Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kasım ayında markette 37 üründen 18’nde, üreticide 33 üründen 20’sinde fiyatların azaldığını veya artmadığını, markette 19, üreticide ise 13 üründe fiyatların arttığını bildirdi. Bayraktar, hem market hem de üreticide Kasım ayında fiyatı en fazla artan ürünün patates, en fazla düşen ürün karnabahar olduğunu belirtti.
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada Kasım ayında, markette 37 üründen 14’ünde, üreticide 33 üründen 13’nde fiyatların gerilediğini bildirdi. Markette Kasım ayında 4 üründe, üreticide 7 üründe fiyat değişimi görülmediğini belirten Bayraktar, markette 19, üreticide ise 13 üründe fiyat artışı meydana geldiğini vurguladı.
Market fiyatlarındaki değişim
Kasım ayında market fiyatlarında maydanoz, kuru kayısı, zeytinyağı ve toz şeker fiyatında değişim görülmezken, fiyat düşüşü yüzde 36,13 oran ile en fazla karnabaharda meydana geldiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 27,16 ile limon, yüzde 15,53 ile pırasa, yüzde 14,84 ile domates, yüzde 14,42 ile salatalık, yüzde 12,60 ile ıspanak, yüzde 12,09 ile lahana, yüzde 11,70 ile patlıcan, yüzde 10,31 ile iç fındık, yüzde 4,72 ile havuç, yüzde 4,37 ile pirinç, yüzde 3,62 ile mandalina, yüzde 3,08 ile tavuk eti, yüzde 0,43 ile Antep fıstığı izledi.
Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 26,41 ile patateste oldu.
Patatesteki fiyat artışını yüzde 25,31 ile kuru üzüm, yüzde 25,28 ile yeşil soğan, yüzde 12,70 ile nohut, yüzde 10,48 ile yumurta, yüzde 6,44 ile kuru soğan, yüzde 6,07 ile sivri biber, yüzde 4,83 ile yeşil mercimek, yüzde 4,27 ile mısırözü yağı, yüzde 3,93 ile ayçiçeği yağı, yüzde 3,90 ile kuru fasulye, yüzde 3,88 ile elma, yüzde 3,77 ile kabak, yüzde 2,58 ile marul, yüzde 1,39 ile kırmızı mercimek, yüzde 1,29 ile kuzu eti, yüzde 0,58 ile dana eti, yüzde 0,56 ile süt, yüzde 0,22 ile kuru incir takip etti.”
Üretici fiyatlarındaki değişim
Üretici fiyatlarında Kasım ayında marul, maydanoz, mandalina, limon, kuru kayısı, kuru incir ve sütte değişim meydana gelmezken, karnabahar yüzde 30,16 azalmayla fiyatı en fazla düşen ürün olduğunu belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 22,22 ile lahana, yüzde 12,41 ile kuru soğan, yüzde 10,67 ile salatalık, yüzde 8,13 ile havuç, yüzde 7,23 ile iç fındık, yüzde 4,40 ile sivri biber, yüzde 4,11 ile pırasa, yüzde 2,47 ile domates, yüzde 1,96 ile kuru fasulye, yüzde 1,67 ile dana eti, yüzde 1,35 ile ıspanak, yüzde 0,83 ile pirinç takip etti.
Kasım ayında üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 80 ile patateste görüldü.
Bu ürünü yüzde 26,13 ile yumurta, yüzde 24,07 ile elma, yüzde 14,93 ile yeşil mercimek, yüzde 13,11 ile nohut, yüzde 10,53 ile kabak, yüzde 10 ile zeytinyağı, yüzde 9,09 ile Antep fıstığı, yüzde 8,86 ile patlıcan, yüzde 6,06 ile kuru üzüm, yüzde 5,60 ile yeşil soğan, yüzde 2,44 ile kuzu eti, yüzde 2,21 ile kırmızı mercimek takip izledi.”
