Perakende Sektörü için yapılan değerlendirmelere göre, 2017’de perakendeciler Türkiye pazarında verimsiz mağazaları konusunda ‘sağlıklı zayıflama’ stratejisini benimseyecekler; yurtdışı yatırımlara daha çok odaklanarak büyüme kaynaklarını değiştirecekler.
Deloitte Türkiye Perakende Sektörü Lideri Hakan Göl’ün hazırladığı “2016 Değerlendirmesi 2017 Öngörüleri” çalışmasına göre, 2016’da makroekonomik trendler ve kur dalgalanmaları sektörü olumsuz etkilerken; AVM’lerin sayısı, kiralar konusunda sektörün gösterdiği birlik ve ‘sağlıklı zayıflama’ stratejisini hâlihazırda benimseyen oyuncular, 2017’ye olumlu bakmaya olanak sağlıyor.
Perakende sektörüne güven, son 7 yılın en düşük düzeyinde
Çalışmaya göre, 2016’da ortaya çıkan negatif makroekonomik tablo, perakende sektörünü de etkiledi. 2015’te 9 bin 261 ABD doları olarak gerçekleşen kişi başı milli gelir, 2016 sonu için 9 bin 385 dolar olarak tahmin edilirken; yeni Orta Vadeli Programa göre ise 2017 yılında 9 bin 529 dolar seviyelerinde olacağı öngörülüyor. Ekim 2016’da 74,04 olan Tüketici Güven Endeksi ise Kasım’da 68,93 seviyesine geriledi. Perakende güveni ise Kasım 2016’da hem geçen yıla hem de geçen aya göre azalarak -20,2 puan değerini aldı. Şubat 2016’dan bu yana negatifte seyreden perakende güven endeksi, arka arkaya 3 ay düşüş sergileyerek son 7 yılın en düşük değerine geriledi.
Sağlıklı zayıflama stratejisi
Deloitte değerlendirmesine göre, perakende sektörü özelinde ortalama sepet tutarı düşme trendinde… En büyük perakendeciler arasında 2017 büyüme hedeflerini aşağı doğru çekenler bulunuyor. 2016’da yaşanan iflas ertelemeleri ve mağaza kapatmaları da düşünülecek olursa makroekonomik trendlerin ve önemli kur dalgalanmalarının sektörü çok olumlu etkilemediği görülüyor.
2017’de de sert rüzgârların etkisinin devam edeceği tahmin edilirken; bu olumsuz havanın yanında, 2017 için olumlu göstergeler de öne çıkıyor. Bu göstergelerin başında alışveriş merkezlerinin sayısı geliyor. Türkiye perakende sektörü için bu rakam son derece olumlu sinyaller vermekle birlikte, önümüzdeki yıllarda ‘sağlıklı zayıflama’ stratejisi ile bu artışın daha yavaş ilerlemesinin sürdürülebilir olacağı değerlendiriliyor.
Son 10 yılda AVM sayısı yaklaşık 3 katına çıkarak yılın üçüncü çeyreğinde 379’a ulaşırken; toplam kiralanabilir alan ise 11,2 milyon m2 civarında bulunuyor. 2016’da AVM sayısında yaklaşık %3 büyüme yaşandı. 2015’te her 1000 kişi başına 140 m2 kiralanabilir alan olarak ölçülen Türkiye’nin perakende yoğunluğu, 2016 3. çeyrek itibarı ile hemen hemen aynı seviyede kalarak 142 m2 oldu. Hâlihazırda inşaatı devam eden 74 AVM’nin ise 2019’da tamamlanması bekleniyor.
2017’de mağazalar ne yapmalı?
Deloitte; 2016’da yaşanan dalgalanmalar ve ileride yaşanabilecek olası yeni sert rüzgârlar karşısında perakendecilerin, sürekli büyüme ve mağaza açma trendini kırarak 2017’de riski azaltma, mevcudu koruma hatta ‘sağlıklı zayıflama’ stratejisi ile mağaza kapama hamlelerinden faydalanmasını tavsiye ediyor. 2017’nin maliyet ve nakit yönetimi açısından sıkıntılı bir dönem olmaya devam edeceğinden hareketle, belirsizliğin hâkim olduğu zamanlarda perakendecilerin çevik pozisyon alabilmenin ve sağlıklı kalabilmenin önemini daha çok hissedecekleri öngörülüyor. Sağlıklı zayıflama stratejisi kapsamında bugüne kadar mağaza açarken çok da ince eleyip sık dokumayan sektörün, artık mağaza açma kadar, gerektiğinde mağaza kapamayı da öğrenmesinin gerekliliği öne çıkıyor. Sektördeki bazı önemli oyuncuların son dönemde bu stratejiyi uygulamaya başladığı görülüyor.
Tüketici ve perakendeci arasındaki beklenti makası açılıyor
Yıllardır Türkiye’de iç pazarın cazibesine kapılan, yurt dışı yatırımlarına ağırlık vermeyen perakendeciler bölgesel ve/veya küresel yatırımlarına finansal sağlıkları el verdiğince yoğunlaşacaklar. Kısacası, Türk perakende şirketleri için büyümenin kaynağının değişmesi bekleniyor.
Tüketicilerin perakende şirketlerinden beklentileri artıyor; beklentiler ile gerçekler arasındaki makas ise açılmaya devam ediyor. Perakendeciler 2017’de çevik hamleler yaparak sağlıklı kalmayı hedeflerken; tüketici beklentilerini karşılama yolunda özellikle dijital kanalda çalışmaya devam edecekler.
(5)