Tüketici piyasa araştırma firması olan Canadean, tüketici raporları anket verileri, piyasa verileri ve Piyasaya Sürülen Ürün Analizi veri tabanını kullanarak süt ürünleri piyasasına yönelik tahminlerini belirledi.
Firmanın yaptığı bu tahminler sektördeki fırsatları tanımlamaya ve formülasyon, ambalaj ve konum alma yoluyla fırsatları değerlendirmeye olanak tanıyor.
Canadean’ın 2016 3. Çeyrek Küresel Tüketici Anketi, tüketicilerin %27’sinin mümkün olduğunca çok kalsiyum almaya çalıştığını, %42’sinin ise makul miktarda tüketmeye çalıştığını gösterdi.
Farklı yaş gruplarının özel gereksinimleri
Süt ürünleri tüketiminin gerçek ve algılanan sağlık faydalarına yönelik tüketici ilgisi artıyor. Bu ilgi özellikle çocuk ve bebekler ile yaşlı tüketicilerin oluşturduğu yaş segmentlerinde büyüme sağlıyor.
Sözü edilen gruplar, daha farklı besin gereksinimleri olduğundan, bireysel ihtiyaçlarını ve beslenme gereksinimlerini karşılayan ürünleri tüketiyor. İlave kalsiyum ve magnezyum içeren ürünleri örnek olarak göstermek mümkün.
Süt ürünleri tüketiminin %17 ve %20’sini, sırasıyla çocuk ve bebek ile yaşlı tüketiciler sağlıyor. Bu nedenle sözü edilen gruplar sektör için oldukça önemli.
‘Azaltılmış’ ve ‘ilave edilmiş’
Belirli bir bileşeni ‘azaltılmış’ veya belirli bir bileşen ‘ilave edilmiş’ ürünlere yönelik ilgi 2017’de artacak.
Sağlık beyanları ise daha oturmuş segmentlerden kalsiyum, potasyum ve D vitamini içeriği yüksek ürünlere de yayılacak.
Süt üreticileri ve perakendecileri sağlık ve sindirim konularına yakın tüketicilerin ilgisini yeni ürünlere çekmek için çalışmalı.
İlave bileşen içeren ürünlerin 2017 yılında büyümesi bekleniyor. Bu nedenle üretici ve perakendeciler ilave beslenme içeriği hakkında beyanlar yapma konusunda proaktif bir yaklaşımı benimsemeli.
Süt ürünleri eskiden beri sindirim ve bağışıklık sistemini destekleyen ürünler olarak biliniyor. Ancak bu konudaki toplumsal farkındalığın artması ve sağlık ve beslenmeye yönelik ilginin artması, bu trendin 2017 yılında daha da güçleneceğini gösteriyor.
Yeni tatlar
Elde edilen verilere göre, küresel anlamda tüm tüketicilerin %60’ı farklı tat ve bileşenleri deneyimlemek istiyor. Bu nedenle üreticiler rekabetle başa çıkabilmek ve tüketimi yönlendirmek için sundukları ürünlerin farklı noktalarını öne çıkarmalı.
Verilere göre yeni duyusal deneyimler sağlamak sıkça süt ürünü tüketen tüketicilerin %64’ünün ilgisini çekebilir. Farklı tada sahip yoğurt ürünlerini tüketenlerde ise bu oran %72’ye çıkıyor.
Meyve aromalarının yoğurt kategorisindeki hakimiyetine karşın son dönemde diğer tatlara yönelik de bir ilgi var.
(14)