Üretici market fiyat farkı
Kasım ayında üretici ve market fiyatları arasındaki farkın, Ekim ayına göre yüzde 2,85 düzeyinde azalsa da devam ettiğine, TZOB tarafından izlenen 34 üründe Kasım ayında ortalama yüzde 189,15 fiyat farkı görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar, bu rakamın Eylül ayında 30 üründe yüzde 185,90, Ekim ayında 34 üründe yüzde 194,69 düzeyinde gerçekleştiğini hatırlattı.
Üretici ve market arasındaki fiyat farkının Kasım ayında en fazla kuru kayısı, mandalina, portakal, lahana, elma ve kuru soğanda yaşandığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Üretici ve market arasındaki fiyat farkı, kuru kayısıda yüzde 398,33 oldu. Kuru kayısından sonra fiyat farkı sırasıyla mandalinada yüzde 366,91, portakalda yüzde 344, lahanada yüzde 329,52, elmada yüzde 281,72, kuru soğanda yüzde 275,11, kabakta yüzde 260,71, kuru üzümde yüzde 259,52, kuru incir yüzde 253,08’i buldu.
Kuru kayısı 5 kat, mandalina 4,7 kat, portakal 4,4 kat, lahana 4,3 kat, elma ve kuru soğan 3,8 kat, kabak ve kuru üzüm 3,6, kuru incir 3,5 kat fazlaya tüketiciye satıldı. Bugün üreticide 6 lira olan kuru kayısı markette 29 lira 90 kuruşa, 45 kuruş olan mandalina 2 lira 10 kuruşa, 45 kuruş olan portakal 2 liraya, 35 kuruş olan lahana 1 lira 50 kuruşa, 67 kuruş olan elma 2 lira 56 kuruşa, 30 kuruş olan kuru soğan 1 lira 13 kuruşa, 70 kuruş olan kabak 2 lira 53 kuruşa, 3 lira 50 kuruş olan kuru üzüm 12 lira 58 kuruşa, 6 lira 50 kuruş olan kuru incir 22 lira 95 kuruşa tüketiciye sunuluyor.”
Fiyat değişimlerinin nedenleri
Kasım ayında üretici fiyatlarında en fazla fiyat artışının patateste görüldüğünü, patatesin yanı sıra yumurta, elma, yeşil mercimek ve nohutta da fiyat artışları yaşandığını vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Patateste yaşanan pazarlama sorunları sonucu fiyatların dibe vurmasıyla birlikte üreticilerimiz, Ekim ayında bir kilogram patatesini 25 kuruşa ancak satabilmişti. Kasım ayında İç Anadolu Bölgemizde patates hasadının tamamlanmasının ardından fiyatlar 25 kuruştan 45 kuruşa çıktı. Her ne kadar fiyatlar artış göstermiş olsa da bir kilogram patatesin üretim maliyeti 40-50 kuruştur. Üreticilerimiz maliyetine ürün satıyor. Bu şartlar altında üretimin sürdürülmesi zordur. Patateste ekim alanlarının daralması halinde tüm taraflar olumsuz etkilenir. Nitekim ekim alanlarının 2013’te yüzde 27,3 daralmasıyla patates nerdeyse taneyle satılır hale geldi. Pazarlamada yaşanan sorunların kalıcı olarak çözümlenebilmesi, üretim ve fiyatta istikrarın sağlanabilmesi için patateste üretim planlaması yapılmalıdır.”
Elma ve baklagiller
Patatesin yanı sıra yanı sıra yumurta, elma, yeşil mercimek ve nohutta da fiyat artışları yaşandığını, bu sezon üreticilerin sıkıntılı ürünlerinden birinin de elma olduğunu belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Üreticilerimiz elmanın kilogramını Temmuz ayında 60 kuruşa, Ağustos ayında 83 kuruşa, Eylül ayında 73 kuruşa ve Ekim ayında 54 kuruşa satmıştır. 2016 hasat sezonu ortalaması 67 kuruştur. Hali hazırda tüccarlar tarafından buzhaneden çıkarılarak piyasaya sürülen elmanın kilogram fiyatı 1 lira 3 kuruş olarak gerçekleşmektedir.
