İstanbul Sanayi Odası (İSO), üyeleri arasında bulunan ve 74 ülkede faaliyet gösteren 600’ü aşkın uluslararası sermayeli firmayı Başbakan Binali Yıldırım ve ekonomi yönetimi ile buluşturdu. Başbakan Yıldırım, “Ekonomimiz de demokrasimiz de sapasağlam ayaktadır” derken, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de, 17-20 bin ihracatçıya yeşil pasaportu verileceğini açıkladı.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen “Türkiye’ye Güvenenler, Türkiye’de Üretenler” konulu toplantıya, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü katılırken, Başbakan Binali Yıldırım, programının yoğunluğu nedeniyle video konferansla tüm Türkiye’de yayınlanan konuşmasında, iş dünyasına “Demokrasimiz de ekonomimiz de sapasağlam ayaktadır” mesajı verdi.
“Sanayi sektörü Türkiye’nin lokomotifidir”
Toplantıyı düzenlediği için İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan’a teşekkür eden Yıldırım, şunları söyledi:
“Sanayi sektörü Türkiye’nin lokomotifidir. Sizler istihdam oluşturuyorsunuz. Ülkemizin değerine değer katıyorsunuz. Size yapılan her türlü destek fazlasıyla yerini buluyor. Sanayi meşakkatli bir iş. İmalat imkanının gittikçe zorlaştığı şartlarda böyle bir işe talip olmak bir sevda işidir. Bir işin ürününü gördüğünüz zaman çektiğiniz bütün sıkıntıları unutursunuz.
“Sanayi 4.0’a geçiş sürecini ıskalamamamız lazım”
Türkiye’nin mukayeseli üstünlüğünü sağlayacak sektör sanayi sektörüdür. 2023 hedeflerini taşıyacak bir sektör olarak sanayi sektörünü görüyorum. Sanayi sektöründe sanayi 4.0’a geçiş sürecini de ıskalamamamız lazım. 2023 hedefleri yakalamak istiyorsak sanayi devrimini bilişim ve teknoloji ile birlikte düşünmek gerekiyor.
Sürekli bu darbe ile yaşamamız asla doğru değildir. Bizim önümüzde çok iddialı hedeflerimiz var. 2023’e çok az bir zaman kaldı. Artık kaybedecek bir günümüz yoktur. Ekonomik kazanımların korunması demokratik kazanımların korunmasına bağlıdır. Dolayısıyla Türkiye’nin demokrasisine saldıranlar aynı zamanda Türkiye’nin ekmeğine aşına saldırmıştır. Darbeciler Türkiye’nin ekonomimizi sarsmamıştır. Bugün demokrasimiz de ekonomimiz de sapasağlam ayaktadır. Türkiye’nin yatırım ortamını geliştirmek için adımlarımızı atıyoruz.
Hükümet olarak gerçek ekonominin hep yanında olacağız. Ekonomimizin gelişmesi için yeni istihdam alanlarının oluşması için gereken her çalışmayı yapacağız. Ayrıca geçmişteki borçlarınız için yeniden kolaylık getirilerek taksitlendirilmesine varıncaya kadar birçok kolaylığı hayata geçirdik ve geçirmeye devam edeceğiz.
Türkiye’nin gerçekleri ile dışardaki algısı farklı!
Aranızda yıllardır Türkiye’de yatırım yapan küresel yatırımcılar var. Türkiye’nin gerçekleri ile Türkiye’nin dışarıdaki algısı ne yazık ki olduğundan farklıdır. Bu FETÖ’nün bir marifetidir. Sanki Türkiye’de istikrarsızlık var. Türkiye gibi bir hukuk devletinin maalesef göz ardı edilmesi Türkiye’ye yapılan bir haksızlıktır. Sizlere gerçek Türkiye’yi anlatmak için görev düşmektedir.”
“Ülkemize duyulan güvenin göstergesi”
Toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da, paralel yapı olarak bilinen FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren İSO olarak tereddütsüz bir şekilde demokrasinin, milli iradenin ve seçilmiş Hükümetin yanında olduklarını hatırlattı.
