Türkiye, 21 yıldır yürürlükte olan ve bazı hükümleri beklentileri karşılamayan Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi için gelecek yıl başlayacak müzakereleri kısa sürede tamamlayarak, Avrupa Birliği (AB) ile yeni bir sayfa açmayı amaçlıyor.
AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesine yönelik sürecin başlatılması kararının ardından AB Komisyonu’nun müzakere yetkisini 3-4 ay içinde alması, buna yönelik görüşmelerin de 2017 yılının ilk yarısında başlaması öngörülüyor.
Müzakerelerde mutabakata varılması ve güncellemenin Avrupa Parlamentosu ile AB Konseyi tarafından onaylaması sürecinin ise yaklaşık 2 yılda tamamlanması bekleniyor.
Türkiye, bu yılın 10 aylık döneminde ihracatının yüzde 48,5’ini, ithalatının ise yüzde 40’ını gerçekleştirdiği ve uluslararası doğrudan yatırımlarında “aslan payını” alan AB ile ticari sorunlarının çözümü için güncelleme müzakerelerine büyük önem veriyor.
Müzakerelerde Türkiye, öncelikle karar alma mekanizmalarında yer alma talebini masaya getirecek. Mevcut anlaşma kapsamında kararlarda söz hakkı bulunmayan, alınan kararlara uyan Türkiye, karar almada söz sahibi olma talebini ifade edecek.
Görüşmelerde, sınır kapılarında bekletilen Türk taşımacıların sorunlarını da masaya getirmeyi planlayan Türkiye, AB ülkelerinden ticarete konu olan ürünlerin taşınmasında özgürlük alanı sunan anlaşma maddelerinin işlerlik kazanmasını ve yaşanan bu tür problemlerin ortadan kaldırılmasını isteyecek.
İki taraf arasında ortaya çıkan anlaşmazlıkların çözümü için yeni bir mekanizma kurulması talebi de görüşmelerde dile getirilecek.
Türk firmalarının rekabetçiliği artırılacak
Türkiye, Gümrük Birliğinin ürün yelpazesine sanayi ürünlerinin yanı sıra tarım, hizmetler, kamu alımlarının da dahil edilmesini istiyor. Anlaşmanın genişletilmesiyle mal ve hizmet ticaretinin yanı sıra Türk firmalarının rekabetçiliğinin artırılması hedefleniyor.
Türkiye ayrıca, başta AB ile ABD arasında görüşmeleri devam eden Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Anlaşması olmak üzere, AB’nin üçüncü taraflarla imzalayacağı sözleşmelere/anlaşmalara hak kaybı yaşamadan taraf olmak istiyor.
Müzakere süreci sonucunda, AB’nin üçüncü taraflarla imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarına (STA) Türkiye’nin doğrudan taraf olamaması, Türk araçlarına getirilen kısıtlamalar, AB’nin Gümrük Birliği’nin işleyişiyle ilgili danışma ve karar alma mekanizmalarına etkin katılım gibi sorunların giderilerek anlaşmanın işleyişinin iyileştirilmesi hedefleniyor.
Bu arada, AB’den ayrılma kararı alan İngiltere ile Türkiye arasında, Brexit sonrası geniş kapsamlı bir STA’nın yürürlüğe girmesi, böylece Gümrük Birliği kapsamındaki ticaretin sona ermesinin iki ülke ticaretine zarar vermemesi öngörülüyor.
Anlaşmanın olumsuz yanları
Gümrük Birliği Anlaşması, 31 Aralık 1995’te Türkiye’nin AB’ye üyelik görüşmelerinin sonuçlandırılmasına kadar entegrasyon sağlanması için geçici olarak yürürlüğe girmişti, ancak aradan 21 yıl geçmesine rağmen Türkiye’nin Birliğe tam üye yapılmaması, anlaşmayı, AB ülkelerinin lehine, Türkiye’nin aleyhine işleyen tek taraflı bir anlaşma olarak bıraktı.
Türk ürünlerinin AB’de serbestçe dolaşabilmesi ve hiçbir engel olmaksızın transit geçebilmesine imkan tanıyan anlaşma kapsamında karar alma mekanizmalarına Türkiye dahil edilmiyor.
Türkiye, söz konusu anlaşma ile AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı sözleşmelere/anlaşmalara da taraf olamıyor. Bugün itibarıyla AB’nin 37 ülke ve bölgeyi kapsayan 26 STA’sı bulunuyor. Türkiye Gümrük Birliği Anlaşması’nın hükümleri nedeniyle bunlara taraf değil.
Anlaşmanın ticareti sanayi ürünleriyle kısıtlaması, Türkiye ile AB arasındaki ticareti sınırlandırıyor. Anlaşmanın kapsamının genişletilmemesi, her iki taraf için de ticari kayıplara yol açıyor. Kaynak: Anadolu Ajansı
(8)