Üzerinde önemle durulması gereken bir ürün grubumuz da baklagillerdir. Baklagil üretiminde yaşanan sorunlar, üreticiden tüketiciye tüm tarafları etkilemektedir. Kasım ayında baklagillerden yeşil mercimek, nohut ve kırmızı mercimekte fiyatlarda artış yaşanmıştır. Yeşil mercimekte hasadın sonuna gelinmesinin yanı sıra üreticinin ekimi azaltması, fiyat artışında etkili oldu.
Nohut fiyatlarında sadece ülkemizde değil tüm dünyada bir artış yaşandı. Olumsuz iklim şartları nedeniyle dünya genelinde meydana gelen rekolte düşüklüğü fiyatları artırdı. Dış piyasalarda ton başına 700-800 dolar bandında işlem gören nohut fiyatları, son zamanlarda 1200-1300 dolar bandına çıktı. Dolar kurundaki yükseliş de ithal nohut fiyatlarını artırdı. Kanada’da olumsuz iklim koşulları yüzünden rekoltede yüzde 40’a varan düşüş meydana geldi. Türkiye’de yüzde 2,2’lik bir rekolte düşüşü söz konusu. Dünya piyasalarında şu anda sadece Arjantin ve Fas gibi ülkelerden ithal edilen nohut bulunuyor. Bu ülkelerin üretim miktarları da piyasalar için yetersiz kalıyor. Şu anda mevsim itibarıyla Avustralya’da hasadı yeni başlayan nohut, piyasaları bir ölçüde dengelemeye çalışsa da dünya genelinde verimin düşük olması fiyatların yükselmesini önlemeye yetmemektedir. Önemli üretici ülkeler olan Meksika ve Hindistan’da da henüz hasat başlamadığından piyasadaki ürün yetersizliği nedeniyle talep karşılanamamaktadır.
“Baklagil prim desteği artarak devam etmeli”
Üretimden vazgeçen üreticilerin yeniden baklagil üretime yönlenebilmesi için 2014 yılında kilogramda 10 kuruştan 20 kuruşa, 2016 yılında 30 kuruşa çıkarılan prim desteğinin artarak devam etmesi gerekmektedir. Nohut ve mercimeğin ekim alanlarının genişletilmesi bakımından geçmişte uygulanan nadas alanlarda üretim uygulaması yeniden başlatılmalıdır. Ülkemiz bu ürünleri fazlasıyla üretecek kapasiteye sahiptir.”
Fiyat artışı görülen ürünlerden birinin de zeytinyağı olduğunu bildiren Bayraktar, “Zeytinyağı fiyat artışında Güneydoğu Anadolu Bölgemizde hasadın sonuna yaklaşılması etkili olmuştur. Yalnız henüz Ege Bölgemizde yeni ürün daha piyasaya arz edilmemiştir” dedi.
Her ne kadar bazı ürünlerin fiyatlarda artış görülse de artan fiyatların üreticinin yeterli gelir elde etmesini sağlayacak düzeyde olmadığına dikkati çeken Bayraktar, fiyat artışlarının daha çok, ürünün büyük kısmı üreticinin elinden çıktıktan sonra gerçekleştiğini; dolayısıyla üreticinin artan fiyatlardan çok faydalanamadığı gibi düşen fiyatlar nedeniyle de mağdur olduğunu belirtti.
Fiyatı düşen ürünler
Kasım ayında en fazla fiyat düşüşünün karnabaharda meydana geldiğini, ürün arzındaki yoğunlaşmayla birlikte karnabaharda fiyatların gerilediğini vurgulayan Bayraktar, “Lahana, pırasa, ıspanakta da benzer durum söz konusu olup, hasat edilen ürün miktarındaki artış, fiyatlarda düşüşe yol açmıştır” dedi.