İş dünyasının lider kuruluşlarından biri olarak, darbe girişimini ilk andan itibaren güçlü bir şekilde kınadıklarını vurgulayan Bahçıvan, bu çabaların bir devamı olarak uzun yıllardır Türkiye ekonomisinin kalkınmasına katkı sağlayan uluslararası sermayeli, köklü ve alanında isim yapan İSO Üyesi firmaları Başbakan Binali Yıldırım ve bakanlar ile bir araya getirdiklerini söyledi. Bahçıvan, “Yıllardır Türkiye’ye güvenen ve Türkiye’de üretim yapan yatırımcıların bu toplantıda bulunması, ülkemizin geleceğine duyulan güvenin en güzel örneğini ortaya koyuyor. Bugün burada birlikte yaşadığımız, aslında Türkiye’ye güvenenlerin, Türkiye’de Üretenlerin hikayesidir. Bu, üretim çarkını dostça, kardeşçe, elbirliğiyle çeviren hepimizin hikayesidir. İSO bünyesindeki yerli ve yabancı sermayeli 18 bin üyemiz, bilgilerini, tecrübelerini ve vizyonlarını bir sinerji yaratacak şekilde bugüne kadar gerek müşterek olarak ve gerekse ferdi olarak ülkemizin kalkınması için seferber etmişlerdir” dedi.
“Türkiye ekonomisine inancınızı dünya ile paylaşın”
Toplantıya katılan yabancı sermayeli firmalara seslenen Bahçıvan, “Türkiye için çok önemli ve değerli olan içinde bulunduğumuz bu süreç, yurt dışındaki dostlarımız tarafından yeterli ve sağlıklı bir şekilde tahlil edilemiyor. Böyle bir zamanda doğru bilgi, büyük bir role ve öneme sahip. Sağlıklı ve kalıcı ilişkilerimize zarar verebilecek bu bilgi kirliliği karşısında sizlerin bizlerle el ele vermesi son derece önemli. Türkiye’de yaşanan gerçekleri ve ekonomimize olan inancınızı, ülkenizle ve dünya kamuoyuyla paylaşmanız, kuşkusuz bizler için en anlamlı ve güçlü destek olacaktır. Nitekim sizler ve temsil ettiğiniz firmalarınız, Türkiye’nin çok kıymetli elçileri, ortakları, dostlarısınız. Ülkemiz koşullarını tanıyan, gelişmeleri yıllardan beri yakından izleyen ve değerlendirebilen konumlarda bulunuyorsunuz. Uluslararası temas ve işbirliklerine her zamankinden çok nitelik ve nicelik kazandırmamız gerekiyor” dedi.
“Türkiye Batı’dan kopmuyor”
Toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise ekonomide bazı yapısal sorun alanları olduğunu, ancak ekonominin temellerinin genel olarak sağlam olduğunu ve hiç zaman kaybetmeden tekrar normal yapısal reform gündemlerine geri döndüklerini bildirdi. “Türkiye asli gündemine dönmüştür, yapısal reformlarda ilerleme vardır. Yapısal reformlar zaten olmazsa olmazımızdır; çünkü dünyada popülizm, korumacılık artıyor. Türkiye ancak ve ancak reform yaparak geleceğe hazırlık yapabilir” diyen Şimşek, “Türkiye zaman zaman batılı müttefiklerimizle, dostlarımızla fikir ayrılıklarında olabilir; ama Türkiye Batı’dan kopmuyor, Avrupa Birliği’nden vazgeçmiyor” şeklinde konuştu.
“Sizlerin gayretiyle olumsuz algı değişecek”
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci de, toplantıya katılan sanayicilere, “Sizlerin ve burada bulunmayan iş adamlarımızın yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın temsilcilerimizin gayretiyle Türkiye hakkında yaratılmak istenen olumsuz algının değişeceğine inanıyorum. Eğer 2023 hedeflerini oluşturmuşsak bunu sizleri düşünerek planladık. Bizim görevimiz sizin önünüzü açan bir hükümet olmaktır. Yatırım ve iş ortamının iyileşmesi için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu süreçte ekonomimizin temel taşlarını oluşturan oda ve borsalarımıza, tüm sanayici ve iş adamlarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.
