Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) 3. Olağan Mali Genel Kurulu, sektörden yoğun katılımla yapıldı. Gıdanın hiçbir vatandaşımız için lüks olmadığının altını çizen TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, “Her vatandaşımızın her türlü gıdayı satın alabilmesinin yolu, sektörümüzün yapısal sorunlarının ortadan kaldırılmasından geçiyor” dedi.
Türk gıda ve içecek sanayi firmalarını çatısı altında toplayan 26 sektörel üye derneği ile sektörün en yetkin temsilcisi konumundaki Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu’nun (TGDF) 3. Olağan Mali Genel Kurulu ve Başkanlar Konseyi Toplantısı, 22 Kasım Salı günü Mercure Otel İstanbul’da yapıldı.
Gıda sektörü temsilcilerinin büyük ilgi gösterdiği genel kurulda yapılan konuşmalarda, gıda sektöründeki gelişmelerin altı çizildi, sektörün önündeki sorunların çözümü için öneriler dile getirildi.
“Küresel pazarlarda rekabet artıyor”
Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Şemsi Kopuz, 2016 yılındaki gelişmelere ilişkin tespitlerini katılımcılarla paylaştı.
Küreselleşme ile birlikte dünyanın birbirine daha bağımlı hale geldiğini, dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan bir gelişmenin dünya genelinde etki gösterdiğini vurgulayan Kopuz, buna örnek olarak İngiltere’deki referandumdan çıkan Brexit kararını ve Donald Trump’ın zaferiyle sonuçlanan ABD Başkanlık seçimlerini gösterdi.
Gerek küresel pazarlarda artan rekabet ve daralma gerekse de iç piyasada yaşanan zorlukların sektörü her geçen gün daha da zorladığını belirten Kopuz, sektör ihracatının geçen yıl 1 milyar dolar düşüşle 12 milyar dolarda kaldığına dikkat çekti.
“Gıda, hiçbir vatandaşımız için lüks değildir”
“Bu tablonun tek sevindirici tarafı halen dış ticaret fazlası veren bir sektör oluşumuz” diyen TGDF Başkanı Kopuz, TGDF olarak başta Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olmak üzere, kurumsal paydaşları nezdinden yürüttükleri çalışmalarla, sektörün sorunlarına çözüm aradıklarını kaydetti. Kopuz, sektör paydaşlarına şöyle seslendi:
“Biz tüm paydaşlarımıza sürekli aynı şeyi söylüyoruz; ‘Tarım-Sanayi entegrasyonuna yapısal yaklaşalım. Sektörün üzerindeki mali yükleri hafifletelim.
Bunun nedeni gayet basit… Biz halkımızın en ekonomik ve en kaliteli şekilde beslenmesinden sorumlu bir sektörüz. Bizim bakış açımıza göre gıda, hiçbir vatandaşımız için lüks değildir. Her vatandaşımız her türlü gıdayı satın alabilmelidir. Bunun yolu da sektörümüzün yapısal sorunlarının ortadan kaldırılmasından geçiyor.
Giderek birbirine daha bağımlı hale gelen dünyada sorunlar da birbirine entegre hale gelmiştir. Hele hele içinde bulunduğumuz coğrafyada yaşanan siyasi ve ekonomik sorunlar, bizler açısından daha da büyük bir önem taşımaya başlamıştır.
Bugün ülke olarak içinde bulunduğumuz zorlukları aşmamızın yegane yolu, birbirimize her zamankinden daha fazla kenetlenmemizden geçmektedir. Hepimizin el ele verip çalışmaya devam etmekten başka bir seçeneğimiz yok. Başta Yönetim Kurulu üyelerimiz olmak üzere bizler, geride bıraktığımız dönemde bu anlayışla hareket ettik ve çalışmalarımızı yine bu anlayışla sürdürdük.”
TGDF Komisyon çalışmaları
TGDF Yönetim Kurulu üyelerinin başkanlığında çalışmalar yürüten komisyon üyeleri ile sektörel çalışmalara yön vermek üzere kurulan “Genel Sekreterler İcra Komisyonu” üyelerine de teşekkür eden TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, konuşmasını, “26 üye derneği ve 2000 civarında işletmesiyle TGDF, bugün Gıda ve İçecek Sektörü’nün en büyük sivil toplum kuruluşudur. TGDF’nin büyüklüğü kuşkusuz hepimiz için büyük bir gurur kaynağı. Ancak unutmayalım ki bu büyüklük hepimizin sorumluluğunu daha da arttırıyor. Dolayısıyla her zamankinden daha fazla çalışmak zorunda olduğumuzun altını kalın kalın çiziyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum” sözleriyle noktaladı.