Fındıkta 420 bin ton rekolte tahmini yapılmasına rağmen Kasım ayında fiyatların düşmeye devam ettiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Bu durum çok sayıda satıcıya rağmen az sayıda alıcı gerçeğini açıkça ortaya koymaktadır. Nitekim Rekabet Kurumu da fındık piyasasına yönelik sektör araştırması yapılmasına karar vermiştir.
Fındık piyasasına devlet bir an önce olaya müdahil olmalı, Toprak Mahsulleri Ofisi garantör olarak devreye alınmalı, Fiskobirlik’in alım yapmasını sağlamalıdır.
Benzer şekilde kuru kayısı, kuru üzüm fiyatları da geçen sezona göre düşük seyretmektedir. Geçen yıl kilogramı 9-10 lira olan kuru kayısı, bu yıl 6 liradan, 5,5 lira olan kuru üzüm ise 3,5 liradan satılmaktadır. Bu ürünlerde de birlikler, Toprak Mahsulleri Ofisi garantörlüğünde alım yapmalıdır.
Yumurta ve kanatlı eti
İhracatın azaldığı, üretimin gerilediği tavuk etinde de üreticilerimiz zor durumdadır. Yumurta fiyatlarında son dönemde yukarı yönlü bir ivme görülse de bu durum kışa bağlı iç talep artışından ve yumurta ihracatında yaşanan toparlanmaya bağlı dış talep artışından kaynaklanmaktadır. Yalnız, en önemli girdi olan ve dövize bağlı yem fiyatlarında meydana gelen artışlar, üreticimizi zorlamaktadır.
Kanatlı eti ve yumurtada ihracata daha fazla ağırlık verilmeli, mevcut pazarlar korunmalı, Suudi Arabistan başta olmak üzere Ortadoğu pazarına daha fazla önem verilmeli, yeni pazarlar bulunmalıdır.”
Rusya
Her ne kadar Rusya’nın hasadı tamamlanmış şeftali ve eriğin yanı sıra hasadı devam eden mandalina, portakal ile şu anda piyasada kurusu bulunan kayısıda ambargoyu kaldırmasının üreticide memnuniyete yol açsa da üzüm, domates, elma, lahana, brokoli, salatalık, armut, çilek, soğan, karanfil, tavuk ve hindi etinde yasağın devam ettiğini hatırlatan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“İçinde bulunduğumuz dönemde salatalık, sivri biber ve domateste arz seralardan sağlanmaktadır. Seralarda yetiştirilen ürünlerimizde ambargo devam etmektedir. Başta domates üreticilerimiz olmak üzere örtü altı yetiştiriciliği yapan üreticilerimiz oldukça zor durumdadır. Örtü altında üretilen 6 milyon 352 bin 143 ton sebzenin 3 milyon 399 bin 100 tonunun tek başına domates oluşturmaktadır. Bu rakam, toplam örtü altı sebze üretiminin yüzde 53,5’ine denk gelmektedir. Uygulanan ambargo fiyatlarda düşüşe neden oldu.
Önümüzdeki hafta yapılacak görüşmelerin olumlu sonuçlanması başta üreticilerimiz olmak üzere her iki ülkenin menfaatine olacaktır. Nitekim 2015 yılı Ocak-Ekim döneminde Rusya’ya 632 milyon 484 bin 709 dolarlık yaş sebze meyve ihracatı yapılırken, 2016 Ocak-Ekim döneminde uygulanan ambargo nedeniyle bu ülkeye ancak 175 milyon 508 bin 337 dolarlık ihracat gerçekleştirilebilmiştir. Yaş sebze ve meyvede kayıp, 456 milyon 976 bin 372 dolar olmuştur.
Narenciyede ambargonun kalkması diğer ürünler için de bizleri umutlandırmıştır. Yine de narenciyede ambargonun kalkmasına rağmen fiyatlar yerinde saymaktadır. Piyasalarda belirsizlik olmaması için sezonun açıldığı, portakalda hasadının başladığı bir ortamda, ihracat iadeleri bir an önce açıklanmalıdır.”
(3)