’17-20 bin ihracatçıya yeşil pasaport vereceğiz’
Toplantıda konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de, Türkiye’nin cari açık çıkmazından kurtulması gerektiğini, bu kapsamda Türkiye’nin varlıklarını nakde dönüştürerek elde ettiği Türkiye Varlık ve Yatırım Fonu’nu hayata geçirmesinin önemini vurguladı.
“Önümüzdeki dönemde dünya kazan bir kepçe olacağız” diyen Zeybekçi, dünyada temas etmedik ülke bırakmayacaklarını dile getirdi. Belirlenen sektörlerde optimum yatırım oranını da tespit ettikten sonra firmalarla oturup ne istediklerini dinleyeceklerini bildiren Zeybekci, firmalara gerekli bütün desteklerini vereceklerini kaydetti.
İhracat destekleriyle ilgili yurt dışında dünyanın belirli bölgelerindeki önemli ticari merkezlerde bulunan firmalara da destek vereceklerini kaydeden Bakan Zeybekci, “Türk ticaret merkezi için oradaki ihracatçılarımızın kira ve personel giderlerini yıllık 3 milyon dolara kadar destekleyeceğiz. Türkiye’de gerçekleştirilen fuarları da aynı yurt dışı fuarı gibi destekleyeceğiz. Yurt dışındaki pazarlama faaliyetlerini de destekleyeceğiz” ifadelerini kullandı. İhracatçılara yeşil pasaport verilmesine de değinen Zeybekci, şunları kaydetti:
“Yaklaşık olarak 17-20 bin civarındaki ihracatçımızın emrine bu ülkeyi temsil eden o imtiyazlı yeşil pasaportu vereceğiz. Bizim başka ülkemiz yok. Bizim başka Türkiye’miz yok. Danimarka 30 bin dolar olan kişi başına düşen milli geliri 100 bin dolara çıkaramaz ama biz 10 bin doları önümüzdeki 10-15 yıl içinde 30-40 bin dolara çıkarabilecek potansiyeldeyiz. Bu ülkede ne yaparsanız her şey 3-4 katı olacak. Son 15 yılda böyle oldu. Önümüzdeki 15 yılda da böyle olacak. Türkiye’ye yatırım yapan kazanmaya devam edecek.”
“Yatırımlarınızı öne çekin”
Reform niteliğindeki çabalarına devam edeceklerini belirten Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de, “İş ve yatırım ortamını düzenleyen iki başlık var. Bunlar ekonomi ve demokrasidir. Ekonomide ve demokraside bundan sonraki sürecin daha iyi ve daha kolay ve hızlı süreceği açıktır. Türkiye bugün dünyanın önemli üretim üslerinden biridir. Bugün Türkiye’yi yüksek teknoloji üssü yapmak istiyoruz. Bu alanlarda kendimizi geliştirebildiğimiz ölçüde gelir seviyemizi daha yukarı çekebiliriz. TÜBİTAK’ın reel sektöre daha etkin destekler vermesini sağlayacağız. Benzer şekilde 4. Sanayi devrimi için de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yatırımcının önünü açmaya devam edeceğiz. Sizleri planladığınız yatırımları daha erkene çekmeye davet ediyorum” diye konuştu.
“Kirli enformasyonu temizlememiz lazım”
Toplantıda konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker de, “Türkiye demokrasiye insan haklarına milli iradeye sahip çıktı. Yani hukukun üstünlüğüne sahip çıktı ve darbenin karşısında durdu. Bu değerler aslında AB’nin üzerine inşa edilen değerler değil mi? Peki Türkiye demokrasi ve insan hakları ve hukukun üstünlüğü için mücadele edince nasıl oluyor da bu yanlış anlaşılıyor? Bunu medyadan ve Avrupalı siyasetçilerin beyanatlarından maalesef anlıyoruz. Bizim bu kirli enformasyonu temizlememiz lazım. Türkiye’nin en büyük firmalarının temsilcilerinin burada bir irade beyanında bulunması çok önemli ve çok anlamlı” dedi.
(3)