2016’nın dünya için tarihi dönüm noktalarının yaşandığı, zorlukların ve değişimlerin yılı olduğunu belirten Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, yeni yıl için “2017’de her zorluğun üstesinden ‘Biz’ olarak gelelim” mesajı verdi.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Topluluğu çalışanlarına yönelik olarak bir yeni yıl mesajı yayımladı. Sabancı, mesajında 2016 yılını değerlendirirken, 2017 yılına ilişkin beklentilerini dile getirdi.
İlk olarak 2016’nın değerlendirmesi yapan Güler Sabancı, şunları kaydetti:
“Bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2016 yılı tüm dünya için tarihi dönüm noktalarının yaşandığı, zorlukların ve değişimlerin yılı oldu.
2016 yılı Amerika’daki seçimler, Brexit, mülteci krizi, Suriye’de yaşanan çatışmalar, terör olayları ve bölgemizde yaşanan diğer gelişmelerle dünyada önemli değişimlerin yaşandığı; belirsizliklerin artarak devam ettiği bir yıl oldu.
2016, ekonomik görünüm açısından düşük emtia fiyatları, düşük faiz oranları, düşük ticaret hacmi ile düşük büyüme oranının göze çarptığı bir tablo sergiledi. IMF düşük büyümenin en az üç yıl daha devam etmesini öngörüyor.
Ekonomide ‘yeni normal’ bu şekilde tariflenirken, Türkiye’nin sınırlarının ötesindeki değişimleri ve zorlukları tam olarak anlamak ve okumak için daha erken. Ancak, bazı gelişmeler şimdiden hayatımızı etkilemeye başladı.
Modern bilişim teknolojilerinin imkan sağladığı hızlı çözümler, insanların her alandaki hız beklentilerini yeniden tanımlıyor. İnsanların hız ve konfor talepleri her geçen gün artıyor. Bir taraftan sürücüsüz araçlar hayatımıza girerken, diğer taraftan da hala dünyanın pek çok ülkesinde gelir dağılımındaki bozukluklar ve işsizlik gibi sorunlar, insanları derinden etkiliyor.
“15 Temmuz’da bir milat yaşandı”
Her ne kadar Türkiye ekonomisi 3. çeyrekte daralmış olsa da, genel küresel ekonomideki durgun seyrin dışında kalan olumlu bir gelişme gösterdi.
2016 yılının ülkemiz açısından en önemli gelişmesi ise hiç şüphesiz 15 Temmuz’da yaşadığımız darbe girişimiydi. Ülke olarak, tarihimizde görülmemiş bu iç tehdit, bizi uçurumun kenarına sürükledi. Geleceğimizi hedef alan başarısız darbe girişimi karşısında milletimiz, demokrasiyi yürekten sahiplendi ve bu sayede Türkiye’de bir milat yaşandı.
Bu süreçte, demokrasinin olmazsa olmazları olan hukukun üstünlüğü, insan hakları, farklılıklarımızla birlikte yaşama kültürünün sağlamlaştırılması gibi konularda güçlü adımlar atılmasının önemini bir kez daha hatırladık. Önümüzdeki dönemde de bu konularda iyileştirme yönünde atılacak bütün adımların destekçisi olacağız.
Son dönemde ülke gündeminin en üst sırasında yer alan terörle, büyük bir kararlılıkla mücadele etmemiz gerekiyor. Fakat bu mücadelenin yanı sıra, toplumsal barışı yeniden tesis etmek için her fırsatı kullanmamız gerektiğini de unutmamamız gerekiyor. 2016’daki terör olaylarında çok sayıda vatandaşımızı kaybettik ve çok sayıda polisimiz, askerimiz şehit oldu. Bu acılar hepimizi derinden sarstı. Temennimiz, bu acıların hepsini 2016’nın bitişiyle geride bırakmaktır.
90 yılı aşkın bir süredir Türkiye’nin Sabancı’sı olmanın verdiği sorumlulukla, ülkemiz için hep daha ilerisini hedefleyerek çalışıyoruz. Çünkü ülkemizin ve insanlarımızın her zaman her şeyin en iyisine layık olduğuna inanıyoruz.”
Ülke kalkınmasına katkı
Sabancı Topluluğu’nun tüm zorluklarına rağmen çalışanlarının özverili çalışmaları sayesinde başarılı bir yılı geride bıraktığını vurgulayan Güler Sabancı, topluluk şirketlerinin gerçekleştirdiği ve yer aldığı büyük projeleri sıraladı.
“Zorlukların üstesinden ‘Biz’ olarak gelelim”
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, yeni yıl mesajında 2017 için de şu dileklerde bulundu:
“2017 için temennimiz; terörün son bulduğu, hukukun üstünlüğünün, demokrasinin ve evrensel değerlerin hakim olduğu, eğitim başta olmak üzere, her alanda ihtiyaç duyulan reformların hız kazandığı, çağdaş medeniyet normlarına daha çok yaklaştığımız ve her zorluğun üstünden ‘biz’ olarak geldiğimiz bir yıl olmasıdır.
Sabancı Topluluğu olarak, biz bu dileklerin gerçek olması için her zaman olduğu gibi, yapıcı olmaya, kalıcı değer üretmek için çalışmaya devam edeceğiz.”
(1)