Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Otomatik BES’te 12 Şubat itibarıyla 980 bin katılımcı olduğunu belirterek, “Otomatik BES’e ilişkin haksız, olumsuz bir kampanya hissediyorum.” dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, NTV’de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırımı beklentileri ve etkilerine ilişkin Şimşek, Fed’in faiz artışının bu sene için muhtemelen hızlanacağını ve piyasaların mart ayında faiz artışını düşük ihtimal olarak gördüğünü kaydetti.
Şimşek, “ABD’de enflasyon yüzde 2,5 seviyelerine kadar yükseldi. Bu son yılların en yüksek düzeyi. İşsizlik oldukça düşük, tam istihdam düzeyine yaklaşmış durumda. Yeni yönetimin politikaları da bekleniyor, ama faiz artışının olasılığı yükselmiş durumda. Muhtemelen hızlanabilir diye genel bir kanı var.” dedi.
“İç talebinin güçlenmesi ihracatı olumlu etkiliyor”
Şimşek, liranın değer kaybının ihracata yansımaya başladığını belirterek, şöyle devam etti:
“AB’nin hemen hemen bütün üye ülkelerinde büyüme var. Bu çok istisnai bir durum. En büyük pazarımız olan AB’de iç talebin bir miktar güçlü olması, petrol fiyatlarındaki toparlanma nedeniyle yakın coğrafyadaki ticaret ortaklarımızın iç talebinin biraz güçlenmesi ihracatı olumlu etkiliyor. Bir miktar belirsizlikler devam ettiği için yatırımlarda henüz bir güçlenme yok. Yatırımlarda güçlenme nisandan sonra başlar diye öngörüyoruz. Çok ciddi teşvikler ortaya koyduk. İç tüketime gelince işaretler çok kötü değil. Ocak ayı vergi gelirleri iç talebin ılımlı büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Bu göstergeler bağlamında, durum hissedildiği kadar kötü değil, arzulandığı kadar da güçlü değil.”
“İşsizlikteki durum geçici”
Şimşek, 2016 yılının kasım ayında işsizlik oranının yüksek seviyelere çıkmasını iş gücüne katılımdaki ve çalışma çağındaki nüfusta görülen artışa bağladı.
Türkiye’nin istihdam sağlamada başarılı olduğuna dikkati çeken Şimşek, “İşsizlik önemli bir sorun ve seferberlik başlatıldı. Sadece şeklen firmalara ‘elinizi taşın altına koyun’ şeklinde değil. Biz hükümet olarak yeni istihdamda bütün yükleri üstlendik. Ciddi teşvikler sunuyoruz.” diye konuştu.
Şimşek, “Cumhurbaşkanımızın olduğu TOBB’daki toplantıda ciddi sözler verildi. Biz de hemen üzerimize düşeni yaptık, onların yüklerini bütçe üzerinden karşılayacağız. Eğer o sözler yerine getirilirse, istihdamda çok güçlü artış olacak. Bu geçici inşallah diye bakmak lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
“Otomatik BES’te olumsuz bir kampanya hissediyorum”
Şimşek, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) otomatik katılıma ilişkin veriler hakkında da “Otomatik BES’te 12 Şubat itibarıyla 980 bin katılımcı var. Bu iyi bir rakam. Toplanan fon yaklaşık 98 milyon lira civarında. Şu ana kadar cayma hakkını kullananlar, geçici rakamlar bunlar, şubat sonu martta kesinleşir, yüzde 26, oldukça yüksek bir rakam. Maalesef otomatik BES’e ilişkin haksız, olumsuz bir kampanya hissediyorum.” dedi.
‘Reel sektörün ciddi bir açık pozisyonu var’
Tüketici kredilerinde faizleri sabitlediklerini anımsatan Şimşek, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla biz aslında hane halkını, tüketiciyi, çok profesyonel olmayan, çok sofistike düşünmeyen kesimleri faiz riski ve kur riskine karşı korumaya almışız. Şirketlerde bunu aslında KOBİ’ler üzerinden, bir miktar üzerinden bir şeyler yapmaya çalışmıştık ama demek ki yeterli değil. Reel sektörün ciddi bir açık pozisyonu var. Bu mevcut açık pozisyon başlı başına bir sorun, onun yönetilmesi lazım ama bundan sonra birtakım koşullar çerçevesinde ilave açık pozisyona izin vermemeye çalışacağız. Diyelim ki sizin hiç döviz geliriniz yok, sizin döviz ile borçlanmanız için ya tamamen hedging getireceğiz, yani bir finansal koruma, sigortalama anlamında söylüyorum, yoksa yapamayacaksınız. Ya da kısmi ihracat, turizm, müteahhitlik geliriniz var, onun ötesindeki açık pozisyona bakacağız, oraya sınırlamalar getireceğiz. Ama şirketin çok ciddi döviz geliri var ya da profesyonel bir şekilde bu riski yönetmeye razı, ilave sigorta primleri ödeyip kendisini korumaya alabiliyorsa zaten sorun olmayacaktır. Burada biz oturacağız, ilave açık pozisyona yönelik makro ihtiyati tedbirler geliştireceğiz. Mart sonu itibarıyla bu düzenlemelerin uygulamaya hazır hale geleceğine inanıyoruz.”
(8)