TGDF Genel Sekreteri İlknur Menlik’in federasyon çalışmalarına ilişkin bilgileri delegelerle paylaştığı Mali Genel Kurulun ardından TGDF Başkanlar Konseyi Toplantısı gerçekleştirildi.
Sanayi İrtibat Komisyonu üyesi firmalara teşekkür
TGDF Başkanlar Konseyi Toplantısı’nda katılımcılara hitap eden Sanayi İrtibat Komisyonu Başkanı Rint Akyüz ise TGDF’nin misyonunun Türk gıda ve içecek firmalarının sürdürülebilir büyümeye devam ederken, toplumun ihtiyaçlarını ve tüketici gereksinimlerini karşılayabileceği bir ortamın oluşmasını teşvik etmek ve sağlamak olduğuna vurgu yaptı. TGDF adına bu misyon doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Sanayi İrtibat Komisyonu üyesi şirketlerin federasyonun faaliyetlerini maddi olarak da desteklediklerinin altını çizen Akyüz, “Ben huzurunuzda Sanayi İrtibat Komisyonu üyesi şirketlerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Gıda güvenliği, birincil önceliğimiz”
TGDF Gıda Kodeksi ve Yasal Düzenlemeler Komisyonu Başkanı Cumhur Karcı da, gıda güvenliğinin, gıda ve içecek endüstrisinin birincil önceliği olduğunu söyledi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İhtisas Alt Komisyonlarında ve Ulusal Gıda Kodeks Komisyonu’nda temsil edilen TGDF’nin, gıda mevzuatının hazırlanması, yeniden gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi çalışmalarına etkin katılım sağlayarak katkı verdiğini belirten Karcı, “Ulusal Gıda Kodeks Komisyonu’nda temsilcisi bulunan tek sivil toplum örgütü TGDF’dir. Bu durum hepimizi daha sorumlu davranmaya zorlamaktadır. Çalışmalarımıza verdiğiniz destek ve katkılardan ötürü hepinize teşekkür ediyorum” dedi.
“Dünyanın takip edeceği bir fuarımız olmalı”
TGDF Fuar ve Kongre Komisyonu Başkanı İsmet Aral ise konuşmasında, TGDF’nin kurumsal olarak desteklediği ve işbirliği yaptığı tek fuarın Worldfood Istanbul Fuarı olduğunu hatırlatarak, dünyada büyük ilgi gören sektör fuarlarına dikkat çekti.
Aral, “Hepimiz ciddi maliyetlere katlanarak ANUGA’yı, SİAL’i takip etmeye çalışıyoruz. Açıkçası ben ülkem ve sektörüm adına neden bizim de tüm dünyanın takip ettiği, ‘katılmazsam olmaz’ diyeceği bir fuarımız olmadığı sorusuna cevap veremiyorum. Veremiyorum çünkü sektör olarak topyekun biz bu fuara sahip çıkmıyoruz. Özellikle büyük şirketlerimizin fuara katılım konusunda öncü olması lazım ki KOBİ’lerimizi de ayağa kaldıralım. 40 bin işletmesi olan bir sektörün 4 bin firmasının katılım sağladığı bir fuar, eminim tüm dünyanın ilgisini çekecektir” ifadelerini kullandı.
“Ticaret, çevreden bağımsız düşünülemez”
TGDF Çevre ve Tarım ile Ticaret ve Rekabet Komisyonu Başkanı Ayhan Sürmeli ise tarımı çevreden, ticareti rekabetten ayrı düşünmenin söz konusu olamayacağını kaydetti. Günümüzde ticareti artık çevreden bağımsız düşünmenin de imkanı olmadığını belirten Sürmeli, “Zira artan nüfus, azalan kaynaklar tüm sektörlerin ticari varlıklarını sürdürebilmeleri için çevre bacağını irdelemesini zorunlu hale getirmiştir. Hele hele bizim sektörümüzün varlığı diğer sektörlerden çok daha ciddi ve organik bir biçimde Çevre ve Tarım konusuna bağımlıdır. Geldiğimiz noktada çevresel sürdürülebilirlik ve kaynak yönetimi konusunda doğru adımları atmak ve buna göre çözümler üreterek yolumuza devam etmek mecburiyetindeyiz” diye konuştu. Sürmeli, gerek çevre gerekse de adil rekabet konusundaki sorunların derneklerin ya da işletmelerin tek başına altından kalkabileceği kadar basit konular olmadığının altını çizdi, beraber çalışarak çözüm üretmenin zaruret haline geldiğini söyledi.
(4)