Marka Koruma Grubu, 26 Nisan Dünya Fikri Mülkiyet Günü öncesinde, Türkiye’de kaçak ve taklit ürün ticareti büyüklüğünün 17 milyar doları aştığı uyarısında bulundu.
26 Nisan Dünya Fikri Mülkiyet Günü
Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı’nın (WIPO) kurulduğu anlaşmanın yürürlüğe girdiği gün olan 26 Nisan, 2000 yılından bu yana tüm dünyada Birleşmiş Milletler (UN) kararı doğrultusunda, Dünya Fikri Mülkiyet Günü olarak kutlanıyor. Her yıl değişik bir tema başlığı ile tüm üye ülkelerde gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Fikri Mülkiyet Günü, fikri mülkiyetin önem ve değerini gündeme taşıyor.
Dünya Fikri Mülkiyet Günü, temelde fikri ve sınai mülkiyet haklarının ülkelerin sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimindeki etkilerini ortaya koyuyor. Dünya Fikri Mülkiyet Günü’nün amacı; “Fikri ve sınai mülkiyet hakları bilincini oluşturmak, Fikri ve sınai haklarının korunmasının yaratıcılığın ve yeniliklerin artmasındaki önemli rolünü göstermek, Tüm yaratıcı insanların toplumların gelişimine olan katkısını belirtmek, Fikri ve sınai haklarına saygının arttırılmasını sağlamak” olarak sıralanıyor.
Türkiye 129 ülkenin değerlendirmeye tabi tutulduğu Uluslararası Mülkiyet Hakları Endeksi 2015’e göre, 10 üzerinden 5.3 puanlık skoruyla 129 ülke arasında 58. Sırada yer almıştı.
Ticari marka haklarının korunması, sahte ve kaçak gibi yasa dışı ürünlerle mücadele ve tüketicilere iyi tercih hakkı sunabilme misyonuyla kurulan gönüllü özel sektör inisiyatifi olan ve Türkiye ile dünyadaki kaçak ve sahte ürün pazarının ulaştığı boyutu raporlarla ortaya koyan Marka Koruma Grubu (MKG), kuruluşunun 15. Yılında hazırladığı Türkiye’de kaçak ve taklit ürün ticaretine ilişkin üçüncü raporunun ilk bulgularını, 26 Nisan Dünya Fikri Mülkiyet Günü öncesinde açıkladı.
Ali Ercan Özgür: Kaçak ve taklit ürün ticareti, ekonomi ve güvenliği tehdit ediyor
Yeni raporun ilk sonuçlarını açıklayan MKG Sözcüsü Dr. Ali Ercan Özgür, kaçak ve taklit ürün pazarının Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri haline geldiğini söyledi. Özgür, şöyle devam etti:
“Türkiye’de taklit ve kaçak ürün piyasasının ortalama büyüklüğünün 17,2 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Kaçak ve taklit ürün ticareti, Türkiye’nin ekonomisi ve güvenliği için çok önemli bir sorundur. Ülke ekonomisi bu ürünler nedeniyle büyük bir vergi kaybına uğruyor. Örneğin kaçak akaryakıt ve sigara nedeniyle her yıl milyarlarca lira ÖTV kaybı yaşanıyor.
Fikri mülkiyet haklarını ağır şekilde ihlal eden kaçak ve sahte ürün ticareti arttıkça, Türkiye’nin yabancı yatırım cazibesi azalıyor, Türk ekonomisi yara alıyor.
Türkiye’nin küresel rekabet gücünün ve yatırım cazibesinin artması, marka haklarının korunmasıyla doğru orantılıdır. Türkiye marka haklarını koruduğu ölçüde küresel rekabette öne çıkarak, ekonomisine büyüklük ve derinlik kazandırır.
Türkiye, büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için kaçak, taklit ve sahte ürün ticaretiyle mücadelesini kazanmak zorundadır. Devletin kararlılıkla yürüttüğü mücadelenin daha etkin olması için vatandaşları da kaçak ve sahte ürün konusunda bilinçlendirmek ve duyarlı hareket etmelerini sağlamak gerekiyor.”
MKG Sözcüsü Özgür, devletin kaçakçılıkla mücadele konusunda yasal düzenlemeler ve kolluk kuvvetleri aracılığıyla son dönemde çok kararlı adımlar attığını belirterek, “Türkiye, kaçak ürün ticareti ve sahte ürünler nedeniyle her yıl milyarlarca lira kayba uğruyor. Ekonomiye zarar veren kaçak ve taklit ürünler konusunda son derece bilinçli ve duyarlı olmak gerekiyor. Ekonomik sorunlar en çok vatandaşları etkiliyor. Bu nedenle vatandaşların da sorunun çözümünde rol üstlenmesi, hayati öneme sahip” dedi.
Taklit ürünler, sağlığı tehdit ediyor
Kaçak ve taklit ürünlerinin halk sağlığı açısından da önemli bir tehdit oluşturduğunu kaydeden Özgür, “Bu ürünler, kaynağının ve içeriğinin belirsizliği nedeniyle tüketici sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Tüketiciler ucuz olduğu gerekçesiyle alacakları bu ürünlerle, büyük bir riske giriyor ve sağlıklarını kaybetme tehlikesini göze alıyor” dedi.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(15)