Ankara Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Barbaros Özer, 26 Ekim’de Ankara’da düzenlenen Tüketici Eğitim Semineri’nde konuştu. Konuşmasında bilgi güvenliği ve güvenilirliği kavramlarına değinen Özer, uzman olmayan kişilerce halkın yanlış yönlendirildiğini ifade etti.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölüm başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer, “Gıda Güvenliği, Gıda Katkı Maddeleri ve Etiket Okuma” başlıklı seminerde gıda güvenliği ile ilgili bilgilerini paylaştı. Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği SETBİR ve Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanlığı’nın Sivil Toplum Diyaloğu Projesi kapsamında düzenledikleri seminer, gıda sektörü ve tüketici örgütlerinden bir çok temsilcinin katılımı ile gerçekleşti.
“Medya gıda güvenliği konusunda doğru bilgi akışını sağlamakla yükümlü”
Prof. Barbaros Özer konuşmasında gıda güvenliğinin tüketici, özel sektör, kamu, medya ve bilim ayakları üzerinde duran bir yapı olduğunu belirtti. Bu ayaklardan medyanın gıda güvenliği konusunda doğru bilgi akışını sağlamak gibi bir sorumluluğu olduğunu söyleyen Özer, gıda alanında uzman olmayan kişilerin beyanlarının medyada her zaman yer bulduğunu, uzmanlara ise iddiaları bilimsel kanıtlara dayanarak cevaplama fırsatı verilmediğini ifade etti.
Özellikle süt konusunda soruların gelmesi üzerine konu hakkında açıklama yapan Özer, sütün sağılması, depolanması ve işlenmesinde kullanılan sistemlerde teknolojik gelişmeler sonucu günlük sütlerin ömrünün uzamış olduğunu, herhangi bir kimyasal kullanımının olmadığını belirtti. Özer, süt işletmelerindeki pastörizasyon sürecinin, sütün besin değerini evde kaynatma uygulamasına göre çok daha iyi koruduğunu da söyledi. Peynir gibi geleneksel ürünlerin güvenilirliği konusuna değinen Özer, Avrupa Birliği’nde alınan güvenlik önlemlerinin ülkemizde de uygulanması ile geleneksel ürünlerin en önemli zenginliklerimizden biri haline gelebileceğinin altını çizdi.
Gıda Güvenliği Konusunda Tüketicilere Düşenler
Prof. Dr. Barbaros Özer, tüketicilerin gıda güvenliğini garantilemek için yapabileceklerini şu şekilde sıraladı:
- Çiğ gıdaları uygun sıcaklıkta pişirmek
- Pişmiş gıdaları kısa sürede tüketmek
- Gıdaları mümkünse tek öğünde tüketilecek şekilde hazırlamak
- Çiğ ve pişmiş gıdaların birbiri ile temasını önlemek
- Elleri düzenli ve sık aralıklarla yıkamak
- Gıdaların hazırlandığı alanları her zaman temiz tutmak
- Güvenli ve temiz su kullanmak
- Sokaktan gıda alımında dikkatli davranmak
Gıda güvenliği sorunlarının %95’inin mikrobik kaynaklı olduğunu belirten Özer, bu nedenle sanayi ve otoritelerin en fazla bu konuya odaklandığını söyledi. Koruyucu ve katkıların kullanımı konusundaki endişelerle ilgili olarak 16’ncı yüzyılda yaşamış bir filozof ve bilim insanı olan Paracelsus’un “her şey zehir olabilir, önemli olan dozdur” sözünü hatırlatan Özer, katkı maddelerinin insanlar için güvenli dozlarının ciddi bilimsel çalışmalar sonucu belirlendiğini, mecburi olmadıkça da koruyucu katkı kullanımına izin verilmediğini ifade etti.
Gıda Güvenliğini Tehlikeye Atan 10 Davranış
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Barbaros Özer konuşmasının sonunda, gıda güvenliği açısından tüketicilerin yapmaması gereken 10 davranışı şöyle özetledi:
- Gıdaların tazeliğini test etmek için tadına bakmak
- Pişmiş gıdayı pişmemişkenki kabına geri koymak
- Donmuş bir gıdayı mutfak tezgahında çözdürmek
- Eti, tavuğu ve yumurtayı yıkamak
- Pişmemiş gıdayı uzun süre buz dolabı dışında tutmak
- Pişmemiş kek harcını yemek
- Et ve deniz ürünlerini mutfak tezgahında marine etmek
- Et ve et ürünlerini az pişirmek
- Elleri yıkamamak
- Bulaşık sünger ve bezlerini uzun süre kullanmak
SETBİR ve AB Bakanlığı’nın düzenlediği Gıda Güvenliği, Gıda Katkı Maddeleri ve Etiket Okuma Semineri, düzenlenen soru cevap bölümüyle sona erdi.
Sivil Toplum Diyaloğu Gıda Güvenliği Projesi
Sivil Toplum Diyaloğu Programı, Türkiye ve AB üyesi ülkelerden STK’ların ortak bir konu etrafında bir araya gelerek birbirini tanımaları, karşılıklı bilgi alış verişinde bulunmaları ve kalıcı diyalog kurmalarını sağlayan bir platform olarak geliştirilmiştir. Bu çerçevede 15 Şubat 2016’da başlayan Gıda Güvenliği Projesi; Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği SETBİR ve Valensiya Bölgesel Gıda Federasyonu FEDACOVA ortaklığı ile sürdürülmektedir. Proje ile Türkiye’nin AB üyeliği yolundaki süreç dahilinde Türkiye ve AB üye ülkelerinde gıda sektörüne ait sivil toplum kuruluşları arasında karşılıklı işbirliğini sağlamak, gıda güvenliği ve gıda katkı maddeleri konularında KOBİ’leri ve tüketicileri bilinçlendirmeyi hedeflenmektedir.
(6)