye çağırdı.
İlk sırada gıdalardaki alerjen tiplerini ve miktarlarını modelleyen biyoinformatik çalışmaların ön plana çıkartılması yer alırken, bunun ardından referans metotları geliştirerek endüstri için tespit ve ölçüm standartlarının oluşturulması bulunuyor. Son sırada ise ölçümlerin karşılaştırılacağı referans materyallerin geliştirilmesi var.
Sektörün güvenli hale getirilmesi için büyük bir uluslararası işbirliğine ve çabaya ihtiyaç olduğunu belirten Elliott, gıda alerjenlerinin yarattığı riskleri tanımazsak eğer gelecekte birçok tüketicinin bunun mağduru olacağına dikkat çekti.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(1)