Bir “yaşam mucizesi” diye nitelenebilecek kadar büyük besin değerine sahip olan sütün, insan yaşamındaki yeri insanlık tarihi kadar eski. Süt binlerce yıldır insan vücudunun en fazla ihtiyaç duyduğu içecek olmayı sürdürüyor.
Hücrenin önemli bir parçası olan protein, büyüme ve gelişme için gereklidir. Bazı proteinler bedenimizin kas, kemik, ve deri gibi bölümlerinde depolanır. Diğerleri de enfeksiyonla savaşan bağışıklık maddelerinde ya da ihtiyaç duyulan bazı maddeleri gerekli yerlere taşıyan vücut sıvılarında bulunur.
Vücudumuzdaki protein blokları yediğimiz besinlerden sağlanır. Besinlerden alınan protein aynı zamanda enerji kaynağıdır. Vücudun yapı taşı olarak kabul edilen proteinlerin beslenmede önemli bir yeri bulunmaktadır. Süt proteininin biyolojik değeri bitkisel proteinlere göre daha yüksek olduğundan, vücut diğer proteinlere oranla süt proteininden daha iyi yararlanmaktadır. Süt proteini hücre ve dokuların, saç ve tırnakların oluşmasında önemli rol oynar, büyüme ve gelişmeyi sağlar, kasların kasılmasına yardımcı olur, vücutta ödem yapan sıvıların toplanmasını önler. Süt proteinlerinde büyük bir kısmı “esansiyel amino asit” olan yaklaşık 23 adet amino asit bulunmakta olup, bunların bir kısmı hayati önem taşımaktadır.
Günlük protein ihtiyacı ortalama 50-60g’dır. Süt, yoğurt, peynir grubundan her gün en az bir kibrit kutusu kadar peynir ile iki su bardağı süt-yoğurt tüketilmelidir. Ayrıca yoğurt ,kemik için gerekli kalsiyumun ana kaynağıdır.Bir günlük kalsiyum ihtiyacınız için bir kase yoğurt yemeniz yeterlidir.Bu miktarda yoğurt 150-400 miligram arasında kalsiyum içerir.
Dengeli ve yeterli beslenmede yeterli miktarda yağın gıdalarla birlikte alınması önemlidir.Alınan yağın 1/3’inin hayvansal kaynaklı olması gerekir. Süt yağı enerji kaynağıdır, laktozun en iyi şekilde kullanımını ve vücudumuz için gerekli olan A, D, E, K vitaminlerinin taşınmasını sağlar. Süt yağındaki fosfolipitler, beyin ve sinir hücrelerinin hayati önem taşıyan kısımlarını oluşturur.Vücut için gerekli olan doymamış yağ asitlerini bünyesinde bulundurmasından dolayı süt yağının beslenmede önemli fonksiyonları bulunmaktadır. Çeşitli gıda maddelerinde bulunan kolestrol miktarına göre süt, sanıldığı kadar yüksek oranda kolestrol içermemektedir. 100 mililitre sütün içerdiği kolestrol miktarı sadece 12 gramdır.
Doğada yüksek oranda sadece sütte bulunan süt şekeri laktoz vücudumuza enerji sağlar. Sütte bulunan galaktoz, beyin ve sinir dokularının oluşumunda rol oynar.Laktozun hidrolizi sonucu oluşan laktik asit bağırsaklarda istenmeyen mikroorganizmaların gelişimini dolaylı olarak inhibe eder ve tipik barsak florasını geliştirici etki yapar. Laktoz vücudun kalsiyum ve fosfordan daha iyi yararlanmasını sağlar. Bu nedenle kemik ve diş oluşumunda, bebeklerin beslenmesinde önemli rol oynar. Laktoz enzimi yetersizliği nedeniyle laktoz intoleransı gösteren kişilerin süt yerine fermente süt ürünlerini tüketmeleri önerilmektedir.
Modern hayatın moda hastalıkları kolit, alerji, osteoporoz, hazımsızlık, hipertansiyona yol açan kötü kolestorol ve kalp-damar hastalıklarına karşı güçlü bir koruyucu olduğu ispatlanan yoğurt, özellikle A,B ve E vitaminleriyle mineral tuzlar, kalsiyum, fosfor, potasyum, folik asit ve magnezyum açısından son derece zengin bir gıda maddesidir. Kalsiyum özellikle çocukların kemik ve diş oluşumlarının tamamlanmasında büyük rol oynar. Kemik yoğunluğunun en üst noktaya ulaştığı 25-30 yaşlarına kadar alınan kalsiyum kemik yoğunluğunun artmasına neden olmaktadır. Bu yaşlardan sonra kemik yoğunluğu artmamakta ancak kalsiyum alımına düzenli olarak devam edildiğinde kemik yoğunluğundaki azalma yavaşlamakta veya gecikmektedir. Süt içmenin kemik yapısına olan olumlu etkisi en fazla çocukluk ve gençlik yıllarında görülmektedir. Bu dönemlerde yeterli süt tüketimi, dolayısıyla kalsiyum alımı, tüm yaşam boyunca kemik sağlığı için önemlidir. Kalsiyum ihtiyacı özellikle hamilelik ve emzirme döneminde de önemli olup, bu dönemlerde yetersiz kalsiyum alımı, ileri yaşlarda “osteomalacia” ve “osteoporosis” gibi kemik hastalıklarına yol açmaktadır. Sütte bulunan fosfor, kemik oluşumunda önemli rol oynamaktadır.
Süt, beslenmemiz için gerekli olan, yağda ve suda eriyen vitaminlerin hepsini içermektedir. Özellikle zeka gelişiminde etkili olan, deri ve göz sağlığında gerekli B2 vitamini (riboflavin) için süt en iyi kaynaktır. Vücudun ihtiyacı olan B12, A ve C vitaminleri süt içerek önemli ölçüde karşılanabilmektedir. Sütteki vitaminler hastalıklara karşı direnci arttırır. Sütteki vitaminler büyümeye yardım eder.
Bu nedenle büyüme ve gelişme çağında olan çocukların, gençlerin, gebe ve emzikliler ile yaşlıların diğer yetişkinlere göre daha çok süt ürünleri tüketmeye ihtiyacı vardır.
(0)